Uçak kazası ile ilgili yeni iddia
Isparta’da 30 Kasım 2007 tarihinde meydana gelen uçak kazası ile ilgili yeni iddialar…
Isparta’da
30 Kasım 2007 tarihinde meydana gelen uçak kazası sonrası enkazını
kaldıran ‘Dural Havacılık Şirketi’nin sahibi Kaptan Pilot Feyzi
Altunbulak, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün (SHGM) uçağın enkazını
kaldırma görevini ilk başta kaza yapan şirkete vermesi sonucu uçaktan
parçaların sökülerek delillerin karartıldığını öne sürdü.
Altunbulak,
bu nedenle görevi veren SHGM Kaza İnceleme Kurulu yetkilileri ile
enkazdan parça söken Prima Havacılık Şirketi yetkilileri hakkında
Isparta Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Isparta’da
30 Kasım 2007’de meydana gelen ve 7’si mürettebat 57 kişinin hayatını
kaybettiği uçak kazasıyla ilgili uçağın enkazını kaldıran Dural
Havacılık Şirketi’nin sahibi Kaptan Pilot Feyzi Altunbulak, bugün
Isparta’ya geldi. Altunbulak, uçağın enkazını kaldırma işini ilk olarak
kazayı yapan ‘World Focus Havayolları Şirketi’ ile GAB Robins Sigorta
Şirketi’ne veren SHGM Kaza İnceleme Kurulu hakkında Cumhuriyet
Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Altunbulak, şöyle dedi:
“Kazayı
yapan şirkete enkaz kaldırma görevinin verilmesi; ‘alın delilleri
karartın’ demek gibi bir şey. Maalesef onlara bu fırsatı verdiler.”
Enkaz
kaldırma sırasında uçağın uçuş kumanda ve flap bölümünden sökülen 27
parçayı çuvalların içinde yakaladığını belirten Altunbulak, “Bu
parçaların uçağın düşmesine etkisi olup olmadığı da bilirkişi
incelemesiyle açıklığa kavuşturulmalı” diye konuştu.
“ÇUVALDA PARÇALARI GÖRÜNCE DELİYE DÖNDÜM”
SHGM
tarafından görev verilen ‘Gab Robins Sigorta Şirketi’nin enkaz kaldırma
için ‘Prima Havacılık Şirketi’ ile anlaştığını söyleyen Altunbulak,
Prima A.Ş.’nin bu işi yapabilecek imkana sahip olmadığından enkaz
kaldırma işinin 5 Aralık 2007’de sahibi olduğu Dural Havacılık’a
devredildiğini açıkladı. Bunun üzerine enkaz kaldırma çalışmalarına
başladıklarını kaydeden Altunbulak, çalışmalar sırasında Prima A.Ş.’nin
teknisyeni Nejat Polat’ın enkaz üzerinden parça söktüğünü gördüğünü öne
sürdü. Altunbulak, şunları söyledi:
“Derhal müdahale edip niçin
söktüğünü sordum. Bana şirket sahibi Erdal Döker’in talimatıyla
söktüğünü söyledi. Hatta Erdal Döker’in parçaları iyi fiyatla
satacağını söylediğini belirtti. Orada teknisyene engel oldum. Ancak,
bu şahıs dağda parça sökemeyince enkaz taşımada ara istasyon olarak
kullandığımız Yeniköy’e gitmiş ve bizden habersiz orada söküme devam
etmiş. Tesadüfen köye indiğimde muhtarlığın önünde 6 çuval gördüm.
İçini açıp baktığımda uçaktan sökülen parçaları görünce aklım başımdan
gitti. Deliye döndüm. Hemen bu şirketin sahibi Erdal Döker’i Sivil
Havacılık Genel Müdürlüğü’ne şikayet ettim. Parçaları da SHGM’ye teslim
ettim. Ancak, Erdal Döker’den kurtaramadığımız parçalar da var. Ancak
SHGM kendi eksiklikleri nedeniyle beni susturmak için üzerimde baskı
kurdu. İhbar edilen kişinin işyeri ve depoları aranmadı. Hakkımda,
‘güveni kötüye kullanma’ suçundan dava bile açıldı. Ben 6 gün boyunca
oradaydım ve enkaz bölgesinde devleti temsilen hiç kimse yoktu.
Jandarma da hava şartlarının kötülüğü nedeniyle inmişti. Güvenlik
yoktu. Sivil havacılıktan kimse yoktu. Tam anlamıyla başıboş
durumdaydı. İster delil karartın, ister parça çalın buna müsaitti
ortam.”
FLAP ARIZASI ÜZERİNDE DURMAMIŞLAR
Enkaz
üzerinde yaptığı incelemede kazanın asli sebeplerinden biri, hatta en
önemlisinin uçaktaki flap arızası olduğunu vurgulayan Altunbulak,
“Flaplar yukarı durumdaydı. Yani açılmamıştı. Bunun nedenini de
araştırıp soruşturdum. Bulgular uçağın daha İstanbul’da iken flap
arızası olduğu yönünde. Kaza inceleme heyeti bu konu üzerinde hiç
durmamış, adeta görmezden gelmiştir” diye konuştu.
DÜŞÜŞ ANINI ANLATTI
Altunbulak,
düşen uçağın nasıl iniş yaptığını harita üzerinden anlattı. O sırada
pilotların aralarında neler konuştuğunu bile tahmin ettiğini söyleyen
Altunbulak, şöyle konuştu:
“Isparta uçağı pisti karşılıyor ve
göl üzerinden normal süratte 170 deniz miliyle yapması gereken dönüşü
flaplar açılmadığı için 210 deniz mili süratle yapıyor. Aynen bir
otomobilin viraja aşırı hızla girip savrulması gibi bir şey oluyor.
Doğal olarak rota dışına çıkıyorlar. Rota dışında olmasına rağmen
pilotlar, pisti tekrar görüyor olması nedeniyle alçalmakta sakınca
görmüyor. Hava kapalı olsa mutlaka rotaya girerek yaklaşacak ve bu kaza
olmayacaktı. Ama pisti görüyor olması kaptanı yaklaşmaya zorluyor.
Ancak, hesap etmediği bir şey var; Altında bir tepe var ve kendisi
alçaldıkça o tepe yükselecek, biraz sonra da önündeki o tepeye
çarpacak. Flap arızası sebebiyle arazi uyarı cihazı da kısmen gayrifaal
hale getiriliyor. Yani yere yaklaşım cihazından bahsediyorum. Pilot
tepeyi fark ettiğinde çok geçti. Tüm motorları açtı, uçağın burnunu
kaldırdı ama kuyruğunu kurtaramadı.”
KUTU
Flap nedir?
İNİŞ
ve kalkışlarda kanat yüzeyini genişleterek daha düşük hızlarda daha
fazla kaldırma kuvveti sağlayarak uçağın daha kısa mesafede kalkmasına
ve inmesine yardımcı olan hareketli parçalar.