Haber 16

Eski Ramazanlar

Nerde o eski ramazanlar.

Eski Ramazanlar
  • Gündem / Son Dakika
  • 18 Temmuz 2012
  • Eski Ramazanlar için yorumlar kapalı
  • 314 KEZ OKUNDU

Geçmiş Zaman Ramazanları


Tiyatro sanatçısı Tevfik Gelenbe, eski Ramazanları özlemle anarken, ”Eskiden Ramazan başlı başına bir olaydı. Bir heyecan başlardı Ramazan arifesinde. Kilerler dolardı. O zaman her gün markete gidilmezdi. Hepsi alınır, kilerde dururdu. Ev temizlenir, lambalar, gümüşler parlatılırdı” dedi.


Ramazan ayında ilk iftarın çok görkemli olduğunu da anlatan Gelenbe, şunları söyledi:


”Herkes sofrasında bir misafirin olmasını arzu ederdi. Şimdi herkesin misafirden kaçtığını düşünürsek, çok farklı bir aile yapısı vardı. Farklı bir anlayış, hayata değişik bir pencereden bakma… İftardan sonra erkekler teravihe gider. Direklerarası’ nda çeşitli temaşa sanatları, ortaoyunu karagöz, meddah izlenirdi. Kadınlar evlerde çeşitli oyunlar oynar, fasıllar geçerdi. Musiki alemleri yapılırdı.


Eskiden benim hatırlayabildiğim kadarıyla her evde en az bir kadın ud çalardı. Ud, bir evin hiç değişmeyen aksesuarlarından biriydi. Duvarda asılı dururdu. Biz de evde fasıllar geçerdik. Çocuklar mutlaka sevindirilirdi. Böylece bayrama ulaşılırdı.”


O zamanlarda olup bugün olmayan şeyin ”sevgi” olduğunu dile getiren Gelenbe, bir mahallede oturan fakirlere de, zenginler tarafından onuru kırılmadan yardım edildiğini sözlerine ekledi.


Gazeteci-yazar Aydın Boysan ise eski döneme göre kendilerini ”Müslüman” olarak tanımlayanların fazlalaştığına dikkat çekerek, ”Buna rağmen eski adetler kalktı. Eski Ramazanlar yaşanamıyor, mümkün değil. Yaşama biçimleri değişti” şeklinde konuştu.


Eskiden, Ramazan akşamları herkesin iftar topunun atılmasını heyecanla beklediğini ve top atılır atılmaz evlerine koşturduğunu anlatan Boysan, eskiden Ramazanlar‘ da yaşama düzeninde kesin değişiklikler yapıldığına değinerek, mesai saatlerinin iftara göre uyarlanmasını ve esnafların öğlene kadar dükkan açmamasını örnek verdi.


Ramazanın faydalı olan tarafının ”toplumdaki fertleri birbirine yaklaştırması” olduğunu kaydeden Boysan, bugün eski adetlerin uygulanmamasını ”toplumdaki gevşemeye” bağladığını belirterek, şöyle devam etti:


”Örneğin Ramazan‘ da hali vakti yerinde olanların sofraları herkese açık olurdu. İftar saatinde gelip ‘ selamunaleyküm ‘ diyen sofraya otururdu. Kimse de ona ‘sen kimsin’ diye sormazdı.


Aydın Boysan, Ramazanla ilgili anılarını ise şöyle anlattı:


”İlk defa oruç tuttuğum yıllardı. Yaş 15′ti yanlış hatırlamıyorsam… Rahmetli annemle pazara gittik, döndük. Top atılmasına daha yarım saat var. Ben yanlışlıkla bir avuç kavrulmuş fındığı ağzıma atmamış mıyım? Annem çenemin oynadığını görünce ‘ne yaptın?’ diye bağırdı. Sonra ağzımı yıkattı. ‘Niyetin kötü değildi, onun için oruç geçerli’ dediler.


Başka bir anım da, annemin dayısı Hacı Hüsrev dayıyla ilgili… Bursa’da Simkeş Sokağı mescidinin fahri imamı idi. Hüsrev dayının Bursa’daki lakabı ‘şimendifer hoca’ydı. Çünkü teravih namazını fevkalade hızlı kıldırırdı. Onun namaz kıldırdığı mescitte, cemaat sokaklara taşar, herkes orada kılardı. Çünkü hoca çabuk kıldırıyor. Onlar da kahvede yer buluyorlar.”


 

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