Japonya’dan yardım edin çığlıkları
Depremin ardından nükleer santralde başlayan radyoaktif sızıntı üzerine Japonya’da bulunan Türk vatandaşları tahliye olmak için Dışişleri Bakanlığı’ndan talepte bulundu…
Depremin ardından nükleer santralde başlayan radyoaktif sızıntı üzerine Japonya’da bulunan Türk vatandaşları tahliye olmak için Dışişleri Bakanlığı’ndan talepte bulundu.
Depremin ardından nükleer santralde başlayan radyoaktif sızıntı üzerine Japonya’da bulunan Türk vatandaşları tahliye olmak için Dışişleri Bakanlığı’ndan talepte bulundu. Vatandaşlar uçakların dolu ve biletlerin pahalı olması sebebiyle, Ankara’dan Libya ve Mısır krizlerindeki gibi ücretsiz tahliye operasyonu başlatmasını istiyor. Dışişleri Bakanlığı’nda bir kriz merkezi kuruldu. Yapılan değerlendirme sonucunda THY’nin Osaka’dan İstanbul’a ek seferler düzenlemesinin planlandığı bildirildi. Fukushima santralindeki reaktörleri soğutma çalışmaları ise devam ediyor. Çalışmalara ordu da katıldı. Ancak yüksek radyasyon yüzünden henüz reaktöre yeterince yaklaşılamadı.
Dışişleri Bakanlığı, ek sefer ihtiyacını belirlemek üzere henüz herhangi bir tarifeli uçuş için bilet almayan veya rezervasyon yaptırmayan ve Japonya’dan yurda dönmek isteyenlerden isimleri ve irtibat bilgilerini istedi. Şu ana kadar 200 civarında tahliye talebi yapıldığı öğrenildi.
DÖNÜŞTE RADYASYON TARAMASI YAPILACAK
Tahliye edilecek vatandaşların Türkiye’ye dönüşlerinde radyasyon taramasından geçirilmesi için de gerekli hazırlıklar tamamlandı. Bakanlık ayrıca 33 kişilik bir yardım ve enkaz kaldırma ekibinin bugün Japonya’ya gönderileceğini açıkladı.
BAYRAKLAR YARIYA İNDİRİLİYOR
Japon halkıyla dayanışma göstergesi olarak Türkiye’de ve dış temsilciliklerde bayraklar, pazartesi sabahına kadar yarıya indirilecek. Bu haftaki resmi futbol müsabakaları öncesinde felakette hayatlarını kaybedenler için saygı duruşunda bulunulacak.
DİĞER ÜLKELER DE TAHLİYE EDİYOR
Türkiye’nin yanı sıra birçok ülke de vatandaşlarını tahliye etmek için düğmeye bastı. ABD, Japonya’daki askerlerinin ailelerinin oluşturduğu yaklaşık 20 bin kişiyi tahliye etme kararı aldı. İngiliz hükümeti, Tokyo ve Hong Kong’dan vatandaşları için charter uçakları kaldırılacağını açıkladı. İngiltere, felaketten direkt olarak etkilenenlerden uçuş için ücret istemeyecek, ancak diğer vatandaşlar 967 dolar ödeyecek. Fransa da milli havayolları Air France’dan tahliye operasyonu için uçak sağlamasını istedi. Japonya hükümeti, 32 milyonluk başkent Tokyo’da radyasyonun insan sağlığını tehdit eder seviyede olmadığını açıklasa da başta kadın ve çocuklar olmak üzere binlerce Japon da yurtdışına ya da ülkenin güneyine kaçıyor.
NÜKLEERDEN KAÇIŞ BAŞLADI
Çernobil’deki kazanın üzerinden 25 yıl geçmiş olmasına rağmen, bölgedeki tablo, Japonya’daki nükleer felaketin olası bilançosu konusunda fikir veriyor.
Greenpeace çevre örgütünden bir uzman ekip bundan kısa bir süre önce Ukrayna’ya bir gezi düzenledi. Amaç, nükleer enerjinin tehlikeleri denince ilk akla gelen Çernobil felaketinin 25. yıldönümünde, bölgedeki durumu incelemekti. Ancak bu ekip Çernobil ve çevresinde incelemelerde bulunurken, Japonya’da yeni bir nükleer felaket olduğuna ilişkin ilk haberler gelmeye başladı.
Çernobil gezisinde ortaya çıkan tablo, Japonya’daki güncel felaketin sonuçları açısından epey iç karartıcı. Greenpeace Uluslararası İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Aslıhan Tümer, Fukuşima’daki nükleer kaza haberini ilk duyduğunda, tam da tarihin en ağır nükleer felaketinin olduğu yerdeydi.
