Sınırda 30 generalli esrarengiz kamp
Türkiyeye sığınan Suriyeli askerlerin barındığı Hataydaki Apaydın kampı, CHPlilerin içeri girememesinin ardından tartışma yarattı.
Eğitim amaçlı kullanıldığı iddia edilen kampta 30 general ve 500 asker ile polis bulunuyor.
Milliyet Gazetesi’nin haberine göre, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın sivil halka yönelik askeri operasyonlarına karşı çıkarak Türkiye’ye sığınan Suriye Ordusu’nda görevli asker ve polis ile bu kişilerin ailelerinin barındığı Hatay’daki Apaydın kampı, CHP’li milletvekillerinin içeri alınmaması ve eğitim amaçlı kullanıldığı iddiaları nedeniyle esrarengiz bir özellik kazandı. 500 dolayında farklı rütbede asker ve polis aileleriyle birlikte 4 bin kişinin barındığı kamptaki Suriyeli general sayısı, son gelenlerle birlikte 30‘a çıktı.
Suriye Ordusu’ndan kaçarak Türkiye’ye sığınan asker ile polisler, göçün başlamasından itibaren sivillerden ayrı bir kampa yerleştirilmeye başlandı. İlk önce Karbeyaz kampına yerleştirilen asker sığınmacılar, daha sonra Apaydın Kampı’na nakledildi.
Kampta, 500’ün üzerinde, çoğunluğunu askerlerin oluşturduğu subay ve polis barınıyor.
Son günlerde Türkiye’ye sığınan generallerle birlikte aralarında tümgenerallerin de bulunduğu kamptaki general sayısı 30’a çıktı. Afet ve Acil Durum Başkanlığı’nın yönetimindeki kampta, barınma ve yemek dağıtımı hizmetleri Türk Kızılayı tarafından sağlanıyor. Kampta, bin 122 barınma çadırı, 17 genel maksat çadırı, tuvalet ve banyo amaçlı 26 konteyner ile bin 100 yatak bulunuyor.
MİT personeli de var
Son dönemde gelen askerlerin eş, çocuk, anne ve babalarını da getirmelerinden dolayı kamptaki sığınmacı sayısı, 4 bine çıktı. Güvenliğini jandarmanın sağladığı kampta, Dışişleri ile MİT personeli de görev yapıyor.
Yetkililer, “BM’nin mülteciler hukuku gereği güvenlik personelini ayrı bir kampta barındırmak durumundayız. Bunun yanısıra bunlar asker olduğu için, geçmişte Esad’ın ordusunda görev yaptıkları için kendilerinin ve ailelerinin sivil kamplardaki halk tarafından linç edilme ihtimalleri de var. Güvenlikleri gereği de orada barındırmak zorundayız. burası eğitim değil barınma kampı” değerlendirmesinde bulundu.
Subaylara, ilk dönemde belirli günlerde “çarşı izni” verildiği, ilçeye giderek alışveriş yaptıkları ifade edildi. Ancak son dönemde kampa giriş ve çıkışlar sıkı denetim altına alındı. Yetkililer, “Kampta hiç bir mültecinin silah taşımasına izin verilmiyor. Eğitim yapıldığı iddiaları gerçek değil” dedi.
‘Ben burada eğitimdeyim’
CHP milletvekilleri Hurşit Güneş ile Süleyman Çelebi’nin kampı ziyaret etmelerine izin verilmemesi, kampla ilgili iddiaları da gündemde öne çıkardı. Çelebi, Milliyet’e şu değerlendirmede bulundu:
“Hurşit Bey ile Antakya merkeze bağlı Yeşilpınar beldesindeki barış etkinliğine katıldık. Orada halk ile sivil toplum ögrütü temsilcileri ile yaptığımız sohbetlerde, bize bu kampla ile ilgili iddialar aktarıldı. Bu kampın halk üzerinde ciddi bir tedirginlik yarattığını gözledik. Orada kalan kişilerin, eğitildiği, bölge halkını tehdit ettikleri, ‘Bir gün sıra burdaki Alevilere de gelecek’ dedikleri iddiaları bize aktarıldı. Halk, bizden bu kampa gitmemizi istedi.
