Türkiye’yi bölme planı!
8 Mayıs’ta Beyoğlu BDP İl Binası’nda alınan kararda 2011 yılı isyan ve başkaldırı yılıdır. Aksaray’da…
8 Mayıs’ta Beyoğlu BDP İl Binası’nda alınan kararda “2011 yılı isyan ve başkaldırı yılıdır. Aksaray’da saatlerce sürecek bir eylemle Tahrir Meydanı’nda Mısır Hükümeti’ni deviren eyleme benzer bir ayaklanma yapılacaktır. Seçim sonrası KCK’nın yapacağı faaliyetler siyasal harptir, serhildan ayaklanması başlatılacaktır” denildi.
BDP’nin Siyaset Akademisi’nde alınan kararlar PKK’nın talimatlarıyla örtüşüyor. 15 Mart 2011’de KCKTM İstanbul İl 2. BölgeMeclisi Toplantısı kararında, Abdullah Öcalan’ın Kenya’dan getirilişi ile ilgili olarak KCK TM’nin İstanbul yapılanmasının çeşitli eylemler organize ettiği fakat ses getirmediği, bu nedenle 20 Mart’ta Kazlıçeşme Meydanı’nda yapılacak Nevruz kutlamaları ile ilgili aynı akıbeti yaşamamak için 1 milyon kişinin bu meydanda toplanma kararı verildiği belirtildi.
İSYAN YILI İLAN EDİLSİN
Beyoğlu BDP İl Parti binasında alınan kararlar şöyle:
♦ Öcalan’ın avukatları aracılığıyla vermiş olduğu talimatlar doğrultusunda, 2011 yılının “Başkaldırı ve İsyan” yılı olarak nitelendirilmesi, PKK mücadelesini gündemleştirme kararının alınması.
♦ Hakkari’de gözaltına gelen bir polis memurunun linç edilmesi gibi eylemler İstanbul’da da yapılmalı. Kurtarılmış bölgeler oluşturulmalı.
♦ Devletin kurumları işgal edilmeli.
♦ 8 askeri şehit eden canlı bomba Zilan Kod adlı Zeynep Kınacı ile ilgili etkinlik düzenlenmeli.
BÖLÜNME DERSLERİ NASIL VERİLİYORDU,
ERSANLI HANGİ ÖNERİLERDE BULUNUYORDU?
Son KCK operasyonunda önceki gün tutuklanarak cezaevine gönderilen Prof. Büşra Ersanlı’nın da ders verdiği KCK’ya bağlı Siyaset Akademileri’nde verilen dersler ve anlatılanlar bu yapının asıl amacını da gözler önüne seriyor.
Ortaya çıkan be belgeler, tutuklandığı andan itibaren Prof. Ersanlı’ya özellikle muhafazakar medyadan destek verenlerin düştükleri yanılgıyı da gözler önüne seriyor.
PKK’ya “bilinç düzeyi yüksek üst düzey örgüt mensubu yetiştirmek” amacıyla Abdullah Öcalan’ın talimatıyla kurulan Siyaset Akademileri’nin gerçek yüzü gün yüzüne çıkıyor.
PKK kamplarında ve Siyaset Akademisi’nde okutulan Kürdistan Tarihi, PKK tarihi, Uygarlık Tarihi, Dinler Tarihi, Kadın Tarihçesi, Örgüt Disiplini dersleri aynı içeriği taşıyor. Abdullah Öcalan’ın Yaşamı ve Savunması Çözümlemeleri Feodal Toplum Yapısı ismiyle kamplarda okutulan ders, akademide Abdullah Öcalan’ın Görüşme Notları ismiyle işleniyor.
Akademideki Disiplin isimli ders, kamplarda Örgüt Disiplini ismini alırken Kent Konseyleri dersi Metropollerde Demokratik Halk Serhildanlarını Geliştirme Eğitimi adıyla işleniyor. Mahkeme kararıyla izlenen Siyaset Akademileri’ndeki dikkat çeken konuşmalardan bazıları soruşturma savcıları tarafından dava dosyasına da alındı. Abdullah Öcalan’ın “Önder”, PKK’nın ise ‘Halk Hareketi’ olduğu fikri işlenen konuşmalardan dikkat çeken bazı bölümler ise şunlar:
Önderliğin notları bize talimattır
Dikkat edeceğimiz dedik ya, işte Önderliğin görüşme notları bizim için bir talimattır.
Gerçekten halkımızın eğitimli bilinçli ve savunma örgütlerini oluşturmak zorundayız bu bizim bir görevimizdir.
Önderliğin bu pozisyonda bu şekilde sürmemesi gerek. En önemlisi Botan, Dersim ve Sarot bölgesindeki halkın tam olarak eğitimli bilinçli bir şekilde örgütlenmesi gerek.
Sınır istemeyeceğiz sınır oluşturmayacağız ama kendi yönetimimizi ve kendi devletimizi kuracağız.
Yani bu ulus isterse ayrı bir devlet kurar. Bu devlet ister kahpelikle ister propaganda yapar bu kendi bileceği bir iştir, bu kendi kaderidir. Bu hakkı meşrudur. Kimse karışamaz.
Önder Apo özgürleştirilecek, demokratik özerklik inşaa edilecek ya da AKP’nin tasfiye planı adım adım hayata geçirilecek. Avantajlarımız imkânlarımız çok büyük ancak avantajların kendiliğinden harekete geçmesi de mümkün değildir.
Biz sosyalist bir hareketiz, biz Önderliğin kadrolarıyız. Kahrolsun Egemenlik Ve Kölelik Yaşasın Özgürlük Ve Demokrasi Mücadelemiz Yaşasın PKK Ve PKK Militanlığı Yaşasın Önder Apo Önderliksiz Yaşam Bize Haramdır.
Devrimci siyaset yapar tabi fakat siyaseti örgütün kültür ve ahlakı ile yapacaksınız.
Ailen sana para verdiğinde senin o parayı örgütün müzesine koyman gerekir. Kendi şahsi müzesine değil. Bu denli bireycilik olamaz. Bırak aileyi bazıları örgütün eşyasını bile satıyor. Benzin alacağız bir prefabrike örgütün silahlarını satarak parayı kendi şahsi ihtiyaçları için kullandı. Bu şerefsizliktir.
Hazreti Muhammed’in eşi o kadar yani onun kendi ee yapmayı hedef olarak önüne koydukları kendi yapmaya çalıştıkları kendi politika amaçları doğru veya yanlış o önemli değil bunların hepsi göz ardı edilmektedir sadece bir eş olarak ee şey yapılmaktadır. Cadı olduğunu zaten görmüştük.
Halk PKK militanı için ne diyordu melek gibi diyordu. Halk doğruyu söylüyor melek nedir şehit olandır. Kendi akrabalarımıza güvenmiyoruz PKK militanlarına güveniyoruz.