MEB’den serbest kıyafette geri adım!
Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğrenci kıyafetleriyle ilgili kararı netleşti. İşte Bakan Çubukçu’nun açıklaması;
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, gelecek eğitim ve öğretim yılında öğrencilerin kıyafetlerini serbestçe seçecekleri bir yöntemi, şu anda tercih etmediklerini belirterek, “Bu yöntemi benimseyecek olursak, önümüzdeki yılda bu yöndeki çalışmalarımızı sürdürürüz. Zamanı geldiğinde bunu açıklarız” dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda gündem dışı söz alan MHP Giresun Milletvekili Murat Özkan, ilköğretim okullarında ve liselerde serbest kıyafet uygulamasına geçişe ilişkin tartışmaları değerlendirdi.
Uygulamanın, sosyal, ekonomik ve pedagojik etkileri olacağını belirten Özkan, ilgili sektörde 3 milyar TL’lik stok bulunduğunu, 1 milyon kişinin çalıştığına dikkati çekti.
Sosyal sınıflarda gelir farklılığının olduğu bir ortamda, serbest kıyafet uygulamasının okullarda zengin-fakir ayrımını iyice ortaya çıkaracağını vurgulayan Özkan, ayrıca disiplin ve eğitim kalitesinin de bozulacağını öne sürdü.
Özkan, ayrıca, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumundan sorumlu olduğu Devlet Bakanlığı döneminde çocuklara “Tek tip kıyafet” giydirmeye çalıştığını iddia etti.
Çubukçu, Hükümet adına gündem dışı konuşmayı yanıtladı ve Bakanlığı tarafından okul üniformaları da dahil olmak üzere yeniden yapılanma çerçevesinde birçok alanda çalışma yürütüldüğünü bildirdi.
İlköğretim okullarında, okul yönetimlerinin seçtiği ve belirlediği tipte kıyafet uygulaması yapıldığını anımsatan Çubukçu, “Fiili durum bu mu? Bu. 16 milyon öğrenciyi kapsayacak bir değişikliğin 1 günde ani bir kararla alınıp uygulanması mümkün olmayacağı gibi bu konuda çalışma yürütürken de tüm kurum ve kuruluşların, ilgili akademisyenlerin araştırma ekiplerinin, ilk kez öğrenci velilerinin ve öğrencilerin de taleplerini aldık” diye konuştu.
Kıyafet için anket
Eğitimle ilgili alacakları her kararda eğitimin paydaşı kabul ettikleri kesimlerin taleplerini de dikkate almak istediklerini ifade eden Çubukçu, şöyle konuştu: “Konuya ilişkin 1 ay süreyle yapılan ankete 2 milyona yakın öğrenci ve öğretmen katıldı. Bunları değerlendirdi. Elbette değerlendirmeyi birlikte yapacağımız kesimlerden biri de tekstil sektörü olabilir ama kıyafet uygulaması bir öğrencinin ne giyeceği, nasıl giyeceği, ne şekilde belirleneceği konusu sadece tekstil firmalarını ilgilendiren bir konu asla değildir.
Türkiye’de şu an yürürlükte kılık kıyafet yönetmeliğine uygun olmayan bir durum vardır. Tekstil firmaları da uygun olmayan o fiili durumu sürdürmektedir. Biz, Bakanlık olarak fiili durumu mevzuata uygun hale getirme çalışmalarını yürütüyoruz. Ben, bu konuda herhangi bir açıklama yapmadım. Bakın öncelikle bunu bir kez daha ifade etmek istiyorum.
Bir değerlendirme yapmadım. Bu konudaki nihai değerlendirmemi ve sonuçlarını kamuoyuyla çok yakında yapacağım bir basın toplantısıyla paylaşacağım. Şunu söylemek isterim ki; önümüzdeki eğitim ve öğretim yılında tamamen öğrencilerin kıyafetlerini serbestçe seçecekleri bir yöntemi tercih etmiyoruz. Bu yöntemi benimseyecek olursak önümüzdeki yıl da bu yöndeki çalışmalarımızı sürdürürüz. Zamanı geldiğinde bunu açıklarız.”