Esad’ın geleceği Erdoğan’a bağlı!
Haaretz gazetesinde yayımlanan bir yorumda “Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın kaderinin Başbakan Erdoğan’ın ellerinde olduğu yorumu yapıldı.
Gazetede ayrıca, Suriyeli muhaliflerin Türkiye’nin desteğiyle ülkenin kuzeybatısındaki bazı kentleri ele geçirmeleri halinde, Esad’ı ayakta tutan dengelerin alt üst olacağı görüşü savunuldu.
Anshel Pfeffer imzalı yorumda, askerleri her gün onlarca sivili katletse de Beşar Esad’ın iktidarını koruduğu, çünkü NATO’nun, Arap Birliği ile Birleşmiş Milletlerin, yanına İran ve Hizbullah’ı almış olan ve Rusya ve Çin’in diplomatik desteğine sahip olan Esad’a müdahaleden kaçındıkları belirtildi.
Muhalif saflarına geçen askerlerin ve ordu içindeki ayaklanmaların bile Esad’ın ülke üzerinde demir yumrukla yürüttüğü iktidarına ancak ufak tefek hasarlar verebildiğini ve Alevi toplumun ileri gelenlerinin Esad’a bağlılığı sürdükçe başarısızlığa mahkum olduğu kaydedilen yorumda, Alevi liderlerin de şimdilik destek verecek başka bir alternatif göremediklerine işaret edildi.
Yorumda, şu görüşlere yer verildi:
“Ancak Esad’ın, muhaliflerinin sivri bir hançer doğrulttukları zayıf bir tarafı var. Esad’ın geleceğini ellerinde tutan kişi, askerleri son dört ay boyunca sessiz ve kararlı bir biçimde iki ülke arasında bir tampon bölge oluşturmuş bulunan Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’dır.”
Geçtiğimiz hafta Türk Dışişleri Bakanlığı’nın dünyadaki belli başlı medya kuruluşlarını, Özgür Suriye Ordusu’nun lideri olan Albay Riyad el-Esad’la söyleşi yapmaya çağırdığı ifade edilen yorumda, içinde Suriye Ordusu’ndan kaçmış birçok askerin de bulunduğu özgür Suriye ordusunun daha şimdiden sınırın güneyindeki Suriye birliklerine karşı operasyonlar düzenlemeye başlamış bulunduğu ifade edildi.
Yorumda daha sonra şöyle devam edildi:
“Her ne kadar Özgür Suriye Ordusu Esad rejimi için ciddi bir tehdit oluşturamasa da, Türkiye’nin de desteğiyle sınır boyunda küçük bir üs bölgesini genişletmeye başlamış bulunuyor.
Bu arada Esad’ın ordusu ile, artık giderek silahlı asilere dönüşmekte olan protestocular arasındaki kanlı çatışmalar Suriye’nin kuzeybatısındaki üç kentte, Idlib, Hama ve Humus’ta yoğunlaşmış bulunuyor.
Haritaya bir bakılacak olursa, Bu üç kenti birleştiren çizgi, Türk sınırına dik açı yapıyor ve önümüzdeki hafta ya da aylarda etrafında asilerin kontrolünde bir bölgenin kurulabileceği bir mihver oluşturuyor.
Eğer Türkiye bu faaliyetlere sponsor olmaya devam ederse, Suriye söz konusu bölgeyi geri almakta çok zorlanacaktır. Ve eğer sağlamlaşırsa o hat, Suriye’yi Akdeniz’deki yegane limanları olan Lazkiye ve Tartus’tan ayıran bir kamaya dönüşecektir ki, bu da Esad’ın iktidarı için stratejik bir tehdit demektir. Tıpkı Libya’da ayaklanmanın asilerin Bingazi’yi ele geçirmeleriyle ivme kazanmış olduğu gibi, Itlib, Hama ve Humus’un düşmesi de Esad hanedanının sonunu hazırlayacaktır. Bunların hepsi, tümüyle Erdoğan’ın tutumuna bağlı.”