Sarkozy’ye iki bakandan ağır tokat

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Arap Baharı turu sırasında apar topar Libya’ya giden Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy sözde ‘Ermeni Soykırımı’ iddiasına sarıldı ve Türkiye’ye rest çekti:

“Ermeni Soykırımını tanıyın.”

Ancak Sarkozy’nin bu resti karşılıksız kalmadı. Önce AB Bakanı Egemen Bağış, “Sarkozy tarihçilerin rolüne soyunacağına, ülkesinin içine girmiş olduğu ekonomik girdaptan nasıl kurtulacağına biraz kafa yorarsa daha anlamlı olur” dedi.

Ardından da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’ndan sert bir yanıt daha geldi:

“Bizim gocunacak bir tarafımız yok. Ama tarihle yüzleşme tavsiyesine bize söyleyenler önce aynaya baksınlar.”

Sarkozy’e Saraybosna’dan yanıt veren Bağış, “Herhalde Fransa’daki son siyasi anketlerin neticesi bayağı kendisini ürkütmüş ki Sarkozy, bu tür yaklaşımlar içerisine giriyor” diyen Bağış, şunları kaydetti:

“Dün Fransa’nın İçişleri Bakanı ile bir araya geldiğim zaman kendisine de söyledim. Biz siyasilerin görevi geçmişi ve geçmişte yaşanan olayları belirlemek değildir. Siyasilerin görevi geleceği belirlemektir. Sayın Sarkozy tarihçilerin rolüne soyunacağına, ülkesinin içine girmiş olduğu ekonomik girdaptan nasıl kurtulacağına biraz kafa yorarsa, üyesi olduğu AB’nin geleceğine yönelik projeler üretirse, Avrupa için de Fransa için de ve dünya huzuru için de daha anlamlı olur. Buna sadece yaklaşan seçimlerin istismarı deriz, başka bir yorum getirmenin anlamı olmaz.”

ÇOK YANLIŞ BİR AÇIKLAMA

Davutoğlu da Bağış gibi Sarkozy’nin açıklamalarını Fransız kamuoyuna oylanan bir oyun olarak değerlendirdi.

DERS VERME HAKKI YOK

“Türkiye ile Ermenistan arasında başlayan ve bir takım aksamalara rağmen sürmekte olan süreci de olumsuz etkileyecek tavırlardır bunlar. Bunların her hangi bir barış sürecine katkıda bulunmasını düşünmek mümkün değil. Biz tarihimizle yüzleşiriz. Ama bizim tarihimiz Türklerle Ermenilerin asırlardır bir arada yaşama tarihidir aynı zamanda. Biz kendi tarihimizle yüzleşiriz. Asıl kendi tarihiyle yüzleşemeyecek uzun sömürgecilik anlayışıyla asırlarıyla hükmettikleri toplumlarla hiç kaynaşmayan, onları alt sınıf, uşak olarak gören zihniyetlerin kendi tarihleriyle yüzleşmeleri lazım. Sömürgeci bir geçmişe sahip olan her hangi bir devletin veya toplumun tarihle yüzleşme konusunda ders verme gibi bir tutum sergileme hakkı yoktur. Önce Fransa’nın kendi tarihiyle yüzleşmesinde büyük fayda var. Biz her zaman kendi tarihimizle yüzleşiriz. Bu konuda açık bir tavır takındık.”