Haber 16

Tunceli’den Kılıçdaroğlu’na veryansın!

Hükümet ve iki muhalefet parti yöneticilerine üç kağıtçı diyen Selahattin Demirtaş, Kürt ve Alevi sözcüklerini ağzına almayan CHP lideri Kılıçdaroğlu’na memleketi Tunceli’de sert tepki gösterdi.

Tunceli’den Kılıçdaroğlu’na veryansın!
  • Politika / Son Dakika
  • 02 Ocak 2011
  • Tunceli’den Kılıçdaroğlu’na veryansın! için yorumlar kapalı
  • 363 KEZ OKUNDU


BDP Genel Başkanı Demirtaş, Kılıçdaroğlu’nu memleketi Tunceli’den eleştirdi. BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin Tunceli’deki il kongresine katıldı. Tunceli Belediyesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen kongrede “Sosyalizmde ısrar, insan olmakta ısrardır” dedi.

Kürtçe yazılı pankartlar asıldı. Kongrede konuşan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, isim vermeden AKP, CHP ve MHP’yi ağır sözlerle eleştirdiği konuşmasında, “Bize karşı, uzlaşamaz denilenler bir araya gelip, el ele tutuşup saldırı kampanyası yapıyorlarsa bilinsin hepsinin maskesi aynı anda düşmüştür. BDP biliniz ki aynadır. Panik başlamıştır. Bu üç kağıtçılar, üçü de bir araya gelip partimize karşı saldırı kampanyası başlatmıştır” dedi.


Yoksulluğu görmeden sorunu çözmenin mümkün olmadığını kaydeden Demirtaş, şöyle dedi: “Türkiye‘nin her tarafından yeşil kartlı insanlar var. Doğu Güneydoğu’da yeşil kartlı sayısında birincidir. Sağlık bakanı bununla övünebilmektedir. Bunun anlamı ‘ülkemizde bu kadar yoksul var’ demektir. Bununla övünüyorlar. Doğu Güneydoğu’da Yeşil kart oranı yüzde 50’nin üzerinde. Hükümet onunla övünüyor. Bu toprakların yüzde 50’si yiyecek ekmek bulamıyor. Hükümet bununla övünüyor. Utanç tablosunu övünç tablosuna dönüştürmeye çalışıyorlar. Özür dilemek yerine, ‘biz bu kadar yoksullaştırdık’ diyorlar. Bununla övünün bir hükümet var. Şimdi bu zihniyet ezilenlerin, yoksulların, işsizlerin sorununu çözebilir mi? Dersim işsizlikte Türkiye 4’üncüsü. Dersim’in nüfusu nedir ki işsizlik oranı yüzde 4 olsun. 100 bin insan yaşıyor. Okur yazarlıkta en eğitimli kentimiz. Örgütlü bir kentimiz. Tırnak içinde söylüyorum Dersim’in tek yanlışı AKP’ye milletvekili vekili vermemiş. Öfke bundan. Başbakana milletvekili vermemiş tek kent. AKP’ye vekil vermeyen birinci bir kent. Küçük nüfusuyla onurlu Dersimliler o yüzden 4’üncü sırada”


BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Cumhuriyetin kurulduğu günden itibaren Tunceli’nin işsiz ve yoksul bırakılarak parçalanmaya çalışıldığını iddia ederek, “Buranın işsizlik sorunu halkı çözer. Hangi yönetim anlayışıyla Demokratik Özerklik anlayışıyla. Böylesi önemli bir projenin doğru tartışılması için önce doğru ele alınması gerekir. Başbakanı ve diğer partilerin fikirleri olmamasına rağmen, milliyetçilik üzerinden tartışmaların önünü kapatmaya çalışıyorlar” dedi.


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ağır sözlerle eleştiren Demirtaş şöyle konuştu: “Şimdi ben kendisinden, buradan kendi memleketindin sormak istiyorum. Tam 104 miting iki büyük kurultayda konuştunuz. Bu ülkenin temel sorunları arasında yer alan Alevi sorununu, Alevi sözcüğünü ağzınıza almadan geçiştirdiniz. Bu bir yetenek, maharet ister. Merak ediyorum Alevi sorunu derken hangi kavramı kullanacaksınız. O şeylerin şey sorunun şey yapacağız mı diyeceksiniz. Alevi’ye Alevi, Kürde Kürt denir. Aleviler cem evine gider, Kürtler Kürtçe konuşur. Bu böyledir bunu öğreneceksiniz. Bu bir ayrışma, bölme değil önce farklılıkları kucaklayacak kadar yürekli olacaksınız. Biz ayrıştırmak için bunları söylemiyoruz. Onlarınki tekleştirme üzerine, bizimki birleştirme üzerine. Biz Türkiye halklarının birliğinden, siz Türkiye‘nin tekliğinden söz ediyorsunuz. Siz ülkeyi tekleştirmek için bölüyorsunuz.”


