İşte Akil İnsanların Başbakan’a sunduğu rapor
Akil İnsanlar heyetleri, Başbakan Erdoğan’a raporlarını sundu. İşte roporun ayrıntıları..
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Çalışma Ofisi’nde Akil İnsanlar final toplantısı gerçekleştirildi.
Saat 14.00 sıralarında başlayıp 17.30 sıralarında sona eren toplantıda Akil İnsanlar heyetleri Başbakan Erdoğan’a raporlarını sundu.
DOĞU ANADOLU GRUBU’NUN RAPORU
Akil İnsanlar Heyeti Doğu Anadolu Grubu’nun “Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı” aracılığıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sunduğu rapor ortaya çıktı. Rapora göre heyet, Malatya, Elazığ, Hakkâri, Van, Tunceli, Erzincan, Bingöl, Bitlis, Muş, Iğdır, Kars, Ardahan, Ağrı, Erzurum ile birlikte 14 il, Yüksekova, Tatvan, Doğubeyazıt, Mutki, Güroymak ile birlikte 5 ilçe ve Altınova, Hasköy, Digor, Dağpınar, Susuz beldeleriyle birlikte toplam 24 yerleşim biriminde çalışmalar yürüttü.
Başkanlığını Can Paker ‘in yaptığı ve Sibel Eraslan, Ayhan Ogan, Mahmut Arslan, Abdurrahman Dilipak, İzzettin Doğan, Abdurrahman Kurt, Zübeyde Teker ve Mehmet Uçum’un yer aldığı heyetin 171 ayrı yerde 29 bin 546 kişiyle görüşmeler yaptığı belirtildi. Bu görüşmelerde 2 bin 10 kişi söz alarak, 159 kişi ve kurum hazırlık yaparak yazılı 860 kişi de toplantılar sırasında yazılı görüş bildirdi.
SÜRECE İLİŞKİN ÖNERİLER VE TALEPLER
Raporda sürece ilişkin öneri ve talepler 6 başlık halinde toplandı. Bu talepler şöyle sıralandı:
1-SOSYAL PSİKOLOJİYE İLİŞKİN ÖNERİLER VE TALEPLER
-Batıdakiler ön yargılardan kurtulmalı
-Bölgede çatışmadan kaynaklanan ağır travmaların Türkiye kamuoyunda bilinmemesi, bunun sebebiyet verdiği yanlış algıların düzeltilmesi için gayret gösterilmesi
-İnsani taleplerin Türkiye’nin farklı bölgelerindeki insanlar tarafından “bölünme hassasiyetiö olarak değerlendirilmemesi
-Diyanetin barış sürecinde aktif rol üstlenmesi, veda hutbesi ekseninde kardeşlik hukukunu öne çıkarması
-Sürece zarar veren dilin (terör örgütü, bebek katili vb.) bırakılması
-Psikolojik travmaların izalesi için sosyal projeler geliştirilmesi
-Devlet tarafından haksızlığa uğratılmış tüm kişilerin itibarların iade edilmesi
-Şeyh Said, Said Nursi, Seyyid Rıza vb. isimlerin itibarlarının iadesi
-Kardeş şehir, kardeş aile uygulaması yapılmalı
-Kanaat önderleri devreye sokulmalı
-1937 ve 1938 Dersim soykırımlarının kınanması
-Etnik ve mezhebi ayrımcılıklara ve asimilasyon politikalarına son verilmesi
-Batı bölgelerinde yaşayanlar için doğuya turizm seferberliği başlatılmalı. Batı doğuyu tanımalı, doğu batıya kendini tanıtmalı.
-Bu ülke artık tek din, tek dil gibi söylemleri kaldırmıyor.
-Tekçilikten vazgeçilmeli. Tek dil, tek millet değil, ortak vatan, ortak devlet denmeli.
-Devlet hem Kürt halkından hem de (yanlış ve eksik bilgilendirdiği için) Türk halkından özür dilemeli.