“Japonya’dan haberler gelmeye başladığında Çernobil’deydik ve insanların yüzünü gördüm.” diyen Tümer “Ağızlarını açmalarına gerek yoktu, yüz ifadeleri ile ‘şu anda Japonya’da ne olduğunu bilmiyoruz, ama oranın 25 yıl sonra nasıl bir yer olacağını biliyoruz’ diyorlardı.” şeklinde konuşuyor.
EKOLOJİK HASAR TESPİT EDİLEBİLİYOR
Ve bu tablo hiç de iyimser değil. Çernobil’deki felaketin izlerini hala her yerde görmek mümkün. 1986 yılında Çernobil’deki nükleer santralde meydana gelen dev patlama ile yayılan radyasyon, bir bulut halinde geniş bir bölgeyi kirletti ve ardından da Kuzey ve Batı Avrupa’ya yayıldı. Patlamanın meydana geldiği reaktör halihazırda beton bir zırh ile kaplı. Fakat kazanın ekolojik etkileri, nükleer santralden yüzlerce kilometre uzakta bile hala ölçülebilir durumda. Aslıhan Tümer yasak bölgeden epey uzakta bölgelere de gittiklerini ve buralarda, başta süt ve diğer besin maddelerinde olmak üzere yüksek radyasyon tespit ettiklerini, yani insanların besinler yoluyla bugün de radyasyona maruz kaldıklarını anlatıyor.
11 KUŞAĞA KADAR YAYILIYOR
Greenpeace uzmanı Tümer, Çernobil’in faturasının özellikle çocuklara çıktığını söylüyor. Çocuklarda genetik mutasyonlar gördüklerini belirten Tümer, “Anne babaları 25 yıl önce radyasyona maruz kalmış olan bu çocukların bazılarında iç organlar eksik, çoğunda kalp rahatsızlıkları var” diyor. Greenpeace çalışanı, reaktör kazasının gelecek kuşaklara etkisinin boyutu hakkında uzmanların henüz görüş birliği içinde olmadığını, kazanın 11 kuşağa kadar etkili olabileceği yönünde bilimsel raporlar bulunduğunu söylüyor.
DOĞA HALA RADYASYONLU
Diğer yandan Çernobil’de nükleer santralin yakın çevresindeki incelemeler, doğanın son 25 yılda kendine gelmeyi başardığını gösteriyor. Ancak Aslıhan Tümer, çoğu bölgenin yine de radyasyon içerdiğini, örneğin mantarlarda ya da buralarda otlayan ineklerde yüksek radyasyona rastlandığını hatırlatıyor.
RADYASYON ÇERNOBİL’İ GEÇER
Fukuşima’daki felaketin boyutlarının Çernobil kadar büyük olup olamayacağı belli değil. Greenpeace, Çernobil’deki reaktörde grafit çubuklarının kullanılması ve yapı şekli nedeniyle radyasyonun, bir şömine bacasından yükselirmişçesine atmosferin yüksek katmanlarına çıktığını, Japonya’da bunun söz konusu olmadığını belirtiyorlar. Ancak örgüt, nükleer erime olduğu takdirde ortaya çıkacak radyasyonun Çernobil’dekinden daha yüksek olacağını belirtiyor ve ayrıca Japonya’nın kuzeydoğusunun Ukrayna’daki nükleer santralin çevresinden çok daha yoğun bir nüfusa sahip olduğuna dikkat çekiyor.
RADYOAKTİF OLARAK KİRLİ
Münih’te bulunan Helmholtz Merkezi’ndeki Radyasyondan Korunma Enstitüsü’nün Başkanı Dr. Peter Jacob, Fukuşima’daki reaktörlere 20 kilometre mesafede bulunan bölgenin, açığa çıkan iyodin ve sezyum 137 ile kirlendiğini söylüyor. Jacob „Bu bölgede hala insanlar var ve Çernobil’den sonra da gördüğümüz gibi, özellikle tiroid bezlerinde toplanan radyoaktif iyot bileşikleri büyük sorun yaratıyor. O yüzden vakitlice iyot hapı almak gerekiyor.” diyor.
“Çernobil’deki gibi olmaz diyemem”
Radyoaktif iyot bileşikleri kanser riskini arttırıyor. Şu anda Japonya’da gözler, rüzgârın yönünde. “Radyasyon bulutu kara üzerinden geçerse ve bir de yağmur yağarsa, o zaman çevrede en yüksek radyoaktif kirlenme yaşanıyor.” şeklinde konuşan Jacob “Bu noktada en korkunç senaryo ise, radyoaktivitenin Tokyo’yu vurması olur.” ifadesini kullanıyor.
