TSK’dan gazetelere telefon!
Star yazarı Ahmet Kekeç ve Radikal yazarı Cüneyt Özdemir aynı gün Genelkurmay’dan gelen telefonlarla…
Star yazarı Ahmet Kekeç ve Radikal yazarı Cüneyt Özdemir aynı gün Genelkurmay’dan gelen telefonlarla ayağa kalktı.
İsmi duyunca “Hafiften ürperdim” diyen Kekeç’i arayan internet andıcı soruşturmasında adı geçen Hıfzı Çubuklu, “Şaşkınlıkla ayağa kalktım” diyen Özdemir ile görüşmek isteyen ise Tuğgeneral Tayyar Süngü’ydü.
İki gazeteci işte heyecan yaratan bu aramaları bugünkü köşelerine taşıdılar.
“Paşa beni aradı” başlığı ile yaşanan görüşmeyi anlatan Kekeç, “Hıfzı Paşa arıyor” dediklerinde, dizlerimin bağı çözülmedi, esas duruşa geçme gereği duymadım, ağzımdan istem dışı bir sözcük dökülmedi ama hafiften ürperdim” dedi.
Kekeç ardından aralarında geçen konuşmayı şöyle anlattı:
“Hıfzı Çubuklu karşıdan “saygılarını” bildiriyordu… Şaşırdım… Sert ve sitemkâr biri giriş bekliyordum. Çok saygılı, çok kibar, çok alttan alan bir dille konuşuyordu… Zikrettiğim toplantıda bulunmadığını söylemek için aramış. Düzeltme talep edip etmediğini sordum… “Hayır” dedi, “siz bilin yeter…”
Genelkurmay’ın akreditasyon uyguladığı gazeteciler arasında bulunan Kekeç bu arama vesilesiyle gazeteciler ile Genelkurmay arasında yaşanan ilişkinin sakatlığını anlattı.
Kendisinin bu tür telefonlarla genellikle muhattap olmadığını, ancak bir dönem “Emir ve görüşlerinize hazırım” cümlesini tekrarlayan meslektaşlarını hatırlattı.
Askerin “makbul olan gazeteciler, makbul olmayan gazeteciler” tasnifinin değişip değişmeyeceğini merak eden Kekeç “Bu soruların cevabını “yeni dönemin uygulayıcıları” verecek” dedi.
ÖZDEMİR ŞAŞKINLIKLA AYAĞA KALKTI
Genelkurmay’dan aranan ikinci isim ise Radikal yazarı Cüneyt Özdemir oldu. Özdemir de bu aramayı, “Bize anlatın komutanım!” başlığıyla köşesine taşıdı. Öğle uykusu arasında gelen telefonda, “Müsaitseniz komutanımız Tuğgeneral Tayyar Süngü sizinle görüşmek istiyor” diyordu.
“İnanır mısınız şaşkınlıkla ayağa kalktım!” diyen Özdemir bundan sonrasını şöyle yazdı:
21 yıllık gazetecilik hayatımda pek çok kuvvet komutanı ile, Genelkurmay başkanı ile görüşmüşlüğüm var, hatta Eşref Bitlis’in ölümü üzerine bir kitap da yazmışlığım bulunduğundan askerlere bir yabancılığım olduğu söylenemez ama yıllardır ilk kez Genelkurmay’dan aranıyorum. Tayyar Süngü nasıl bir komutandır bilemem ama kibar ve derdini net anlatmak isteyen bir insan olduğu kesin. Pazar günü yazdığım YAŞ atamaları ile ilgili ‘Askerli Harikalar Kumpanyası’ yazımın başlığını çok ağır bulduğunu söyleyerek söze başladı…”
BİZ TARAF’A BİLE KONUŞUYORUZ!
Görüşmeyle ilgili kısa notlar aktaran Özdemir’in asıl ilgisini çeken ise daha önce yazdığı “Askerler sadece Fikret Bila’ya konuşur, bize konuşmazlar’ yönündeki sözleri oldu. Bu sözleri hatırlatan Süngü “Biz herkes ile konuşuyoruz, hatta Taraf’ın sorularını bile yanıtlıyoruz” dedi.
“İşte en çok bu çıkışa şaşırdım sevgili askerseverler!” diye devam eden Özdemir yazısını şöyle bitirdi:
“Bu çıkış bana ilginç ve farklı geldi. Şunu itiraf edeyim, askerlerin Ankara’da sadece Fikret Bila’ya konuşuyor olması Fikret Bila için önemli bir gazetecilik başarısıdır. Askerler içinse sorunlu bir iletişim biçimidir. Akreditasyon içinde akreditasyon uygulamasıdır. Kendine güvensizliğin bir göstergesidir. Garanticiliğin kısa yoludur. Anlaşılan o ki yeni bir dönem açılıyor ve askerler yeni Genelkurmay Başkanı ile yeni bir iletişim sistemi geliştiriyor.
“Taraf’ın sorularını bile yanıtlıyoruz” vurgusu, geçiş dönemi için bile olsa olumlu bir gelişme. Bu konuşmayı yazmamın nedeni ise asker-gazeteci ilişkilerinde bu yeni dönemin ruhunu anlatırken bir yandan da konuşulanları şeffaf bir şekilde sizinle paylaşmak. Telefonu kapatırken “Sayın Süngü, Genelkurmay Başkanı’na sorduğum sorular vardı, asıl onlara cevap vermeyecek misiniz?” dedim.