Erdoğan: Her şey ortaya çıkıyor
Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında konuştu.
“Konuşmama ülkemiz için iftihar meselesi olan bir gelişmeyle başlamak istiyorum” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Ak Parti Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’ne başkan olarak seçilmiştir. Bu tarihi bir olaydır. 1949’dan bu yana yaklaşık 60 yıl sonra ilk kez bir Türk milletvekili Parlamenterler Meclisi’ne başkan oldu. Bu ayrıca doğu Avrupa’dan bir palamenterin başkan olması anlamına geliyor.
Yurdumuz ağır kış şartlarının etkisi altına girmiştir. Tüm vali ve belediye başkanlarımızın kış şartlarına karşı teyakkuz halinde olmasını istiyorum. Aç ve açta kalanlarına devlet elimizi uzatmalıyız. Ölüm rampaları olarak bilinen Elmadağ mevkii bölünmüş yola dönüşmüştür. Biz Ferhat’ız milletimiz Şirin. Onların sevgisi için dağları deliyoruz. 7 yılda 10 bin kilometre yol yaptık. Bunları göstersene. Öbür tarafta küçücük bir çeşme açılır onu günlerce gösterir. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Ziya Paşa’nın şu sözüde önemlidir. “Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri” Biz eser bırakacağız.
Tek parti deyince akla ne gelir, CHP gelir. Biz gizli planlarla gelmedik. Her şeyimizle şaffaf olarak geldik. Bu ülkede kriz deyince evel kimin akla geldiğini çok iyi biliyoruz. Herşey açık seçik ortada. Milletim maskeleri de maskelerin arkasına saklananları da çok iyi biliyor. Milletim bunlardan yaka silkti. Bunlan yamalı siyaset yaptıkları için bir yere yamalıyorlar. Türkiye adına önemli bir sürecin içinden geçiyoruz. Demokrasi, mille egemenlik, şeffaflık adına… Mesele şudur. Türkiye değişecek mi, yoksa böyle gelmiş böyle gidecek diyerek kendi haline mi bırakılacak. Ülkemizin menfaatlerini yok etmeye devam mı edecek yoksa sorun alanlarını çözüme ulaştırıp milletimize rahat bir nefes mi aldıracağız.
Bugün eğer çetelerin üzerine cesurca gidiliyorsa bu hükümetin kararlılığının eseridir. Bu sizlerin cesur duruşu sayesindedir. Bazı köşe yazarları da bize kusura bakmasınlar gaz vermeye çalışıyor. Kimse bize gaz vermesin, biz ne zaman ne yapacağımızı da gayet iyi biliyoruz. Biz bu yola çıkarken bütün bunların planlamasını yaparak yola çıktık. Bugün köşenizde yazabiliyorsanız kendinize bir sorun. Yazanlar yok muydu, vardı. Onları da her zaman takdir ediyoruz. O gün yazamadığı halde bugün yazanlar bize gaz vermeye çalışmasınlar. Önce yasaları iyi tahlil etsinler ve hukuk devleti içinde bu işlerin nasıl yürüdüğünü iyi görsünler. Milletimizi uyutanlardan olmayacağız. Biz dik duracağız ama dikleşmeyeceğiz. Türkiye’nin buna ihtiyacı var.
Ak Parti ile başedemeyen siyasi partilerin başka yerlerden medet umması Türk siyaseti açısından büyük bir talihsizliktir. Bundan 17 yıl önce Uğur Mumcu katledildi. Saldırının hemen altından belli kesimler töhmet altında bırakıldı. Olayın arkası oktaya çıkarılamadı. Üçok, İpekçi, Hablemitoğlu cinayetleri için de geçerli. Belli kesimlere bunlar fatura edildi. Tarih gerçekleri ortaya koyuyor. Bak şimdi yavaş yavaş her şey ortaya çıkıyor. Bizim yaptığımız bu olaylar üzerindeki sis perdesini kaldırmaktır. Gelecekte yaşanacak melanetlerin önünü kapatmak istiyoruz. Yürütmedeki ve yasamadaki gücümüzle bunu yapıyoruz. Gerisi yargının işidir. Danıştay’da manşetler nasıl atıldı hatırlayın. Sonra ne oldu. Bakın neler çıkıyor. Faturayı ön yargılarıyla hep belli kesimlere kesmeye alışmışlar. Bu yaptığımız çalışmalar tetikçilerin nasıl bir kirli planın parçası olduğunu göstermektir. Bu karanlık senaryoların hepsi lanetlidir ve bu lanet hepsini karanlığın içine çekip insanlık vicdanında ebediyyen mahkum edecektir. Bu bizim tek başına yapabileceğimiz bir şey değil. MUhalefet başta tüm kesimlerin desteği önemlidir. Bunu bilmesine rağmen muhalefetin bunu provoke etmesini melletime bırakıyorum. Kim neden korkuyor, neden bunların üstünü örtmeye çalışıyoruz. Gizli kapaklı olayların ortaya çıkmasından neden endişe ediyorsunuz. Hangi adımı atsak karşımıza statüko çıkıyor. Anayasa kelimesi gündeme gelir gelmez malum çevreler bir anda sahneye fırlıyor.