Radyasyon uzmanı, Japonya’daki felaketin Çernobil’dekine benzer bir boyuta varıp varmayacağı sorusuna ise çekinerek şu yanıtı veriyor:
“Olmaz diyemem, zira santral kontrol altında değil. Gerçi beklemiyorum ama, olmaz da diyemem.”
YA NÜKLEERİ DURDUR YA JAPONYA’YA GİT
Mersin Akkuyu ve Sinop’ta yapılmak istenilen Nükleer santrallerle ilgili basın toplantısı düzenleyen Greenpeace, hükümet’in her şeye rağmen Türkiye’de nükleer enerji planlarına son hız devam etmesini eleştirdi.
Nükleer enerjinin tehlikelerine dikkat çeken Greenpeace Akdeniz Genel Direktörü Dr. Uygar Özesmi ile nükleer enerji ve nükleer santraller konusunda uzman Prof. Dr. Hayrettin Kılıç, hükümetten, Çin’in, Almanya’nın, İsviçre’nin ve hatta Venezuela’nın gösterdiği duyarlılığı beklediklerini söyledi.
TÜM DÜNYA ZAMANLA ÖLÜM KALIM YARIŞINDA
İsveç Dışişleri Bakanlığı, hem kendi vatandaşlarını hem de diğer İskandinav ülkelerin vatandaşlarını başkent Tokyo başta olmak üzere Japonya’dan tahliye etmek için bugün ve yarın uçak gönderiyor. Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, İsveç vatandaşları Japonya’ya gitmemeleri konusunda uyarıldı. Ayrıca ülkede bulunan İsveç vatandaşlarının nükleer santralin olduğu Fukuşima’nın 80 kilometre dışında bulunmaları tavsiye edildi.
Bu arada İsveç hükümeti, hem kendi vatandaşlarını hem de diğer İskandinav ülkelerin vatandaşlarını Japonya’dan tahliye etmek için iki uçak gönderiyor. İlk uçak bugün TSİ 15.30’da Tokyo’dan yolcularını aldıktan sonra Bangkok aktarmalı olarak İsveç’e dönecek. İkinci uçak da yarın yine Tokyo’dan aldığı yolcuları Bangkok ve İsveç’e taşıyacak. Japonya’dan ayrılmak isteyen İsveç ve İskandinav ülkeleri vatandaşlarının İsveç’in Tokyo Büyükelçiliğine başvurmaları istendi.
TÜRKİYE YİNE EN HIZLI TEPKİYİ VERDİ
Dışişleri Bakanlığı, ek sefer ihtiyacını belirlemek üzere henüz herhangi bir tarifeli uçuş için bilet almayan veya rezervasyon yaptırmayan ve Japonya’dan yurda dönmek isteyenlerden isimleri ve irtibat bilgilerini istedi. Şu ana kadar 200 civarında tahliye talebi yapıldığı öğrenildi. Tahliye edilecek vatandaşların Türkiye’ye dönüşlerinde radyasyon taramasından geçirilmesi için de gerekli hazırlıklar tamamlandı. Bakanlık ayrıca 33 kişilik bir yardım ve enkaz kaldırma ekibinin bugün Japonya’ya gönderileceğini açıkladı. Japon halkıyla dayanışma göstergesi olarak Türkiye’de ve dış temsilciliklerde bayraklar, pazartesi sabahına kadar yarıya indirilecek. Bu haftaki resmi futbol müsabakaları öncesinde felakette hayatlarını kaybedenler için saygı duruşunda bulunulacak.
20 BİN ABD’Lİ TAHLİYE EDİLECEK
Türkiye’nin yanı sıra birçok ülke de vatandaşlarını tahliye etmek için düğmeye bastı. ABD, Japonya’daki askerlerinin ailelerinin oluşturduğu yaklaşık 20.000 kişiyi tahliye etme kararı aldı. İngiliz hükümeti, Tokyo ve Hong Kong’dan vatandaşları için charter uçakları kaldırılacağını açıkladı. İngiltere, felaketten direkt olarak etkilenenlerden uçuş için ücret istemeyecek, ancak diğer vatandaşlar 967 dolar ödeyecek. Fransa da milli havayolları Air France’dan tahliye operasyonu için uçak sağlamasını istedi. Japonya hükümeti, 32 milyonluk başkent Tokyo’da radyasyonun insan sağlığını tehdit eder seviyede olmadığını açıklasa da başta kadın ve çocuklar olmak üzere binlerce Japon da yurtdışına ya da ülkenin güneyine kaçıyor.