Wikileaks’te Türkiye için yazılanlar!
WikiLeaks sitesinde yayımlanan gizli belgelere göre, Türkiye ilgili çarpıcı ayrıntılar var..
Wikileaks internet sitesi tarafından sızdırılan belgelere göre Türkiye ile ilgili oldukça ilginç iddialar göze çarpıyor.. ERDOĞAN-BAŞBUĞ İLİŞKİSİ Bir ABD’li diplomat ‘Başbakan Erdoğan, üste çıktı genelkurmay başkanı İlker Başbuğ bu durumla yaşamayı öğrendi’ dedi. TÜRKİYE İSLAM DEVLETİNE DOĞRU GİDİYOR Türkiye’nin gelecekte İslam devleti olma yolunda ilerlediği yönünde raporlar sunulmuş. HAMAS DESTEĞİ FAYDASIZ Belgelerde, Türkiye’nin Filistin-İsrail ilişkilerinde Hamas’a destek vermesinin, bölgedeki diğer ülkelerin bu durumda Hamas’a destek vermemesi Türkiye’ye fayda sağlamayacağı düşünülüyor.. EKSEN KAYMASI ENDİŞESİ Amerikalı diplomatlar Türkiye’nin muhtemel bir eksen kaymasından endişe duyduklarını raporlarına yazmışları.. İRAN-SURİYE YORUMU ABD DAHA MÜDAHİL OLMALI Türkiye’nin Kıbrıs sorunu çözümünde ABD’nin daha çok müdahil olmasından yana.. SUUDİLER RÜŞVET VERİYOR Türkiye, ABD’ye Suudilerin Irak’taki partilere rüşvet vermesini bildirmiş.. TÜRKİYE TAKINTILI Gizli belgelerde İsrail-Suriye görüşmelerinde Türkiye’nin tavrının takıntılığı olduğu belirtiliyor.. İRAN’LA SADECE TÜRKİYE MOSSAD’IN DARBE HAYALİ İsrail istihbaratı MOSSAD’ın şefi, ‘Türkiye’de AK Parti iktidarıyla İslamclık hızlı bir yükselişe geçtiği ve ordunun bu duruma daha ne kadar sessiz kalacak, İslamcılar, laikliğin kuyusunu kazıyor’ demiş. Hükümet, Irak Başbakanı Maliki’den memnun olmadığını bildirmiş. ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, AK Parti’nin gizli İslami gündemi konulu rapor hazırlayıp ABD’ye sundu. Amerikan yönetimi Türkiye’nin İran’ı uyarmasını istedi.. Ancak Türkiye bunu yapmadı.. AZERİLER TÜRKİYE’DEN RAHATSIZ Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, Enerji Bakanı Taner Yıldız’a ‘Rusya’yla ilişkilerimizi neden bozuyorsununuz.. Nabucco projesine gerçekten ihtiyacınız var mı?’ diye sormuş.. Yine Aliyev, Türkiye’nin İsrail ile yaşadığı sorunlar nedeniyle yeni dış politika çizgisinden rahatsız.. ERDOĞAN AYRINITISI Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için ‘ Atatürk’le aynı idealleri paylaşan bir harekette liderlik ediyor ve ‘İşkolik, inatçı, mükemmeliyetçi ve despot değil’ DAVUTOĞLU RAHATSIZLIĞI Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Neo Osmanlıcılık çizgisi ABD’yi rahatsız ediyor.. Türkiye’de ordunun 2 numaralı ismi ‘İsteseydik 2007’de tankları yürütürdük’ dedi.. ARINÇ İÇİN BİLGİ İSTENDİ ABD yönetimi, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast iddiaları için Ankara’dan bilgi edinmek istedi.. TÜRKİYE’NİN AB’YE GİRME OLASILIĞI ZAYFI Yine raporlarda ABD’li diplomatlarıın rapolarına göre ‘Türkiye kısır döngü içinde.. AB’nin istediği reformları yapamıyor.. AB’ye girmeleri zor’ dediği görüldü.. TÜRKİYE’NİN OSMANLI DURUŞU RAHATSIZ EDİYOR ABD için en büyük problem Türkiye’nin Osmanlı duruşu ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey’in kaleme aldığı 20 Ocak 2010 tarihli “Türkiye’nin yeni dış politikasının altında ne yatıyor?” başlıklı belgede, “ABD için en büyük potansiyel stratejik problem, Türklerin Balkanlar’da ve Ortadoğu’daki yeni Osmanlı duruşudur” deniliyor. Belgede, “Bu ‘geçmişe dönüş’ hareketi, Davutoğlu’nun Saraybosna konuşmasında apaçık belliydi. Türkler, bu eğilimi daima problemler çıkaran can sıkıcı yerel aktörlere de hissettiriyor. Başarılarına ve göreceli güçlerine rağmen Türkler, bölgesel liderlerle (Balkanlar’da Avrupa Birliği, Kafkaslar’da ve Karadeniz’de Rusya, Ortadoğu’da Mısır, Suudi Arabistan ve hatta İran) gerçekten rekabet edemez. Aksiyona dahil olmak isteyen Türkler, ezilen ya da baskı gören bir grup bularak, (mesela bir Siladjcic, Mish’al ya da Ahmedinejad) ‘hile’ yapmak zorundalar” iddiaları yer alıyor. Türkiye’nin yeni dış politikasının, kendileri için “karışık bir çanta” olduğunu vurgulayan Jeffrey, şu ifadeleri kullanmış: “Bölgesel ağır sorunları omuzlamak ABD’nin istenen hedefidir, ancak bu beraberinde kesin bir kontrol kaybını da getiriyor. Afganistan, Pakistan, Irak ve NATO gibi bizim için azami derecede önemli konular ele alındığında Türkiye çok önemli ve kritik bir müttefik. (Bununla birlikte Türkiye’nin Füze Savunma sistemi konusundaki lider rolü hiç kolay olmayacak). İncirlik ve Habur sınır kapısı ile Irak ve Afganistan operasyonlarında Türk hava sahasını kullanmak bizim için zaruri.” James Jeffrey, İsrail – Türkiye ilişkilerinin ciddiyetini koruduğunu belirterek, “Eğer Türkler, kendilerinin de istediği gibi Suriye’yi İran’dan uzak tutmaya çalışırlarsa ve protokollerde gerçek başarıya ulaşırlarsa bu hepimizin yararına. Ancak, İran konusu farklı bir hikaye. Türkiye’nin İran’la ilişkileri, diğer ülkelerle olan tarihi ilişkilerinden biraz daha karışık. Bazı iç siyasi kaygılar Türkiye’yi yanlış yöne yönlendiriyor” ifadelerini kullanmış. BELGELERDEKİ GENİŞ AYRINTILAR Wikileaks uzunca bir süredir merakla beklenen ABD Dışişleri Bakanlığı’na ait belgeleri bu gece yayımladı. Belgeler, 2004 yılından bu yılın Mart ayına kadar yapılan 250 bin adet diplomatik gizli yazışmayı içeriyor. Wikileaks, internet sitesinin uğradığı saldırı nedeniyle belgelerin İngiliz Guardian, ABD’li New York Times, Alman Der Spiegel, İspanyol El Pais ve Fransız Le Monde tarafından yayınlandığını duyurdu.
Türk diplomatların ‘Suriye’yi İran yörüngesinden çıkarttık’ sözleri dikkat çekti..
ABD’li diplomatlar İran’ın nükleer silah üretiminden vazgeçirmek için sadece Türkiye’nin açık ve eleştirel konuşabileceğini rapor etti.
TÜRKİYE MALİKİ’DEN MEMNUN DEĞİL
AK PARTİ RAPORU HAZIRLANDI..
ANKARA GEREKENİ YAPMADI..
ORDUNUN 2 NUMARASI
Türkiye’den bir gazeteci TSK’da İslamcı avının yöntemlerini ABD’li yetkililere anlatmış.