Valiliği aradık. Valilik bize yetkinin AFAD’da olduğunu söyledi. AFAD’dan görüştüğümüz yetkili bize, ‘Başka bir kampı ziyaret edebilirsiniz ama oraya giremezsiniz’ dedi. Hurşit Bey ve oradaki arkadaşlarımızla kapısına kadar gittik. Bizi içeri almadılar. Orda yetkili olduğunu ve Suriye Ordusu’nda subay olduğunu söyleyen bir kişi, ‘Ben burada eğitimdeyim, eğitim yaptırıyorum’ dedi. Orda bazı sığınmacı gençler vardı. Gençler konuşurken, Arapça olarak, ‘Bunları burada kıtır kıtır doğrayacaksınız’ diye konuştular.
Kampa sokulmamamız kampla ilgili iddialar konusunda bizi daha tedirgin yaptı. Ordaki vatandaşlar, mezheplerinden dolayı kampta kalanlar tarafından tehdit edildiklerini söylüyorlar. Mültecilerin hastanede, Alevi doktorlar tarafından tedavi edilmek istenmediklerini, bu nedenle Alevi hekimlerin buna göre görevlendirmelerinin yapıldığını duydum. İsviçre’den gelen bir vatandaştan da, risk nedeniyle uluslararası sigorta şirketlerinin 3 yıl süreyle Hatay’a yapılan ziyaretleri poliçelerinden çıkardıklarını öğrendim.”
‘Kampa kimseyi almıyoruz’
Ramazan bayramında foto muhabiri arkadaşım Bünyamin Aygün ile Suriyeli mültecilerle konuşmak için gittiğimiz Hatay’da uğradığımız kamplardan biri de “Apaydın Konaklama Tesisleri”ydi. İzin almadan gitmiş olsak da şansımızı denemek istedik.
Nöbetteki erlerden birine kimliklerimizi uzattık. Bir süre bekledikten sonra bir asker tarafından içeri buyur edildik. Girişteki odada o an 3 kişi bulunuyordu. Daha sonra bir komutan içeri girdi. Selamlaştıktan sonra komutan neden geldiğimizi sordu. İznimiz olmadığı için bizi içeri alamayacaklarını söyledi ve ekledi: “Buraya hiç kimseyi almıyoruz. Talimat bu yönde.”
“Özel bir nedeni var mı?” diye sorduğum zaman komutan “Onunla ilgili bilgi veremem” dedi. “Askeriyeden saklanan kişiler var mı?” soruma komutan yine “Cevap veremeyeceğim” diye karşılık verdi. Son kez şansımı “Muhammed Ahmet Faris burada mı?” diye sorarak denedik. Komutan bir bilgisi olmadığını söyledi. Bizi yolcu ederlerken askerler de komutanlarını doğruladı: “Kesin talimat var, gerçekten kimseyi içeriye almıyoruz. Elimizden bir şey gelmez.”
Davutoğlu: Uygulamanın nedeni kalanların güvenliği
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise, İslam İşbirliği Teşkilatı komisyon toplantısı nedeniyle düzenlediği basın toplantısında, CHP milletvekillerinin kampa sokulmamasıyla ilgili soru üzerine, Türkiye’ye gelen sivillerle askerlerin misafir edilmesi konusunda mülteci hukuku bağlamında ayrı uygulamalar olduğunu dile getirdi. Davutoğlu, şunları söyledi: “Türkiye’ye sığınmış olanların özel bir şekilde muameleye tabii tutulmuş olmaları gayet normaldir.
