Usul ve şartlar yeniden belirlendi.
Muhtaç ve güçsüz 65 yaşını doldurmuş vatandaşlar ile özürlü vatandaşlara aylık bağlanmasına ilişkin usul ve şartlar yeniden belirlendi. Muhtaçlıkla ilgili uygulama 5 yılda bir değerlendirilecek. Peki kimleri kapsıyor?
İl ve ilçe idare kurulları, 2015’ten itibaren, verdikleri muhtaçlık kararlarını 5 yılda bir, yönetmelikte belirtilen hükümler çerçevesinde değerlendirecek. Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ”65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşları ile Özürlü ve Muhtaç Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelik’i yeniledi. Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan yeni yönetmelik 1 Aralık 2010’dan, ”il ve ilçe idare kurullarının, verdikleri muhtaçlık kararlarını 5 yılda bir yönetmelikte belirtilen hükümler çerçevesinde değerlendirmesi”ne ilişkin yönetmelik maddesi ise ise 2015 yılından itibaren yürürlükte olacak. Yönetmelikte, ”muhtaçlık aylığı”nın bağlanmasında, ”2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun’da belirtilen gösterge rakamının devlet memurlarının aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpılması sonucunda bulunacak tutardan daha az geliri olanlar” esas alınıyor. Yönetmelik, 65 yaşını doldurmuş, kanunen bakmakla yükümlü kimsesi bulunmayan, sosyal güvenlik kurumlarından her ne ad altında olursa olsun bir gelir veya aylık hakkından yararlanmayan, nafaka bağlanmamış veya bağlanması mümkün olmayan, mahkeme kararıyla veya doğrudan bir mevzuat gereği bağlanmış herhangi devamlı bir gelire sahip bulunmayan ve muhtaçlık aylığının belirlenmesinde esas alınan tutardan daha az geliri olan Türk vatandaşlarını kapsıyor. Ayrıca, özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranı, yüzde 40 ile yüzde 69 arasında olan, özürlü olduklarını yetkili hastanelerden alacakları özürlü sağlık kurulu raporu ile kanıtlayan 18 yaşını doldurmuş ve herhangi bir işe yerleştirilememiş olan özürlülerden; kanunen bakmakla yükümlü kimsesi bulunmayan, sosyal güvenlik kurumlarından her ne ad altında olursa olsun bir gelir veya aylık hakkından yararlanmayan, nafaka bağlanmamış veya bağlanması mümkün olmayan, mahkeme kararıyla veya doğrudan bir mevzuat gereği bağlanmış herhangi devamlı bir gelire sahip bulunmayan ve her türlü gelirleri toplamının aylık ortalaması itibariyle muhtaçlık aylığının belirlenmesinde esas alınan tutardan daha az geliri olanlara, yönetmelik kapsamında aylık bağlanabilecek. Özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranı, yüzde 70 ve üzerinde olan, ”başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek derecede özürlü” kabul edilen özürlü olanlarda, aylık hakkından yararlanmak için ”herhangi bir işe yerleştirilememiş olma” şartı aranmayacak. Sosyal güvenlik kurumlarından her ne ad altında olursa olsun bir gelir veya aylık hakkından yararlanmayan, nafaka bağlanmamış veya bağlanması mümkün olmayan, mahkeme kararıyla veya doğrudan bir mevzuat gereği bağlanmış herhangi devamlı bir gelire sahip bulunmayan ve her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirleri toplamının aylık ortalamasına göre muhtaçlık aylığının belirlenmesinde esas alınan tutardan daha az geliri olduğu halde, kanunen bakmakla yükümlü olduğu ve fiilen bakımını gerçekleştirdiği 18 yaşını tamamlamamış özürlü yakını olanlara ayrıca, ”sosyal güvenlik kurumlarından yetim olarak aylık veya gelir almakta olan çocuklardan özürlü olanların aldıkları aylık veya gelir toplamı tutarları özürlülük oranlarına göre yönetmelik