-Kalıplaşmış deyimlerden vazgeçilmeli: Türk bayrağı, Türk milleti, ne mutlu Türküm diyene, Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur, ürkiye Türklerindir, bir Türk dünyaya bedeldir gibi.
-CHP ve MHP olumsuz tavrını bırakmalı. Siyasiler aralarındaki cedelleşmeyi bırakmalı. Başbakan kıymetli bir iş yapıyor, işine odaklanmalı. Muhalefet de sürecin başarısı için çağırılmalı. Başbakanın davetine gelmezlerse cumhurbaşkanı çağırmalı. Kavl-i leyyin öne çıkmalı. Barış sürecinin sorumluluğu tek başına Ak Parti’nin üzerinde kalmamalı.
2-SİYASİ ÖNERİLER VE TALEPLER
A-HUKUK DÜZLEMİNDE
-Yeni anayasa
-Anadilde eğitim
-Seçim barajının kaldırılması
-Siyasi partiler kanununun değiştirilmesi
-Yerel yönetimlere daha fazla yetki verilmesi
-TMK’nın kaldırılması
-Siyasal genel af
-Öcalan’ın serbest bırakılması (bu talep Öcalan’a yakın siyasi hareketler tarafından örgütlü olarak dile getirilmiştir, ancak diğer bazı Kürt siyasi grupları da (azadi gibi) bu talebe katılmıştır. Bu talep Öcalan’ın koşullarının iyileştirilmesi olarak ifade edilen ve ilgili bölümde yer verilen talepten farklı olarak gündeme getirilmiştir.)
-Gerçek demokrasi olmadan barış olmaz. Süreç karşılıklı konuşabilme, bir masa etrafında buluşabilme anlamında başarılı ama barışın tüm boyutlarıyla olabilmesi için gerçek demokrasi olması lazım.
-Türkiye milletvekilliği, yerel parlamentolar olmalı. Eyalet sistemi olmalı
-Diyanet yeniden yapılandırılmalıdır.
-Sivil temsilciler meclisi.
-Cemevleri ibadethane statüsünde yasal zeminde ifadesini bulmalıdır: 2009’da Demokratik Açılımla birlikte Alevi çalıştayları üzenlendi. Ama Alevilerin beklentilerine cevap verilmedi. Mesela Cemevlerine izin çıkmadı. Alevilerin ödedikleri vergilerle camiler inşa ediliyor ama hiç Cemevi yapılmıyor.
-Tüm mağdur edilenlere tazminat ödenmeli.
-Teorik demokrasiden pratik demokrasiye geçilmeli.
B-YÜRÜTME/İDARE VE GÜVENLİK DÜZLEMİNDE
-Sadece PKK ve silahlı güçler muhatap alınmamalı. Bölge halkı topyekün muhatap alınmalı. Şeyhleriyle, Seydalarıyla ve diğer yapılanmalarıyla birlikte.
-Yol kontrollerinin kaldırılması
-Mayınların temizlenmesi
-Köylere geri dönüş
-Karakol ve kalekol yapımlarının durdurulması
-Koruculuğun kaldırılması
-Koruculuk yapanların sosyal haklarının güvenceye alınması
-Bölgeye atanan yöneticilerin halkla uyumlu olması
-Çatışma dönemlerinde görev yapanların rotasyonu
-Atamalarda “doğu hizmetiö ifadesinin kaldırılması
-Yer isimlerinin iadesi (Dersim, Gever, Çolemerik, Elaziz)
-Cadde, okul, havaalanı gibi yerlerde İnönü, Fevzi Çakmak, Abdullah Alpdoğan, Sabiha Gökçen gibi isimlendirmelerin terk edilmesi
-Sol örgütler: Özellikle Tunceli’de PKK sonrası dönemde TİKKO ve MKP gibi yapılanmalara dikkat edilmeli. PKK’nın ağır silahlarının bu örgütlere bırakılacağı ifade ediliyor. Tunceli halkı bu örgütlere silahlı mücadelenin çıkmaz yol olduğunu anlatmalı.