Guardian’ın internet sitesine koyduğu belgelerde Türkiye ile ilgili de çok sayıda bilgi yer alıyor. Bunlar arasında İsrail’in Türkiye’nin uyguladığı politikalardan duyduğu rahatsızlığı ABD’ye iletmesi yer alıyor.
Ayrıca, Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’in de Türkiye’nin bir enerji merkezi olmaması için Rusya ile gaz anlaşması yaptıklarını söylediği de belirtiliyor. Belgeler arasında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu’nun ABD’li yetkililerle yaptığı görüşmelerin tutanakları da bulunuyor.
Elde edilen belgeler arasında Ankara’dan gönderilenler sayı olarak en üst sıralarda yer alıyor. Guardian’ın sitesine göre, Wikileaks, Ankara’dan Washington’a gönderilen 7 bin 918 belgeyi ele geçirdi.
Belgelerin Türkiye ile ilgili bölümlerinin detayları:
İSRAİL’İN ENDİŞESİ
— 31 Ağustos 2007 tarihli bir belgede, aynı yılın 17 Ağustos günü İsrail gizli servisi Mossad’ın Başkanı Meir Dagan ile ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Burns arasında yapılan toplantının tutanağı görülüyor.
Toplantıda iki yetkilinin Ortadoğu’daki son durumu ele aldıkları ve özellikle İran konusunun üzerinde durdukları ortaya çıktı.
Tutanağa göre, Dagan, Burns’e Türkiye’ye baktığı zaman ülkedeki İslamcıların giderek ivme kazandıklarını gördüğünü söyledi.
Belgede, “Dagan burada sorulması gereken esas sorunun kendisini Türkiye’nin laik kimliğinin savunucusu olan ordunun bu duruma daha ne kadar sessiz kalacağı olduğunu ifade etti” denildi.
Yine aynı belgeye göre, İran’la ilgili olarak Dagan, güç kullanarak rejim değişikliğine gidilmesi için daha fazlasının yapılması gerektiği yönündeki görüşünü dile getirdi.
— 25 Şubat 2010 tarihli Azerbaycan ile ilgili bir başka belgede de Türkiye’nin bahsi geçiyor. Belgede, Azerbaycan Devlet Başkan İlham Aliyev’in ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı Bill Burns ile yaptığı görüşmenin detayları yer alıyor.
Belgede, Aliyev’in Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev ile Başbakan Vladimir Putin arasındaki ilişkiyi tanımlarken “kaba bir sokak ağzını” kullandığı belirtildi.
Aliyev’in Türkiye ile Ermenistan arasındaki yakınlaşma süreci ve Dağlık Karabağ sorunuyla ilgili görüşlerini dile getirirken de aynı üsluba başvurduğu ifade edildi.
Belgede, “Aliyev, Burns’e 24 Nisan’ın Dağlık Karabağ sürecinin yanı sıra Türkiye-Ermenistan normalleşme sürecinin üzerinde ‘Demokles’in Kılıcı’ gibi sallandığını söyledi” denildi.
Aliyev’in ayrıca Türk-Ermeni normalleşme sürecinin Dağlık Karabağ konusunda ilerleme kaydedilmesi için Nisan ayından sonra ele alınması önerisi yaptığı da vurgulandı. Aliyev, ayrıca Karabağ konusunda daha da esneklik göstereceklerini söyledi ancak ABD’den Ermenistan üzerindeki baskıyı artırmasını istedi.
Belgede Aliyev’in Putin ile Medvedev arasında bir çekişme olduğunu hissettiğini söylediği de yer alırken, “Aliyev, (kaba bir sokak ağzı kullanarak) Azericede bir deyim vardır: İki kelle bir tencerede pişmez” denildi.
Görüşmede Burns, ABD’nin Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme sürecinin Erivan’ın Dağlık Karabağ konusunda daha esnek hareket etmesini sağlayacak siyasi bir zemin yaratacağını düşündüğünü söyledi.
Aliyev, İran’la ilişkilerini “gergin ve istikrarsız” olarak tanımladı. Azeri lider ayrıca, İran’ın Azerbaycan’a yönelik siyasi provokasyonlarının sürdüğünü de ifade etti.