Biz parlamenter demokrasinin vazgeçilmez görevi değil mi. Anayasa, yasa yapmak en önemli görevi. Ama bunun adını daha zikrettiğimiz anda istemezük. 367 garabeti ile bu ülkenin enerjisini heba edenler, milletin bizatihi kendisine meydan okurcasına rol üstleniyor. Muhalefet de bu akıl danelerin kuyruğuna takılıyor. Bu bir muhalefet tarzı olabilir mi? Demokrasi konusunda muhalefet de iktidar da aynı tarafta olmalı. kanun değil hukuk devleti olmanın peşindeyiz. Hesabı da milletimize veririz.
MHP’yi bir kenara bırakıyorum. Hakaret kelimelerinin dışında konuştukları bir şey yok. Ama CHP’nin hazırladığı raporlara bakınca şaşırıyoruz. Bizim öyle bir raporumuz yok diyorlar. O raporlar CHP’nin resmi sitesi var. Mecliste bunu söylediğim gün, Sayın Genel Başkan bağırdı, yok bizde yok diye. Ama orada. Bazı gazeteler de yazdı Başbakan haklı diye. Samimi bir şekilde bunu görmek zorundayız. Terör olayları içten içe sinsi bir şekilde huzurumuzun altına nifak tohumları ekiyor. Birileri görmek istemeyebilir ama lokal olaylar bu dönemde ortaya çıkmadı. Bu körlüktür, sağırlıktır, kafayı kuma gömmektir. Milletin gerçeklerinden kopuk olmak budur. Terörü bu noktalara taşıyan zihniyet de budur. Sen görmezden gelince bu meseleler kaybolmuyor. Bu sorunlar görseniz de görmeseniz de büyüyor. Bizim niyetimiz bu fitnelere engel oluyor. Bir kitapçık hazırladık ve Cuma gününden itibaren dağıtıyoruz. 30 ayrı konuda sorulara cevap veriyoruz. Teşkilatlarımıza önerim, dikkatli olarak okuyalım ve oradaki bilgileri herkesle paylaşalım.
Hangi düşüncede olursa olsun her vatandaşımızın bizim gönlümüzde ayrı bir yeri vardır. Irkçılık nontasında bu ülkede hiç bir zaman tutunamamıştır, ırkçılık hiç bir zaman zemin bulamamıştır. Bizim tarih ve inançlarımızın kesin dille reddettiği bir hastalıktır. Zenginin yoksula, şehirlinin köylüye tahakkümü asla yoktur ve olmamıştır. Hiç kimse anne babasının etnik kökenini taşıyor olduğu için kusurlu sayılamaz. Bunu böyle görmemekte mutabıkız. Eğer bir ve beraber olacaksak farklılıkları kendimiz olarak göreceğiz.
Bu ırkçı ajitasyonu bozmak zorundayız. Buna karşı medeniyet tarihimizle cevap vermek zorundayız. Gerçek milliyetçilik asla ama asla ırkçılık değildir. Bir ırkın diğerini hor görmesi değildir. Ortak bir tarihten yola çıkarak ortak bir geleceği inşa etmektir. Selçuklu da, Osmanlı da, Türkiye Cumhuriyeti de bu anlayış üzerine inşa edilmiştir. Bizim milliyetçilik anlayışımız kafatasçı bir milliyetçilik değildir. İçe kapanmacı bir ilkel ulusalcılıktır. Bunun sağı solu yoktur. Bunun içindir ki CHP ile MHP’yi ele geçiren yönetim anlayışları ruh ikizidir. Bunlar bu iki partinin de genlerine işlemiştir. Bunlar sadece kriz bilirler. ÇÖzümsüzlükten medet umarlar. tüm zorluklara göğüs gererek yolumuzda ilerliyoruz. Gece gündüz demeden, kar boran demeden koşacağız. Bu açığı biz kapatacağız.