Haber 16

Recep Tayyipten şok açıklamalar

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütü PKK ile yapılan Oslo görüşmeleriyle ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Recep Tayyipten şok açıklamalar
  • Gündem / Son Dakika
  • 27 Eylül 2012
  • Recep Tayyipten şok açıklamalar için yorumlar kapalı
  • 339 KEZ OKUNDU

Başbakan Erdoğan Kanal 7’de katıldığı İskele Sancak programında gazetecilerin soruları üzerine şunları söyledi:
 
Samimiyetsizlik nedeniyle bitti
“Terör şu anda bitecek gibi bir tespiti yapmak kolay değil. Bazıları İspanya, İngiltere, Sri Lanka modellerinden bahsediyor. Orası bir ada, tamamen yerle bir etmiş işi bitirmişler. Biz hukuk devletiyiz diyoruz. Atacağımız adımları da bu çerçevede atacağız diyoruz. Hukuktan anlamayana da Şemdinli’de Beytüşşebap’taki gibi gereği yapılacaktır. İmralı olsun Oslo olsun açık net bu adımları da attık. Acaba nerede bir şey var bunu görelim. Eğer bu görüşmelerle bir şey elde edeceksek bununla yapalım. Oslo’da olacaksa Oslo’da yapalım. O yüzden MİT Müsteşarı olarak Emre Bey zamanından itibaren başlattık görüşmeleri, sonra Hakan Bey geldi aynı şekilde devam etti. Şu anda kesilmenin bazı sebepleri oldu. O da iletişimdeki samimiyetsizlikti. İster istemez ‘keselim bu işi’ dedik.
 
PKK servis etti
 
(CHP’nin açıkladığı Oslo metni) Çok ciddi bir yanlış ve yalan haber uçurmayı bölücü terör örgütü Oslo ile ilgili bahsetti. O aslında bir belge değil. Onların hazırladığı kendilerine göre uydurma 9-10 maddelik bir yazı. Bunu belge olarak sundular. Oradaki görüşmelerden bunun içinde yok mu vardır tabi. Ama bir evrakın belge olması için tarafların altında imzası olması gerek, var mı; yok. Terör örgütü bunu servis etti. Bu konularda BDP’nin bu çağrısını ne denli kaale alırız o ayrı konu. Benzer çağrıyı CHP de yaptı. Görüşmede biz de çağrıda bulunduk ama hala CHP’den bizim çağrımıza cevap gelmedi. Meclis açılınca biz onlara ‘ne oldu hani ekipleri çalıştıracaktık’ diyeceğiz. ‘Gelin hep beraber bu taşın altına elimizi koyalım ne gerekiyorsa yapalım’ diyeceğiz.
 
Gelen mesaj rahatlattı
 
Bu arada İmralı’yla ilgili görüşmeler yeniden olabilir. Kampanyalardan biri ‘İmralı’daki öldü öldürüldü.’ Böyle kampanyalar var. Geçen kardeşinin oraya gitmesini istedik. Kabul edildi, gitti, görüştü, geldi. Demirtaş’ın açıklaması buradan kaynaklanıyor. Oradan mesaj geldi. Zannediyorum o onları rahatlattı. Avukatlarını kendisi de kabul etmiyor zaman zaman bizim de uygun görmediklerimiz oluyor. Görüşmeleri dışarıya manipüle ederek taşıdılar.”
 
Obama üzdü
 
Erdoğan, İslam dünyasında infial yaratan Hz. Muhammed’e hakaret içeren filmle ilgili önemli açıklamalar yaptı. Obama’nın kendisine ve Hıristiyanlığa yönelik ifadelerin ABD’de düşünce ve fikir özgürlüğü çerçevesinde değerlendirildiğini söylediğini belirten Erdoğan “Obama’nın bu tavrı beni üzmüştür” dedi. Erdoğan Ulaştırma Bakanlığı ile bir çalışma başlattıklarını belirterek, “Bunun (video) Türkiye’de yayımını sonuna kadar durduracağız” dedi. Erdoğan ABD Başkanı Barack Obama’ya nefret suçlarına ilişkin Lahey adalet divanı gibi bir kurum oluşturulması gerektiğini söylediğini belirtti, Obama’nın da teklife olumlu yaklaştığını vurguladı.
 