Milletvekillerimize, mülki amirlerimiz tarafından, sivillerin kaldığı kamplara gidilmek istenirse her türlü kolaylığın sağlanacağı da ifade edilmiştir, benim bildiğim kadarıyla. Kamplarımız bu anlamda şeffaftır. Güvenlik gerekçeleri dolayısıyla, özellikle hassasiyet içeren ve kendi güvenliklerinden kaygı duyulan kişilerin bulunduğu özel kamplarda belli uygulamaların, kuralların, disiplinin olması da doğaldır. Bu da BM normlarına uygun da bir tutumdur.”
Başbakanlık: Kamplar bizim yönetimimizde
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’ndan dün yapılan açıklamada, iddialar yalanlanarak, şu ifadelere yer verildi: “Son günlerde basında, Apaydın çadırkentinde Suriyeli muhaliflerin eğitildiği, kampın kontrolünün Suriyelilerce sağlandığı gibi gerçeği yansıtmayan haberler yer almaktadır. Diğer tüm barınma merkezlerinde olduğu gibi Apaydın çadırkentinde de genelde yönetim ve koordinasyon Başbakanlık AFAD’da, ilde ise kurulduğu İl Valiliği’ndedir.
Bu açıdan kampların yönetiminin Suriyelilerde olduğu bilgisi gerçek dışıdır. Apaydın barınma merkezi iddia edildiği gibi bir askeri eğitim kampı değil, askerler ve yakınlarının da barındığı bir çadırkenttir. Burada konaklayan misafirlerimiz Suriye’deki ailelerinin güvenlikleri açısından kimse ile görüşmek istememektedirler. Apaydın çadırkentinin diğer kamplardan bir farkı yoktur.
Apaydın kampı dahil, diğer tüm barınma merkezlerinde kalanlar için herhangi bir suç işlendiği takdirde Türk Ceza Kanunu’na göre işlem yapılmaktadır. Apaydın dahil tüm kamplarda barındırılan Suriyelilerin herhangi bir dokunulmazlıkları da bulunmamaktadır. Apaydın çadırkenti dahil tüm barınma merkezlerinde bulunan Suriyelilerin giriş ve çıkışları gerekli güvenlik ve kontrol uygulamaları çerçevesinde gerçekleşmektedir. Bu sebeple, Suriyelilerin gündüz barınma merkezlerinde kalıp, geceleri Suriye’ye geçtikleri yönündeki haberler de gerçeği yansıtmamaktadır.”
Açıklamada, CHP milletvekilleri için, Başbakanlık AFAD Başkanı Fuat Oktay ile görüşülerek Apaydın kampına giriş izni istendiği ve Başkan tarafından izin verilmediği konusunun da doğru olmadığı belirtilerek, “AFAD Başkanı ile kampa giriş izni veya herhangi bir başka konuda görüşme kesinlikle söz konusu değildir” denildi.
Apaydın’a dünya basını da ilgili
Apaydın kampı yabancı basınının da ilgisini çekiyor. İşte yabancı basında son zamanlarda yer alan haberler:
AP 1 Ağustos’ta hazırladığı haberinde, Türkiye’ye 25’ten fazla generalin geldiğini yazdı. Ajansın haberine göre, Türkiye’deki Suriyeli taraf değiştiren askerlerin çoğu orta rütbeli denebilecek teğmen ve albaylar. Diğer Suriyeli mülteci kamplarının aksine askerlerin kaldığı Apaydın kampına kimsenin yaklaşmasına dahi izin verilmediğini belirten ajans, bu kampın diğerlerinden tek farkının klima olduğunu yazdı.
Time dergisinin 31 Temmuz tarihli haberine göre de kampta Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) yönetim kadrosundan önemli kişiler kalıyor. Bunlardan en önemlisi ordunun sembolik komutanı Riyad el Asaad, biri ÖSO komutan yardımcısı Malik el Kürdi, diğeri de General Mustafa el Şeikh. ABD’nin önemli gazetelerinden New York Times’ın 25 Haziran tarihli haberinde ise ismi açıklanmayan bir Türk hükümet yetkilisi, “Hemen her gün sınırdan 20 ila 30 arasında saf değiştiren kişi geldiğin” söyledi.
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