Erdoğan: İsrail bölge için bir tehdit!
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ”Ben şu anda İsrail’i de bölgesi, çevresi için bir tehdit olarak görüyorum. Çünkü atom bombası var” dedi. Erdoğan, İsrail’in bölgede devlet terörü uyguladığını da söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ”Bu zulme dayalı yönetim anlayışını kabul etmek mümkün değildir. Artık buna bir son verilmeli, uluslararası toplum, İsrail’e ‘sen hukukun üstünde değilsin’ demelidir” dedi.
Erdoğan, Güney Afrika Cumhuriyeti Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanlığı’nda Türk Dış Politikası konulu bir konferans verdi.
Başbakan Erdoğan, Orta Doğu’daki bütün sorunların temelinde yer alan İsrail-Filistin meselesinin de gündemlerinde öncelikli olarak yer tutmaya devam ettiğini vurgulayarak, ”Bize göre, Arap Baharı ile başlayan sürecin başarıya kavuşabilmesi için bölgede kalıcı barış ve istikrarın sağlanması gerekiyor. Dolayısıyla Filsitin-İsrail düğümünün daha fazla ertelenmeden çözülmesi, barışın önündeki engellerin bir an önce kaldırılması şarttır. İşte burda da bir inceliği, bir hassasiyeti ortaya koymak durumundayım” diye konuştu.
Erdoğan, BM’nin bugüne kadar İsrail’e yönelik aldığı 89 yaptırım kararı bulunduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:
”Ama hiçbiri uygulanmamıştır. BM Genel Kurulu’ndan 247 adet yaptırım kararı çıkmıştır, ama hiçbiri uygulamamıştır. Peki bununla ilgili İsrail’e yaptırım veya baskı uygulaması yapılmış mıdır? Hayır, yapılmamıştır. Bu konuda bir çaba var mı? Yok, ama İranla, Sudanla ilgili var, diğer bazı ülkelerle ilgili var, orada var orada yok işte siz bu ikicikli yaklaşımla dünyada barışına hizmet edemezsiniz ve BM’de üzerine düşen görevi yerine getirmemiş olur.
Dolayısıyla, BM’nin reforme edilmesi şarttır. ve bu reforme edilmesi sürecinde de bu daimi üyeliklerin, geçici üyeliklerin değiştirilmesi lazım. Yani daimi üyelik denildiği zaman dünyada herkesi buradan nasibini almalıdır. Bütün ülkeler buradan nasibini almalıdır. Şu anda bir tane Afrika ülkesi var mı daimi ülkeler arasında? Yok, nasıl olacak da burada adalet dağıtılacak. Şu anda Afrika kıtasının kaderi kimin elinde 5 tane daimi üyenin elinde böyle neticeye gitmek mümkün değil.”
-”Filistin serbest bir ülke, toprak değildir”-
Erdoğan, uluslararası toplumun tüm çağrılarına rağmen İsrail yönetiminin barış sürecinin önünü açmadığını anımsatarak, şöyle devam etti:
”İsrail’in, işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yasa dışı yerleşimlerle ilgili tutumu iki devletli çözüm perspektifini de boğuyor. Gazze’deki insanlık dışı ambargoyla İsrail, insani, ahlaki, hukuki bütün değerleri ayaklar altına almaya devam ediyor. Genç-yaşlı, kadın-çocuk, hasta yoksul demeden bütün bir halkı tümüyle yokluğa ve sefalete mahkum ediyor. Şu anda Filistin bir açık hava hapishanesidir. Filistin serbest bir ülke, toprak değildir. İsrail müsaade ettiği kadar oradan Filistinli dışarı çıkabilir veya Filistinli oraya girebilir. Tüneller bombalanıyormuş Gazze’de. Acaba, bu insanoğlu sormuyorum kendine bu tüneller niye var, niye yapılmış? Bu insanlar düşünebiliyor musunuz Kurban Bayramlarında, kurban kesmek için o açtıkları tünellerden kurban getiriyorlar Gazze’ye. Yiyeceklerini o tünellerden getirip, götürüyorlar. Ve bunlarında yok edilmesi için buralarda bombalanıyor. Nerede insanlık hani BM şu ana kadar ne yaptı? Bu noktada atılan adım nedir? Bunları hep söylüyoruz ama söylediklerimiz bizim yanımıza kar kalıyor. Adım atması gerekenler, o daimi üyeler bu konuda hiçbir adımı ciddi olarak atmadıkları gibi hala İsrail’in yanında yer alamaya devam ediyorlar.”
-”Furkan’ın üzerinden 5 tane mermi çıktı”–
Başbakan Erdoğan, Gazze’ye yardım götüren gemilere yönelik İsrail’in saldırısı konusunda ise şunları kaydetti:
”En son uluslararası sularda 3 gemi seyahat ederken, bunlar Gazze’ye insani yardım götürürken, 33 ülkeden 450 insanın, gönüllü insanların olduğu gemiye denizden ve havadan baskın yaptılar ve bunun neticesinde 9 kişiyi öldürdüler, şehit ettiler. Ve bu 9 kişiden bir tanesi de Türk kökenli ABD vatandaşıydı. 19 yaşında bir genç Furkan, onu da şehit ettiler ve Furkan’ın üzerinden 5 tane mermi çıktı, 4 tanesi sırtından bir tanesi iki kaşının arasından iki santim mesafeden atılmış kurşun. Ben bunu ABD’li yetkililere başta sayın Obama olmak üzere, onlara da anlattım ama cevap yok. Yani Türk kökenli olduğu için mi vatandaşınıza sahip çıkmıyorsunuz? Tabi biz sonuna kadar takipçisi olacağız, eğer varsa bu dünyadaki bütün uluslararası mahkemelerde takipçisi olacağız. Bu süreci devam ettireceğiz ama bu nereye kadar devam edecek.
Uluslararası sularda böyle bir müdahale yapılıyor, bunun karşısında hala bakıyorsunuz sadece Cenevre bu konuda, gerçekten ‘Bu vahşice bir alçaklıktır’ yaklaşımını gösterdi. BM’de o konuda olumlu diyebileceğimiz bir ifade çıktı. Ama henüz yaptırım noktasında bir şey var mı? Yok. Ve bu 9 şehidin üzerinden bunlara sıkılmış 35 mermi çıktı. Ve şu anda İsrail’in Başbakanı sıkılmadan, utanmadan şunu söyleyebiliyor. ‘O gemide silah vardı’ diyor. Bir tane şu ana kadar ortaya koydukları silah yok. Ama bu yalanı söyleyebilir çünkü bunların siyaseti yalan üzerine kuruludur, doğruluk üzerine değil. Biz her zaman şunu söyledik. Bizim buradaki yaklaşımımız İsrail’in yönetiminedir, halkına değildir. Bu zulme dayalı yönetim anlayışını kabul etmek mümkün değildir. Artık buna bir son verilmeli, uluslararası toplum, İsrail’e ‘sen hukukun üstünde değilsin’ demelidir.”