Dersim isyanını hatırlatan Demirtaş, devletin Tuncelilerden özür dilemesi gerektiğini söyledi. Tunceli’nin yönetimini Tuncelilere teslim ederek özür dilenmesi gerektiğini ileri süren Demirtaş, “Dersimliler kendini yönetecek bir bölge meclisi olur, bunun formülleri tartışılır. Türkiye‘nin diğer bölgeleri ile kendi geleceğiyle ilgili kendisi karar verecek. Nereye ne yatırım yapılacak, işsizlik nasıl çözülecek, din inanç sorunları nasıl çözülecek. Hepsine Dersimliler kendileri karar verecek” dedi.


Demirtaş, demokrasinin 4-5 yılda bir gidip sandıkta oy kullanmak olmadığını iddia ederek, ‘sorunların çözmeye geldim’ diyenlere inanmamaları gerektiğini ifade etti. BDP’de dahi olsa inanmamalarını isteyen Demirtaş, Demokratik Özerklik projesini sorunların çözümünde koşul olarak gösterdi.

Demirtaş “Dışardan gelecek insanlar, sizin sorunlarını çözemez. Sizin geleceğiniz ancak sizin namuslu ellerinizdedir. 2011 Bütçe görüşmelerini takip ettiniz. Tek birinize sordular mı bu parayı nereye harcayalım. Bütçeyi nasıl yapalım diye. Geleceğinizle ilgili bu kadar tarihi bir çalışma yürütülüyor, Bırakın yurttaşları, milletvekilleri bile katılamıyor. El kaldır indir pozisyonundalar. Bunun neresi demokrasidir. Şimdi biz diyoruz ki o bölgenin o şehrin insanları halkı karar versinler. Dersim halkının yüzde 95’i baraja karşı baraj mı yapılacak, yıkılacak mı? Onu o yörenin insanları karar versin” şeklinde konuştu.


Demirtaş, Demokratik Özerklik tartışmalarının başka yönlere çekildiğini ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Bunlar başka devlet istiyor, ayrı bir resmi dil, ayrı bir bayrak istiyor tartışmasıyla milliyetçi damarları kabartmayla, şovenizmi hortlatmaya çalışıyorlar. Hepsinin telaşı şudur, eğer bu özerklik fikri kendi ülkemi ben yönetirim fikri halka yayılırsa onu durduramayız diyorlar. Bu yüzden telaşlılar. Bu ülkede halkı ezen yönetim son bulabilirler telaşıyla bize saldırıyorlar. Durdurabiliyorlar mı hayır. Meşru haklı bir fikri bu güne kadar kimse durduramadı. Tarih böyle bir şeyi yazmadı bu güne kadar. Eğer başbakan ve ekibi, yandaşları, diğer muhalefet partileri MGK, Genel Kurmay, biz özgürlük fikrini Türkiye‘nin özgürleşme fikrini, Türkiye‘nin, Türkiye halkını kendi kendini yönetme fikrini durdurabileceğiz diye düşünüyorlarsa onlarda yanılıyorlar. Onlarda böyle bir değişimi dönüşümü durduramayacaklardır. Bu gün BDP’ye saldıranlar illa tek dil olacak herkes Sunni Türk olacak hevesi etrafında milliyetçilik yapanlar, Dersimde katliam yapanlar aynı amacı taşıyor. Katliamı yapanlar Ağrı’yı Zilan’ı, gerçekleştirenler hep aynı amaca hizmet ettiler. Ülkedeki bütün farklılıklar tekleştirilecek. Sindirilmiş bir halk yaratılacak bütün amaçları buydu. Bu halkı teslim alabildiler mi? Hayır. Denizleri idam sephasına götürenleri kimse bilmez ama Denizlerin adı onurlu gençlerin mücadelesinde yaşıyor, ispat ortada. İboları Mazlumları susturabildiler mi? Bizi susturabilecekler. Zilanları Beritanları susturabildiler mi durdurabildiler mi? Değişim sert kayaların arasından inatla akan bir damlacık su gibidir. O kayanın içinde illa da yolunu bulup çıkmak zorundadır. O su mutlaka akar ve yatağını bulur. Bunların tehditleri hakaretleri değişimi engelleyemez. Biz Türkiye‘nin birliğine inayoruz, güveniyoruz. Halkların kardeşliğine inanıyoruz. Buz Türkiye‘de iki bayraklı, iki resmi dilli bir devlet demedik, demiyoruz. Hiçbir projemizde bunu söylemedik. Biz dedik ki birlik olalım hepsine nefes alma yaşama şansı tanıyalım. Bunun da idari modeli demokratik özerkliktir. Oy uğruna ülkesini satan insanların yapmayacağı hiç bir şey yok. Alevi çalıştayına Ökkeş Kenger’i çağırıyor. Bu halka travma yaşattıkları yetmiyormuş gibi, çözüm adı altında aynı psikolojiyi yaşatmayı çabalıyorlar. Başbakan Sivas’ta Kılıçdaroğlu’na seslenirken size bir damla su yok diyordu. Ana muhalefet boynunu büküyor. Çünkü alevi diyemiyor. Şey diyecek ayıp olacak. Siz önce kendi sorunuzu çözün. AKP ve CHP’yide aşacak sorunlar. Büyük sorunları çözmek, büyük yürekler ister”


Demirtaş ayrıca İstanbul’daki Cemevi saldırısının provokasyon olduğunu söyleyerek, saldırıyı kınadığını bildirdi.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