-Tunceli’de şehri BBG evi gibi gözetleyen kameraların kaldırılması
-Tunceli’de baraj yapımlarının durdurulması
-Seyyid Rıza’nın mezarının gösterilmesi
-Dindarların sorunları da görülmeli. Devlet dinle de barışmalı. Bölgede hala Kur’an öğretenler cezalandırılıyor.
-Başörtüsü sorunu halledilmeli.
-Üniversitelerde ajanlaştırma faaliyetlerine son verilmeli.
-Diyanet İşleri Başkanlığıyla görüşün: ümmet dili kullanılsın. Kavmiyetçi ifadeleri çıkarsınlar. Türk kelimelerini çıkarıp Kürt yazsanız ve aynı hutbeleri Yozgat’ta okusanız ne olur?
-Öcalan serbest bırakılmazsa bile barışı yönetmesi sağlanmalı. Hiç olmazsa şartları iyileştirilmeli.
C-YARGISAL SÜREÇLER BAKIMINDAN
-Ergenekon operasyonlarının Fırat’ın doğusuna da taşınması
-Roboski olayının çözülmesi
-Uludere katliamından dolayı özür dilenmeli ve failleri cezalandırılmalı.
-Toplu mezarların ortaya çıkarılması
-Hasta tutukluların serbest bırakılması ve tedavilerinin yapılması
-Geçmişte yanlış yapan yönetici, asker ve polislerin yargılanması
-Korkmaz Tağma gibi alenen zulmeden ve bilinen askerler yargılanmalı.
3- İKTİSADİ SÜREÇLERE İLİŞKİN ÖNERİLER VE TALEPLER
-Yayla yasaklarının kaldırılması
-Sınır ticaretinin açılması
-Sınırların önemsizleştirilmesi politikası çerçevesinde serbest dolaşım düzenlemelerinin yapılması
-Yargı paketleri yanında ekonomik paketler de olmalı.
-Bölgenin hayvancılık, tarım (özellikle bazı bölgelerde organik tarım), arıcılık potansiyeli harekete geçirilmeli.
-Bölgenin turizm potansiyelini harekete geçirmeye yönelik özel girişimler olmalı.
4-KÜLTÜREL ÖNERİLER VE TALEPLER
-Eğitim sistemi baştan aşağı sıfırdan yenilenmeli. Sıkıntıların temelinde eğitim sistemi var.
-Medyanın kullandığı dili değiştirmesi, süreci destekleyen bir dil kullanılması
-Eğitim programlarının bölgeye göre yeniden yapılandırılması. Tarih ve mantık dersleri üzerine eğilmek gerekiyor.
-Sürece zarar veren dizilerin kaldırılması
-Diyarbakır cezaevinin insan hakları müzesine dönüştürülmesi
-Irkçı, şoven ifadelerin dağlardan ve tabelalardan kaldırılması
-Andımızın kaldırılması
-Demokrasi üniversitelerde de olmalı. Üniversitelerden siyasi baskılar da kaldırılmalı. Özgür bilim ve sanat olmalı. Gerici ve faşist uygulamalara son verilmeli. Öğrencilerin kulüp kurmasına izin verilmiyor. Hocalar ayrımcılık yaparak Kürt öğrencilerin kulüp danışmanlığını kabul etmiyor.
-İslami STK’lar laik ulusalcı yaklaşımlardan uzak durmalı. Hakiki İslam anlayışı uygulanmalı. Medreselerin ihyası ve toplumsal barışa katkısı sağlanmalı. Islah ve irşad hamlesi başlatılmalı. Kur’an ve sünnet ekseninde olmazsa nasıl olacak? Hamas ve El-Fetih arasında arabulucu olanlar burada niçin hamle yapmıyor? İki pınar Şeyh Said ve Said- Nursi. İade-i itibar olmalı.
-Akil insanlar heyeti genişletilmeli ve kalıcı olmalı. Konumunuzu biliyoruz. Karar verici değilsiniz. Ama “hakikat arayıcısıö olduğunuzu görüyoruz. Adalet adına mağdurlardan mazlumlardan yana olmalısınız. “Barış elçileri” ve “umut elçileri” denebilir. “Cemaat-i Hak”. Hakkı ortaya çıkarmak için teşkil olunan ve cemaat yapan kimselersiniz. “Bilge kişiler heyetiö.
