Erdoğan’ın çağdaşlık konuşması!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası İstanbul Kadın Buluşması’nın açılışında yaptığı konuşmada, ”Erkeklerde de kadınlarda da okuma yazma oranını yüzde 100’e çıkarmanın mücadelesi içindeyiz. Bizim bu mücadelemize rağmen hem de çağdaşlık adına hem de modernlik adına hem de bazen bizzat kadınlar tarafından, genç kızların giyim şekline bakarak okullardan uzaklaştırılması ne eşitlikle ne insaniyetle ne de vicdanla bağdaşır” dedi.

***

Kadınlar İçin Birleşmiş Milletler Kalkınma Fonu (UNIFEM) Programlar Direktör Yardımcısı Joanne Sandler, kadınların siyasete katılımının artık daha çok netleştiğini, bunun, bugün artık birçok ülkenin politika gündeminde yer aldığını belirterek, ”Bu noktada, pozitif bazı hareketlerin ortaya konulması ve yerel meclislerde de dile getirilmesi gerekiyor” dedi.

Sandler, İstanbul Kadın Araştırmaları Merkezi (İKAM) tarafından 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf’ın himayesinde İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen, Uluslararası İstanbul Kadın Buluşması’nda (KADINİst) yaptığı konuşmada, bu buluşmada, kadın hakları ve cinsiyet eşitliği konularının tartışılacağını ve seslerini tüm dünyaya duyuracaklarını dile getirdi.

Cinsiyet eşitliği konusunun, geçen yıllar içinde BM’de de tartışıldığını, her şekilde ayrımcılığın, özellikle kadınlara karşı ayrımcılığın ortadan kaldırılması için 10 yıllık gözden geçirmelerle birlikte, özellikle de Güvenlik Konseyi’nin bu konudaki kararlarını tartıştıklarını belirten Sandler, burada bazı konuların öne çıktığını, anayasaların, kanunların değiştiğini, bununla birlikte kadınlara ve kızlara yönelik daha büyük korumaların getirildiğini, kadınların ulusal gelişimle ilgili haklarının teşvik edilmesinin ortaya konduğunu vurguladı.

Sandler, aynı zamanda istihdam alanında kadınların ve kızların daha kolay iş bulması ve istihdama katılmalarının teşvik edildiğini anlattı.

Özellikle bu konferansta, erkeklerin, kadınların haklarını savunduklarını göreceklerini ifade eden Joanne Sandler, şunları kaydetti:

”Kadınlara karşı şiddetin ortadan kaldırılması çok önemli bir tabu konusuydu. Özellikle, 20. yüzyılın son 5 yılında, dile getirilmeye başlanmıştı. Kadınların siyasete katılımı, artık daha çok netleşti. Bu, bugün artık birçok ülkenin politika gündeminde yer almakta. Bu noktada pozitif bazı hareketlerin ortaya konulması ve yerel meclislerde de dile getirilmesi gerekiyor.

Dünya Bankası gibi çok önemli kurumlar, kadınların ekonomiye katılımını teşvik ediyor. Ne yazık ki bu görüşler, kadınların hem özel yaşama hem de kamu hayatına katılmasında fiilen kendisini gösterebilmiş değil. Dünyanın çeşitli yerlerinde kadınlar istihdama erişemiyorlar, küresel anlamda da kadınlar, erkeklerin aldığı maaşlara eşit bir şekilde erişemiyor. Aynı zamanda gebelik izinleri ve doğum izinleriyle ilgili sıkıntılar var. Kadınların büyük kısmı hem fiziki hem de cinsel olarak hayatlarında en az bir kez tacize uğrayabiliyorlar. Kızların okula gidebilmesi de halen çok ciddi bir sorun.”

-İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI TOPBAŞ-

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da kentin her köşesinde, zerafetin ve iyiliğin timsali kadınların yaptırdığı bir eserle karşılaşmanın mümkün olduğunu, birçok Türk kadınının bugüne ölmez eserler bıraktığını belirtti.

Kadınların, sosyal yaşamın her alanına erkeklerle eşit koşulda katılmaları gerektiğini belirten Topbaş, şunları kaydetti:

”Kadının toplum içindeki yeri, o toplumun uygarlık seviyesinin de en büyük göstergesidir. Kadının ayrımcılığa uğradığı bir toplumun, sağlıklı bir toplum olduğunu söylememiz mümkün değildir. Renk, ırk, dil, din, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin tüm insanların eşit haklara sahip olması gerekmektedir. Ayrımcılığın ortadan kaldırılması, bireyler arası eşitliğin sağlanması, insan hakları konusunda gelinen düzeyi gösterir. Kadınlar, tüm dünyada eğitim, sağlık, sosyal güvenlik ve istihdam başta olmak üzere yaşamın birçok alanında imkanlara kavuşmakta zorlanmaktadırlar. Özellikle kadınsız bir siyaset, kadınsız demokrasi, kadınsız yönetim sadece kadınlar için değil, bütün toplum için büyük bir eksikliktir.”

-HÜSAMETTİN KAVİ-

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Danışma Kurulu Başkanı Hüsamettin Kavi de kadınların toplumda her anlamda hak ettikleri yeri almaları, kadına yönelik şiddet, kadın yoksulluğu gibi temel kadın sorunlarına çözüm üretmek için adımlar atacakları ”Uluslararası İstanbul Kadın Buluşması” projesini başlattıklarını söyledi.

Kadınların sorunlarına yaklaşımda ve çözüm arayışlarında, ortak bakış getirmek, ortak girişimlerde bulunmak, diyaloğu güçlendirmek hedefiyle başlattıkları bu projeye Türkiye’den ve dünyanın çeşitli ülkelerinden 73 kadın kuruluşu ve 2 bine yakın temsilcinin katıldığını belirten Kavi, oturumlar, film gösterimleri ve kitap fuarı ile İstanbul’un bu etkinlik sayesinde kadınların sahnesi olduğunu ifade etti.

Kavi, dünyada ve Türkiye’de kadının ekonomik, sosyal ve siyaset alınında temsilinde olması gereken yerde olmadığını herkesin bildiğini, ancak Türkiye’nin bu konuda son derece önemli adımlar attığını dile getirerek, ”Biz, Türkiye’ye ve Türkiye’nin geleceğine inanıyoruz. Türkiye’yi geleceğe taşıyacak en büyük gücün, kadınların ve gençlerin olacağına inanıyoruz” diye konuştu.

-İKAM KURUCU BAŞKANI DEDEGİL-

İKAM Kurucu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Alev Dedegil de İKAM’ın Avrupa Kadın Lobisi Türkiye Delegasyonunun üyesi olduğunu, bugüne kadar Avrupa Birliği programları, hibe programları, destek programları kapsamında projeler gerçekleştirdiğini belirtti.

İKAM’ın, kadın dostu politikaların oluşturulması, uygulanması ve izlenmesi çalışmalarına katkı sağlarken her zaman iyimser olduğunu ifade eden Dedegil, ”İKAM, diyaloğun güçlendirilmesinden ve çatışmanın kadın hareketine zarar getireceğinden yanadır. Her türlü çalışmada sivil toplum kuruluşlarının yerinin öneminin bilincindedir. Kadının güçlendirilmesi ve kadına karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi konusunda kadın dostu politikalar için çalışan bütün kadın ve erkeklere teşekkür etmek istiyorum” dedi.