Türk Lirası varlıklarda reyting korkusu yok
Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye ile ilgili kredi notu değerlendirmeleri toplantısı öncesinde Türk lirası varlıklarındaki değer kazancı sürüyor.
Fitch’in 4 Nisan ve Moody’s’in 11 Nisan’da Türkiye’nin kredi notu değerlendirmeleri toplantısı öncesinde dolar/TL ve avro/TL bu yılın en düşük, BIST 100 endeksi ise bu yılın en yüksek seviyesini gördü.
Türkiye’deki siyasi belirsizlik ve Fed kararının ardından tarihinin en yüksek seviyesi olan 2,39’a kadar yükselen dolar/TL, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) şok faiz kararı ile 2,16 – 2,20 bandına ve Türk lirası zorunlu karşılıklara faiz verebileceğine dair açıklamalarının ardından da 2,12 – 2,16 bandına geriledi.
Bir haftadır süren Türk lirasındaki değer kazancı bugün de devam ederken, dolar/TL analistlerin önemli destek seviyesi olarak nitelendirdikleri 2,1350 seviyesini aşağı yönlü kırarak, bu yıl gördüğü en düşük seviye olan 2,1256’ya geriledi.
Bankalararası piyasada güne 2,9528 seviyesinden başlayan avro/TL ise, Türk varlıklarındaki değerlenmeye paralel olarak bu yıl gördüğü en düşük seviye olan 2,9326’ya geriledi. Şu dakikalarda bankalararası piyasada avro/TL 2,9330, dolar TL ise 2,1270 seviyesinden alıcı buluyor.
Analistler, seçim belirsizliğinin ortadan kalkması ve seçim sonrası piyasalarda oluşan güvenle Fitch ve Moody’s’ten not indirimi ve görünümde değişiklik beklemediklerini belirtiyor.
Dolar/TL ve avro/TL’nin 100 günlük hareketli ortalama değerinin altında hareket ettiğini ve bu seviyenin altında kaldıkça aşağı yönlü hareketin devam edebileceğini öngören analistler, dolar/TL’de 2,1250 – 2,08 seviyelerinin destek olarak takip edileceğini ve 2,15 – 2,16 seviyelerin ise direnç olarak güçlendiğini kaydediyor.
– “Dolar/TL’de 2,10’un altının olması için ekstra olumlu senaryolar olması gerekiyor”
Konuyla ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Saxo Capital Strateji Uzmanı Cüneyt Paksoy, piyasaların yerel seçimleri pozitif atlattığını, Fitch ve Moody’s’in 4 – 11 Nisan’da yapacakları Türkiye not değerlendirme toplantılarına da seçim sonucunun pozitif yansıyacağını ve Türkiye’nin zaman kazandığını söyledi.
Yabancı yatırımcıların kısa vadede hem hükümetin hem de piyasanın performansına bakacağını ifade eden Paksoy, yurt içi piyasalarda ABD Merkez Bankası (Fed) ve özellikle Avrupa Merkez Bankası’ndan (ECB) gelecek kararların çok daha önemli olduğunu vurguladı.
Yarın ECB Başkanı Mario Draghi’nin yapacağı açıklamalarının ve cuma günü ABD tarım dışı istihdam verilerinin dolar/TL’nin yönü konusunda etkili olacağını belirten Paksoy, şunları kaydetti:
“Yurt dışı piyasalarda dolarizasyon anlamında aşırı dalgalanma olmazsa dolar/TL’de yukarı yönlü aşırı hareket beklemiyorum. Dolar/TL’de 2,10’un altının olması için ekstra olumlu senaryolar olması gerekiyor. Türkiye’nin kısa vadede dolar/TL’de 2,10 – 2,20 bandına oturduğunu ve olası sert hareketlerde 2,25’i görebileceğini söyleyebilirim. 2,10’un altının rasyonel olduğunu düşünmüyorum, çünkü ihracatçı zorlanabilir. Özel sektör 2,10 – 2,20 bandına kendisini ayarladı. Bankalar da Merkez Bankası’nın son aldığı kararla şirketlere yardımcı olacaktır.
Şu an normale dönen yurt içi siyasi gelişmeler, anomaliye dönüşürse dolar/TL’de yukarı yönlü hareketler görebiliriz. Reel talepler neticesinde zaman zaman 2,15 – 2,18 seviyeleri görülse de 2,20’nin üzeri görülmediği sürece stres olmayacaktır. 2,10’un altını da alım fırsatı olarak görüyorum ancak bu seviyenin çok kalıcı olacağını düşünmüyorum. Aşağıda marjinal sınır 2,05 ve yukarıda marjinal sınır 2,25 olacaktır.”
Kredi derecelendirme şirketlerinin Türkiye’nin not kararında “bekle-gör” şeklinde bir tavır sergileyeceğini ifade eden Paksoy, zaten bu şirketlerin Türkiye ile ilgili risklerini daha önce açıkladığını ve geçen sürede negatife gidecek bir gelişme yaşanmadığını dile getirdi.
Paksoy, yerel seçimle beraber “istikrar çıpası”nın kredi derecelendirme kuruluşları tarafından olumlu algılanacağını öngören Paksoy, “Kredi derecelendirme kuruluşlarının not ya da görünümde herhangi bir negatif değişikliğe sebep olacak hiçbir şey yok ortada. Aksine saydıkları riskleri daha tolere edebilir bir yapının içine girmiş durumdayız. Böyle bir ortamda çok siyasi ya da manidar bir karar almış olurlar. Not indirimini ve görünümün negatife dönüşmesini kesinlikle beklemiyorum ama görünümde olası bir olumsuz karar gelirse o zaman kurda ve faizde yukarı yönlü bir hareke olur” dedi.