Medya hangi bakanı kurban istiyor?
Başbakanın hangi bakan veya bürokratları ne zaman görevden alacağını öngörmek istiyorsanız, Erdoğan’ın siyasi kodlarını doğru okumalısınız. İşte bazı ipuçları…
Erdoğan’ın başbakanlıkta 9 yılı doldurmasına az kaldı.
Başbakan Erdoğan Türkiye’de en uzun süre başbakanlık görevinde bulunan isimler arasında dördüncü sırada bulunmasına rağmen, geçen zaman içinde kendisini hala yeterince tanıyamayanlar, bazı konularda anlamsız beklentilere giriyorlar.
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, medyada hakkında en ağır eleştirilerin çıktığı bakanlar arasında başı çekiyor.
Denilebilir ki, onun dışında eleştirilere bu çapta konu edilen bir başka bakan olmadı.
O kadar ki, sadece hükümet karşıtı yazarlar değil, hükümete yakın yazarlar arasından da İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in görevden alınmasını isteyecek kadar üst üste hatalar yaptığını iddia edenler var.
Hatta Bakan Şahin’i ti’ye alıp eski başbakanlardan Yıldırım Akbulut’a benzetenler çıktı.
Şuraya not edelim…
Ülkenin şu an içinde bulunduğu koşullarda Başbakan Erdoğan bir bakanını asla bu tür eleştiriler karşısında kurban etmez.
Üstelik bu tür bir girişim BDP’nin hükümete yönelik eleştirilerinin dozunun inanılmaz şekilde arttığı ve Başbakan Erdoğan tarafından da aynıyla karşılık verildiği bir ortamda BDP’yi ödüllendirmek gibi olur.
Üstelik böyle bir görevden alma, dağılma sürecine giren PKK’ya moral olur.
Üstelik Bakan Şahin’in kamuoyunu rahatsız ettiği iddia edilen kimi sözlerinin, kapalı kapılar ardında başta Başbakan Erdoğan olmak üzere diğer hükümet üyeleri tarafından da paylaşılan görüşler olup olmadığı konusunda bilgi sahibi değiliz.
Ayrıntılara varıncaya kadar herşeyden haberdar olduğu izlenimi veren bir başbakanla çalışan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in, bu gerçeği gözardı ederek Başbakan Erdoğan’ı rahatsız edecek üst üste potlar kırdığını düşünmek, kendisini çok hafife almak ve Başbakan’ı hiç tanımadığını kabul etmek olur.
Türkiye kritik siyasi süreçlere doğru hızla yol alırken, uzun yıllar AK Parti’nin genel sekreterliğini yapmış olan İdris Naim Şahin’in alınganlık göstermesine neden olabilecek türden bir görevden alma ile bakanlığına son verileceğini düşünmek, siyasetin doğasına yabancılaşmak olur.
Hepsi bir yana, medya istiyor diye Başbakan Erdoğan’ın bir bakanını harcayabileceğini vehmetmek Başbakan Erdoğan’ı hiç mi ama hiç tanımamak olur. Başbakan değil bakanını, göreve getirdiği bürokratları da aynı şekilde sahiplenmekte, başkaları istediği için kimseye yem etmemektedir.
ÖSYM’de yaşanan aksaklıklar medyaya yansımadan direk Başbakan’ın bilgisine sunulsaydı, Başbakan Erdoğan gereğini yapmakta tereddüt etmezdi.
Yine aynı şekilde, sistemli bir kampanya ile yıpratılmaya çalışınan MİT Müsteşarını sırf birileri istiyor diye feda etmediği gibi…
Bu konuda en güzel örnek hızlı tren faciası olayıdır.
Başbakan Erdoğan 2004 yılından gerçekleşen ve 39 kişinin öldüğü hızlandırılmış tren faciasının hemen ardından benzer bir tutum takınmış ve bu konudaki yaklaşımının gerekçelerini daha sonra AK Partili vekillerle paylaşmıştır.
Başbakan Erdoğan, Devlet Demiryolları (TCDD) Genel Müdürü Süleyman Karaman’ı, aslında 39 kişinin ölümüyle sonuçlanan hızlandırılmış tren faciasının yaşandığı gün hemen görevden almak istediğini, ancak CHP ve medyanın hükümeti yıpratmaya yönelik ‘kelle alma’ tavrı karşısında son anda vazgeçtiğini söyledi. Olay kısmen soğuduktani yani üzerinden 2 ay geçtikten sonra, Genel Müdür Süleyman Karaman’ın görevden alınmasına ilişkin kararnamesini imzalayarak onay için Çankaya Köşkü’ne göndermiştir.
Başbakan Erdoğan eğer kabinede veya bürokratlar arasında bir değişiklik yapacaksa, bunu herkesin beklediği bir anda değil, tahmin edilmeyen bir zamanda gerçekleştirecektir.
Başbakan Erdoğan’ın ruh dünyası herkesin olduğu gibi tespiti yapılamamış psikolojik fay hatlarıyla doludur. Kırılma gerilimlerini, hassasiyet noktalarını ve enerji boşalımlarını öngörmek her zaman mümkün olmayabilir.
Lider dediğiniz de zaten, sipariş üzerine iş yapan insanlar arasından değil, süprizlere imza atan insanlar arasından çıkmaktadır.
Başkalarını kızdıran noktalar onda etki olumsuz yapmayabilir. Başkalarının önemsemediği, kimi zaman kamuoyunun farkına bile varmadığı kimi konular da onda sarsıcı etki oluşturabilir.
Bu nedenle, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’le ilgili eleştiriler şu aşamada boştur.
Kısa vadede birşey çıkmasını beklemek beyhude yorulmaktır.
Kaldı ki ne ölçüde başarısız olduğu da tartışmaya açık mevzudur.
Birkaç gazeteci eleştirdi diye koroya dahil olmak da, gündemden rol çalmaktan öte bir anlam taşımaz.