-Devlet anlayışı değişmeli. Bir akil insanlar heyeti de devletin askerini, polisini sürece hazırlamalı. Türk kurtlaşmasının çözümü Kürt kurtlaşması değildir. Devletin mankurtlaştırması da değildir. Ulus devlet ve kutsal devlet algısından sarf-ı nazar edip, kerim, müşfik, hâdim ve munis devlet anlayışına geçilmeli. Cumhuriyet herkese (Sünniye, Aleviye, Kürde vb.) sınır getirdi. Zaman içerisinde herkes kendisi olmaktan çıktı. Barış sürecinin selameti için devlet dinle, Ankara Anadolu’yla barışmalı.
-Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu gibi kurumlar yanında Kürt Dil Kurumu, Kürt Tarih Kurumu gibi kurumlar da olmalı.
-Yaşayan Diller Enstitüsü mezunlarına öğretmenlik hakkı verilmeli.
5-SOSYAL ADALET TALEPLERİ
(İstihdam, gelir güvencesi ve teşvikler vb.)
-İşsizlik çözülmeli
-Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalı
-Gelir güvencesi için sosyal politikalar geliştirilmeli
-Bölgeye yönelik teşvikler artırılmalı
-Bölgede görev yapan özellikle polislerle ilgili çalışma koşulları düzeltilmeli ve terfi uygulamalarında eşitlik sağlanmalı (akademi mezunlarıyla yüksekokul mezunları arasındaki eşitsizliğin giderilmesi, yani standart polis olarak mesleğe başlayanlar ile polis akademisi mezunu olarak başlayanlar arasındaki ayrımcılığın ortadan kaldırılması)
6-DOĞAYA İLİŞKİN ÖNERİLER VE TALEPLER
-Toplumsal barış tabiatı da görmeli. Ormanlar, dereler, toprak, su bunlar da yok ediliyor.
-Bölgenin yok edilen, yakılan ormanları yeniden kazandırılmalı. Bölgenin ormanları yok edildi. Köy korucuları ağaç dikmekle vzifelendirilsin
-Bölgede (özellikle Tunceli Munzur ve Pülümür vadilerinde) yapılması düşünülen HES’ler bir kez daha düşünülmeli.
SÜRECE İLİŞKİN ENDİŞELER
Raporda görüşmelerde sürece ilişkin öne sürülen endişeler de paylaşıldı. Endişeler “Güvence” ve “Yöntem” başlığı altında anlatıldı.
1-Güvence çerçevesindeki endişeler
-Yine kandırılacak mıyız?
-8 defa yaşanan bu süreç 9. defa akamete uğrayacak mı?
-Fail-i meçhul deniyor oysa hepsinin failleri bellidir.
-Hiç kimse boşu boşuna dağa çıkmamıştır.
-Başbakan dün söylediğini bugün nakzedecek açıklamalar yapıyor.
-Hükümet samimi değil.
-Önümüzde seçimler var ve Suriye politikasından dolayı konjonktürel olarak barış istiyorlar.
-Sistemler zaten barışı sağlamak istemezler.
-Birileri bu ülkenin sahibi birileri de misafir değil.
-Operasyonlar durdurulmadı, yeni korucular alınıyor, yeni çete örgütler kuruluyor, karakollar inşa ediliyor.
-Akrabalarımın kanını helal edebilirim ama boşa gitmemeli.
-Türkiye Cumhuriyeti sadece Türklerin mi olacak?
-Kürt halkının önderini 4 duvar arasında tutarak nasıl barışacaksınız?
-Dilinizi değiştirmeden nasıl barışacaksınız?
-Akil insanlar terör ifadesini kullanabiliyor. Bu tarafsızlığı zedeler.
-Lozan’dan günümüze kadar Kürt halkı kandırıldı, kandırılmaya çalışıldı. Artık kand