kapsamında ödenecek olan aylık tutarından düşük olanlara” da yönetmelik kapsamında aylık bağlanabilecek. Yönetmeliğe göre, 2022 sayılı kanun uyarınca, kanunda belirtilen gösterge rakamının devlet memurlarının aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpılmasından bulunacak tutardan daha az geliri olanlar, ”muhtaç” sayılıyor. Kanundaki gösterge rakamının, yılı merkezi yönetim bütçe kanununda farklı olarak tespit edilmesi halinde, bütçe kanunundaki gösterge rakamı uygulanacak. MUHTAÇLIK YARDIMI ALABİLECEKLER Muhtaçlığına karar verileceklerin, ”muhtaçlık sınırına” eşit veya üzerinde nafaka almaması, nafaka bağlanmamış olmakla birlikte, nafaka yükümlülerinin gelir durumu itibariyle aile fertlerinin sayısı ile ikametgahlarındaki sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınmak suretiyle yapılacak inceleme sonucunda, nafaka yükümlüsünün 2022 sayılı kanuna göre aldığı aylık hariç olmak üzere, ilgiliye ayırabilecekleri yardım miktarının muhtaçlık sınırına eşit veya üzerinde olmaması gerekiyor. Ayrıca, ”muhtaçlık sınırına eşit veya üzerinde ticari, zirai, serbest meslek kazancı, ücret, menkul ve gayrimenkul sermaye iradı, diğer kazanç, irat vb. geliri, tarımsal destek gelirinin olmaması, ilgili mevzuat çerçevesinde tedavi yardımları kapsamında yapılan yardımlar hariç olmak üzere, il veya ilçe sosyal hizmetler müdürlüklerinden, Vakıflar Genel Müdürlüğünden, il ve ilçe sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarından veya mahalli idarelerden ödenen muhtaçlık sınırına eşit veya üzerinde sürekli nakdi yardım almaması” gerekiyor. Muhtaçlığın tespitinde bu gelir ve yardım tutarlarının toplamı da dikkate alınacak. Evli olanların aylık gelirlerinin hesabında, eşlerin 2022 sayılı kanuna göre aldıkları aylıklar hariç olmak üzere, her türlü mal ve gelirlerinden Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre aile masraflarına iştirak edebileceği miktar, ayrıca dikkate alınacak. Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından ödenen bakım ücreti, muhtaçlığın tespitinde bir gelir olarak dikkate alınmayacak. MUHTAÇLIK KARARI, BAŞVURUDAN SONRA EN GEÇ 3 AY İÇİNDE VERİLECEK Muhtaçlık, durumuna uygun başvuru formu ile yapılan başvuru üzerine, aylık başvurusunda bulunanların ADNKS’ye kayıtlı oldukları adreslerin bağlı bulunduğu il veya ilçe idare kurullarınca, sebepleri açıkça gösterilmek suretiyle belirlenecek. İl veya ilçe idare kurullarınca muhtaçlık kararı, başvuru tarihinden itibaren en geç 3 ay içerisinde verilecek. Aylık talebinde bulunanlar veya gerekli hallerde bunların veli ya da vasileri tarafından doldurulup imzalanan başvuru formlarının değerlendirilmesine ilişkin kriterler de yönetmelikte yer aldı. Özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranı, yüzde 40 ile yüzde 69 arasında olanlar ”özürlü”, tüm vücut fonksiyon kaybı oranı yüzde 70 ve üzerinde olanlar ise ”başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek derecede özürlü” olarak kabul ediliyor. MUHTAÇLIK AYLIĞINDAN YARARLANAMAYACAKLAR ‘Sosyal güvenlik kurumlarından yetim olarak aylık veya gelir almakta olan çocuklardan özürlü olanların aldıkları aylık veya gelir toplamı tutarları özürlülük oranlarına göre yönetmelik kapsamında ödenecek olan aylık tutarından düşük olanlar” hariç olmak üzere, hangi ad altında olursa olsun sosyal güvenlik kurumlarından bir gelir veya aylık hakkından faydalananlar ile isteğe bağlı prim ödeyenler dahil olmak üzere başvuru tarihi itibariyle sosyal güvenlik kurumlarına uzun vadeli sigorta kolları ya