Kışa girerken doğalgaza zam olacak
 
Başbakan Erdoğan, özellikle son günlerde tartışılan doğalgaza zam tartışmalarıyla ilgili de açıklamalarda bulundu. Akaryakıtta zammın normal zamanda piyasa tarafından belirlendiğini aktaran Erdoğan, “Fakat biz 2009 yılından itibaren yani şuan yaptığımız zam türü bir zammı yapmadık. Şuandaki zam dengelerle alakalı bir zam olmuştur. Özellikle doğalgaz noktasında sabırlı gittik fakat dünyadaki akaryakıta gelen zamlar sebebiyle doğalgaz buradan tabi ciddi etkileniyor. Biz tabi doğalgaza da mecburen zammı yapmak durumundayız. Bu zam yapılmadığı takdirde siz bunları hazineden ödüyorsunuz. Bu işte sizi komşu ülkelerde zamanında müdahale yapılmadığı göz önüne alındığında işte bu duruma getirmiştir. Biz de aynı duruma düşmek istemiyoruz. Biz diyoruz ki her şeyi planlı bir şekilde yapalım. Paramızın gücünü korurken, vatandaşımızın alım gücünü artıralım. Hiçbir zaman da vatandaşımız enflasyon baskısı altında kalmasın. Geçmişten bugüne baktığımızda vatandaşımızın alım gücü nerededir. Geri mi gidiyor, ileri mi gidiyor, baktığımızda ileri gittiğini görüyoruz.” diye konuştu.
 
Mutfak tüpüne ve sanayiye katlanabileceklerini kaydeden Erdoğan, özellikle doğalgaza getirilecek zam oranının ciddi olmadığını, bazı sıkıntılara merhem olsun diye atılmış adım olduğunu belirterek, kışa girerken böyle bir adımın atılacağını vurguladı.
 
TÜSİAD’ın eleştirileri
 
Erdoğan, “Ankaralı olma” eleştirisini çok yumuşak karşıladığı ancak medya ve TÜSİAD söz konusu olduğunda eleştirilere genelde sert cevaplar verdiğinin belirtilmesi üzerine, “Şimdi medyada öyle şeyler oluyor ki insaf dışı bazı yakıştırmalar. Çünkü ‘Ankaralı’ yaklaşımının şahsımla hiçbir alakası yok. Ama Ankaralılıkla ne ifade edilmek isteniyor burası önemli. Statükoya teslimse, Tayyip Erdoğan ve arkadaşları asla statükoya teslim olmaz. Onun için 444 kod bu statükonun değişimidir. Bu atılan adım statükonun değişimidir. Aynı şekilde şu anda üniversitelerdeki gelişmeler, oralardaki huzur, statükonun değişimidir. Bunlar bugüne kadar olmadı. Eğitimde, sağlıkta, enerjide atılan adımlar, alışılmış o statükonun değişimidir” yorumunu yaptı.
 
Başbakan Erdoğan, “statükocu güvenlikçi, müzakereci yaklaşımlar” denilmesi üzerine, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Buradaki yaklaşımlar da bana göre yanlış. Az önce söyledim. Biz statükoyu nerede kırdık? Adaya danışmanımızı göndermek suretiyle kırdık. Oslo’ya göndermek suretiyle kırdık. Statükoyu korumak isteyenler ‘yanlış yapıyorsunuz’ dedi bana. Peki ‘onun riskini ben alıyorum’ dedim. Onu yapmak durumundayız. Göreceğiz ne var orada. Öbür tarafa da bakacağız. Ne var orada? Fakat statükoyu korumak isteyenler, ‘korumuyoruz, karşısındayız’ veya bize o soruyu yöneltenler yazılı veya görsel medyadaki bazı tipler, mesela çok enteresandır. Bizi o şekilde değerlendiren veya suçlarken kendileri ne yazık ki statükoyu koruma gayreti içine girdiler.
 
