‘Suriye saldırısı Erdoğan’ı ikilemde bırakıyor’

 

ABD’nin Erdoğan’ın tampon bölge çağrısına direndiğini aktaran gazete şöyle devam ediyor: “Washington, İslamcıların eline düşmesinden çekindiği için, Suriye’deki isyancılara ağır silahlar gönderilmesine karşı. Bu kaygı, geçen ay Libya’da ve diğer ülkelerde ABD elçiliklerine yapılan saldırılarla daha da arttı”.

 

Haberde ayrıca, Türkiye’nin bazıları tarafından isyancılara silah geçişine izin verdiği için eleştirildiği ancak hükümetin bu iddiaları reddettiği belirtilmiş.

 

ESAD SÖZÜNÜ TUTMADI 

 

Daily Telegraph gazetesi geçen hafta beş kişinin yaşamını yitirdiği saldırının ardından Türk hükümetinin her saldırıya karşılık vereceğini söylediğini ve öyle de yaptığını söylüyor.

 

Haber şöyle devam ediyor: “Yaşanan olaylar, Esad rejiminin kara ve hava saldırılarını sınırın 6 km ötesine kadar sınırlandıracağı sözünü tutmadığını gösterdi. Bu durum, Türkiye’nin yüzbinlerce mültecinin kaçmasına yol açan krize bir çözüm olarak gördüğü tampon bölge önerisinin gerçekleşmesini sağlayabilir. Ancak bu isyancı güçler için bir üs işlevi de görebilir”.

 

İsyancıların kent alanlarına kıyasla kırsal bölgelerde daha güçlü olduğunun söylendiği haberde isyancıların özellikle sınır bölgelerinde birçok yerin kontrolünü ele geçirdikleri belirtiliyor.

 

TÜRKİYE İHTİYATLI POLİTİKASINA DÖNMELİ

 

Times gazetesinde Türkiye’nin Kısa Tarihi adlı kitabın yazarı Norman Stone’un Türkiye Suriye ilişkilerine odaklanan yazısı göze çarpıyor.

 

İki ülke arasındaki ilişkilerin kısa bir tarihçesine yer verilen yazıda, Hatay’ın Türkiye’ye verilmesi ve Suriye’nin PKK’ya verdiği destek ile ilişkilerin gerildiği ve bunun yansımalarının bugün de görüldüğü belirtiliyor.

 

Türkiye’nin istikrarsızlığın hakim olduğu bir bölgede başarı ve istikrarın sembolü olduğunu söyleyen Stone, Başbakan Erdoğan’ın da çok büyük başarılara imza attığını söylüyor. Ancak Türkiye’de ortaya çıkan yeni Osmanlıcı bakış açısını eleştiren Stone, Türkiye’nin yüzünü doğuya dönmesinin yanlış olduğunu ve Suriye meselesinde yalnız kalacağını söylüyor. Hükümetin olağanüstü başarısının aşırı güvene dönüştüğünün belirtildiği yazıda Türkiye’nin yeniden Irak’ta olduğu gibi ihtiyatlı ve tereddütlü olması gerektiğini belirtiyor.