da genel sağlık sigortası kapsamında prim ödeyenler muhtaçlık aylığından yararlanamayacak. ”Muhtaçlık sınırına” eşit veya üzerinde nafaka bağlanmış veya bağlanması mümkün olanlar, mahkeme kararıyla veya bir mevzuat gereği bağlanmış muhtaçlık sınırına eşit veya üzerinde devamlı bir geliri bulunanlar, Borçlar Kanunu’na göre malları ve gelirleri devredilerek bir sözleşmeyle gerçek veya tüzel kişilerce kendilerine bakılanlar, taşınır ve taşınmazlarından dolayı muhtaçlık sınırına eşit veya üzerinde geliri olanlar ile gelir sağlaması mümkün olanlar, herhangi bir şekilde muhtaçlık sınırına eşit veya üzerinde devamlı gelir sağlayan ya da sağlaması mümkün olanlar da bu uygulamadan yararlanamayacak. Kamu kurum ve kuruluşlarında iaşe ve ibateleri dahil olmak üzere sürekli bakımı yapılan veya yaptırılanlardan, mevzuatı gereği kendilerine muhtaçlık sınırına eşit veya daha fazla gelir, harçlık, aylık ve benzeri adlarla düzenli olarak ödeme yapılanlar hakkında da yönetmelik uygulanmayacak. Aylık farkı almaya hak kazanacak şekilde özürlü olduğunu belgeleyen ve sosyal güvenlik kurumlarından yetim olarak aylık veya gelir almakta olan çocuklardan, aldıkları aylık ya da gelir toplamı tutarları özürlülük derecelerine göre yönetmelik kapsamında ödenebilecek olan aylık tutarından düşük olanlara, yönetmelikle belirlenen diğer şartlar aranmaksızın aradaki fark ödenecek. Sosyal güvenlik kurumlarından birden fazla aylık veya gelir alanlara ise yalnızca tercih edecekleri bir aylık veya gelir için fark ödemesi yapılacak. ÖDEME DÖNEMLERİNİ SGK BELİRLEYECEK, 2 YIL AYLIĞINI ALMAYANLARIN AYLIĞI KESİLECEK Aylıkların ödeme gün ve dönemleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından belirlenecek. Eski yönetmelik uyarınca bu ödemeler, 1 Mart’tan başlamak üzere, 3’er aylık dönemler itibariyle peşin olarak yapılıyordu. Bağlanan aylıklar veya aylık farkları, ”aylık sahibinin ölümü, feragatı, Türk vatandaşlığından çıkarılması, Türk vatandaşlığını muhafaza edenler hariç yabancı memleket uyruğuna girmesi, muhtaçlığının kalkması, özürlülük oranının yüzde 40’ın altına düşmesi, özürlünün 18 yaşını tamamlaması, özürlü bakım ilişkisinin fiilen gerçekleşmediğinin belirlenmesi, sosyal güvenlik kurumlarından ödenmekte olan yetim aylığı veya gelirinin kesilmesi, özürlülerin bir işte çalışmaya başlaması veya sosyal güvenlik kurumlarına uzun vadeli sigorta kolları ya da genel sağlık sigortası kapsamında prim ödemesi ve aylığın 2 yıl boyunca aralıksız olarak alınmaması, aylıktan faydalanamamaya ilişkin hususların mevcut olduğunun tespit edilmesi” hallerinde, bu durumların meydana geldiği tarihi takip eden ilk ödeme döneminden itibaren kesilecek. Özürlülük durumu sürekli olanların 18 yaşını doldurması halinde, aylık bağlanma talepleri yeniden değerlendirilecek. Aylık talebinde bulunanlardan, başvuru tarihinden itibaren 5 yıllık dönem içerisinde, kendilerinden kaynaklanan nedenlerle, talepleri sonuçlandırılamayanların dosyaları işlemden kaldırılacak. Halen aylık alanların muhtaçlık durumlarının ve bakım ilişkisinin devam edip etmediği, 31 Aralık 2014’e kadar il ve ilçe idare kurullarınca yeniden değerlendirilecek. Bu değerlendirme sonucunda muhtaçlığı kalkanlar hakkında il ve ilçe idare kurullarınca karar alınarak durum, hak sahibine ve Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirilecek. Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yenilediği ”65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşları ile Özürlü ve Muhtaç Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelik’, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı. Yönetmeliğe göre, il ve ilçe idare kurulları, 2015’ten itibaren, verdikleri muhtaçlık kararlarını 5 yılda bir yönetmelikte belirtilen hükümler çerçevesinde değerlendirecek. Yönetmeliğe göre, aylık veya aylık farkı hakkını kaybedenlere, aylıklarının kesilmesini gerektiren tarihten sonraki dönemler için yapılan ödemeler, SGK’nın bildirimi üzerine mahalli maliye teşkilatı tarafından ilgililerden tahsil edilecek. Aylık alanlara, her ne suretle olursa olsun istihkaklarından fazla ödenen aylık ya da aylık farkı tutarları, SGK tarafından daha sonra ödenecek aylıklardan tahsil edilecek. Aylığa hak kazanmak üzere kişilerin beyanı üzerine düzenlenen belgelerin gerçeğe uymadığı tespit edildiği takdirde, SGK’nın bildirimi üzerine mahalli maliye teşkilatı tarafından, ödenmiş olan aylıklar veya aylık farkları için yüzde 50 fazlası ile borç tahakkuk ettirilecek. Gerçeğe uygun olmayan belgeleri düzenleyen ve kullananlar hakkında genel hükümlere göre ceza kovuşturması yapılması için ilgisine göre Maliye Bakanlığı veya SGK tarafından Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulacak. Bu belgeleri düzenleyenlerin kamu görevlisi olması durumunda, haklarında ayrıca idari soruşturma açılacak. Yönetmelik kapsamında aylık bağlanmış kişilere ait bilgiler SGK tarafından oluşturulacak ortak veri tabanına kaydedilecek. Kurum, özürlülere ait bilgileri, ulusal özürlüler veri tabanında yer alması amacıyla Sağlık Bakanlığı ve Özürlüler İdaresi Başkanlığı ile paylaşacak. Aylık almakta olanlar veya aylık sahiplerinin eş, anne, baba, vasi, kayyum, veli veya vekilleri, aylıkların kesilmesini gerektiren durumları üç ay içinde SGK’ya bildirecek. Bu yükümlülüğe uymayarak yersiz aylık tahsilinde bulunanlara ödenmiş olan aylıklar veya aylık farkları için kanuni faizi ile birlikte borç tahakkuk ettirilecek. Maliye Bakanlığı ve SGK, gerektiğinde il veya ilçe idare kurullarının kararları dışında, ilgililerin gelir, yaşam düzeyi ve varlıkları, bakım ilişkisinin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği hakkında, belirleyeceği yöntemlerle inceleme yapmaya veya kamu kurum ve kuruluşları aracılığı ile yaptırmaya, resmi ve özel idari müessese ve ortaklarından ve şahıslardan bilgi ve belge istemeye yetkili kılındı. İnceleme neticesinde muhtaç olmadıkları anlaşılanlara aylık bağlanmayacak ve varsa bağlanmış aylık ödemesi durdurulacak. Bunların muhtaçlık durumu yeniden incelenmek üzere ilgili il veya ilçe idare kuruluna bildirilecek. Yeniden yapılan inceleme sonucunda il veya ilçe idare kurulunca verilen karar SGK’ya gönderilecek. Kurum, bu karara göre işlem yapacak. Bu konuyla ilgili yükümlülük il veya ilçe idare kurullarına ait olacak. Aylık bağlama işleminden sonra yapılacak incelemeler sonucunda, aylık bağlama kararını etkileyecek durumların tespit edilmesi halinde, tespit edilen eksikliklerin giderilmesi için durum aylık bağlanana ve ilgili idareye tebliğ edilecek. Eksikliklerin giderilmemesi halinde tebligat tarihinden itibaren 3 aylık sürenin sona erdiği tarihin içinde bulunduğu ödeme döneminin sonunda aylık kesme veya düzeltme işlemi yapılacak ve fazla ödenen tutarlar geri alınacak. Özürlü bakımı ve gelirlerinin muhtaçlık sınırının altında kalması nedeniyle aylık veya aylık farkı ödenenler hariç, kendilerine aylık bağlananlar ile bakılan 18 yaşından küçük özürlülerin sağlık giderleri, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamında devlet tarafından karşılanacak.