Geçmişte bunların nasıl el pençe divan durdukları, nerelerde, nasıl, ne gibi şeyler yaptıkları ortada. Şimdi biz OHAL’i kaldırırken ne yaptık? Orada biz statükoyu alt üst etmedik mi? OHAL’i sahiplenenler vardı ama biz OHAL’i kaldırdık. Bir ay gibi bir süre içinde OHAL’i kaldırdık. Bunların terörizm adına ne denli güçlü adımlar olduğu çok açık, net ortada. Üstelik de Türkiye’de bir şey daha var. O da çok üzücü. Batı, Orta Anadolu vesaire… Öyle bir şeyle suçlanıyorlardı ki sanki onlar güneydoğuya, doğuya yatırım yapılmasını istemiyorlar. Oraların halkı ‘hayır’ diyor. Oralara gerek yok. Şimdi ortada çok
ciddi bir ayrımcılık, bölücülük başlıyor.
 
Şimdi ‘Kürt, Kürt, Kürt’ derken öbür taraftan ‘Türk, Türk, Türk’… Öbür taraftan bakıyorsunuz, Zazası, Gürcüsü, Laz’ı vesairesi… Bütün bunlar… Bunları bir defa konuşmak, tartışmak, bunların hepsi statükonun çok farklı parametreleri olarak geliyor. Önümüze böyle çıkarılıyorlar bunlar. Onun da arkasında farklı bir şey var. Ona da girdiğimiz zaman bakıyorsunuz ki bu bölünmenin hassasiyetle olmasını isteyen çevreler var. Orada da statükoyu görüyorsunuz.
 
Şu anda benim Kürt kardeşimin iktidarımızla bir derdi yok. Ama şu anda bölücü terör örgütünün Kürt kardeşlerimin derdi ile dertlenmek gibi bir derdi yok. Çünkü, terör örgütünün içinde sadece Kürdü yok ki. Alman’ı da var, Arap’ı da var. Çeşitli ülkelerden gelip şu anda onlarla birlikte olanları var ve Batılı bazı tipler Kandil’e kadar çıkmak suretiyle Türkiye’deki bu terör eylemlerini hızlandırmanın gayreti içinde olmuşlardır. Hala da bunu beslemektedirler. Bizim işimiz sadece ülkemizin içinden kaynaklanmıyor. Ülkemizin dışında da bunun ayakları var.
 
Eğer bugün Avrupa’nın değişik ülkelerinde bölücü terör örgütünün ileri gelenleri çok rahat dolaşabiliyorlarsa, Avrupa Parlamentosu’nda, Konseyi’nde, şurada burada konuşmalar, organizasyonlar yapabiliyorlarsa akla hayale gelmez derecede paralar elde edebiliyorlarsa ve buna da o ülkelerin yönetimleri göz yumuyorsa… Almanya’da 4 bin civarında mahkemesi var bunların. Ama bu mahkemelerde neticelenme diye bir şey yok. Bu süreç içinde bakıyorsunuz caddenin belli bir yerinde belediye onlara çadırı kurduruyor, terörist başının resimleri orada. Ve orada para topluyorlar. Bazı esnaftan da cebren, nasıl mesela Hakkari’deki esnaf cebren haraca bağlanıyorsa orada da aynı şey yapılıyor.”
 
 
“Demirtaş’ın açıklaması derken, yani oradan bir mesaj geldi o doğrultuda bir açıklama yaptı diyorsunuz” denilmesi üzerine Erdoğan, “Sizin söylediğiniz evet. Zannediyorum o onları biraz rahatlatmış herhalde. Çünkü onlara gelen haberler yani öldü, öldürüldü filan şeyi, tamamen spekülasyondu, tamamen dağla alakalı bir haber olduğunu söylediler filan. Biz de Adalet Bakanımıza ‘hemen görüştürün, gitsin aile görüşsün’ dedik” diye konuştu.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