Gül BDP’yi çok sert uyardı!

Ankara’daki terör zirvesi ve hükümetin BDP randevusu! Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ankara’daki çok kritik BDP randevusu öncesi BDP’nin özerklik taleplerini değerlendirdi. Gül, bu tür söylemleri gizli ajandayla gelen talepler olarak değerlendirirken üniter yapıyla ilgili de çok önemli mesajlar verdi. İşte Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün açıklamaları;

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ABD temasları sürüyor. Cumhurbaşkanı, ABD’de dün bir TV programına katıldı akşam saatlerinde de TRT ekranlarında New York’ta bulunan Türk gazetecilerin sorularını cevapladı. Gündeme ilişkin soruları cevaplayan Gül’ün üzerinde durduğu ana gündem maddesi ise terör olayları oldu. Terör örgütünün eylemsizlik takvimini ileriye almasıyla başlayan tartışmalara üstü kapalı değinen Gül, bu konudaki her türlü sorumluluğu dışarıya atmanın da kolaycılık olduğunu söyledi. İşte Gül’ün, Güneydoğu’daki terör olaylarıyla ilgili sözleri;

“Bu konularda her şeyi dışarı atmakta kolaycılık. Orada otorite noksanlığı var. Orada bir şey var ama her şeyi dışarıya atma bir noksanlık olur; çünkü o zaman bu meselenin de üstünden gelmemiz zorlaşır.

Terörü ortadan kaldırmak için devlet her türlü gayreti gösterir. Herkesin aidiyeti Türkiye Cumhuriyeti’ne ve devletimize ait olması lazım. Birbirimizin elini kolunu bağlayıcı bir tartışma üslubu olursa o zaman olan Türkiye’ye olur açıkçası.

ÜNİTER YAPI ÖNEMLİ, HER ŞEY ANKARA’DAN YÜRÜTÜLMEMELİ

TRT’de BDP’nin özerlik taleplerini de değerlendiren Abdullah Gül, üniter yapının önemine dikkat çekti, bu konudaki taleplerin kabul görmesinin söz konusu olamayacağını vurguladı. İşte Gül’ün bu konudaki çok önemli mesajları;

“Üniter yapıyı ilerde bozmaya yönelik bir kapı açma, bunlar söz konusu değil, bunlar olamaz. Gizli ajandayla gelen şeyler açıkçası. O yüzden ben onlara doğrusu sempatiyle bakamam. Ama hemen arkasından şunu söyliyeyim Türkiye’de yerel yönetimler reformu yapılması lazım. Bu reform aslında Meclis’inde gündeminde. Biraz daha adem-i merkeziyetçi olmak. Hakkari’nin meselesini her şeyi Ankara’dan yönetmek veya Edirne’nin Tekirdağ’ın her şeysini Ankara’dan yönetmek. Bunlar doğrusu bugünkü modern yönetim anlayışına da ters olan şeyler”