“NABUCCO’YA İHTİYACINIZ VAR MI?”
Toplantıda enerji konusu da ele alındı. Aliyev Türkiye’nin “yapıcı bir tutum” sergilemesi durumunda gaz geçiş anlaşmasının yapılabileceğini de ifade etti. Aliyev’in bahsettiği anlaşma Haziran ayında imzalandı.
Belgede, “Aliyev, Türkiye Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın kısa bir süre önce Azerbaycan devlet petrol şirketinin başkanına ‘Neden Rusya ile ilişkilerinizi bozuyorsunuz ki? Nabucco’ya gerçekten ihtiyacınız var mı?’ dediğini de söyledi” denildi.
TÜRKİYE’NİN ENERJİ MERKEZİ OLMASINI İSTEMEDİK
Aynı belgede dikkat çeken bir diğer nokta da Aliyev’in ABD’li yetkiliye Rusya’ya gaz satma anlaşmasının detaylarını aktarması oldu. Belgeye göre Aliyev, bu anlaşmanın “Türk dostlarımıza” doğalgaz dağıtım merkezi yaratmasına izin verilmeyeceğini göstermek için yapıldığını ifade etti.
Belgede, Aliyev, Erdoğan hükümetinden “haz etmediğini” de söyledi.
— 17 Kasım 2009 tarihinde Ankara’da yapılan ve dönemin ABD Büyükelçisi James Jeffrey tarafından gizli belge statüsünde gönderilen tutanakta, Philip Gordon ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu arasında yapılan ve İran’ın nükleer programını konu edinen bir görüşmenin detayları yer alıyor.
12 Kasım’da yapılan ve 40 dakika süren görüşmede Gordon, Davutoğlu’nu Ankara’nın arabuluculuk çabalarının faydalı ya da mantıklı olmadığına ve İranlılara ciddi müzakerelere başlamadan zamanla oynama şansı verdiğine ikna etmeye çalıştı.
İRAN’A İÇERİDE ELEŞTİRİ, DIŞARIDA SICAK MESAJ
Davutoğlu İran hükümetinin kamu önündeki tavrını bir kez daha dile getirirken, “İranlıların P5+1in önerilerine prensipte evet dediğini ancak kamuoyunun algısını düzeltmek zorunda olduğunu” aktardı. İran’ın nükleer silah sahibi olması durumunda yaşanabileceklerle ilgili olarak Davutoğlu Türkiye’nin “elbette” bu riskin farkında olduğunu, tam da bu sebepten İranlılarla bu kadar yakından çalıştıklarını söyledi.
Gordon, Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarının Türkiye’nin meseleyi nasıl gördüğüyle ilgili soru işaretleri yarattığını söyleyince Davutoğlu bunun farkında olduğunu ancak Guardian’ın son röpotajında Erdoğan’ın söylediklerini doğrudan aktarmadğını belirtti. Davutoğlu, “Sadece Tükiye İran’la açık ve eleştirel bir dille konuşabilir, çünkü Ankara kamuoyu önünde dostluk mesajları vermektedir” dedi.
Gordon, Ankara’dan yaptırımların dikkate alınmaması durumunda olabileceklerle ilgili güçlü bir mesaj vermesini istedi. Davutoğlu ise Erdoğan’ın Tahran ziyaretinde bu mesajı zaten verdiğini belirtti. Türkiye’nin dış politikasının bölgeye bir “adalet duygusu” ve “vizyon duygusu” verdiğini, İran’a ve Suudilere bir alternatif olduğunu ve “bölgede İran etkisini sınırlandırdığını” söyledi.
BÖLGE İRAN’DAN KAYGILI
— 25 Şubat 2010 tarihli bir başka tutanak ise 18 Şubat tarihinde William Burns’le Feridun Sinirlioğlu arasında yine Ankara’da yapılan bir görüşmenin içeriğiyle ilgili. Toplantıda İran’dan Ermenistan protokollerine, PKK’dan Kıbrıs görüşmelerine ve füze savunm