Emin Gürses: O baba devlet görevlisi

Dink cinayetini gören ve bugüne kadar hiç ortaya çıkmayan tanığın izine ulaştı. Olay İkinci Ergenekon Davası’nda Mustafa Dönmez’in sorgusu sırasında mahkemenin 2 Üye Hâkimi Sedat Sami Haşıloğlu ve Hasan Hüseyin Özese’nin çapraz sorgudaki sorularıyla ortaya çıktı. İki üye hâkim, sanık eski Yarbay Mustafa Dönmez’e, 1. Ergenekon Davası’nın sonradan tahliye edilen sanığı Doç. Dr. Emin Gürses ile yaptığı bir konuşmayı sordu. Dönmez’in 23 Ocak 2008’de 17.49 sıralarında Eskişehir’den Emin Gürses’le yaptığı Danıştay Saldırısı ve Dink Davası’yla ilgili sözlerin yer aldığı konuşmalar yer aldı. Mustafa Dönmez ise sorulara “irticalen memleket meseleleri üzerine yaptığımız konuşmalardır” yanıtını verdi.

DANIŞTAY VE DİNK’TE ÇARPICI KONUŞMALAR

Dinleme kaydına göre, Emin Gürses, Yarbay Dönmez’e “Cumhuriyet Gazetesi ile Danıştay’a saldırı yapanların ‘kendilerine 20 bin dolar teklif edildiği’ni ancak bu olayı anlatmak istedikleri halde savcının ifadelerini almadığını söylüyor. Gürses aynı konuşmada Dink cinayetine tanık olan bir kızın babasının kendisine gelerek, kızının cinayeti işleyen Ogün Samast’ın yanında iki kişi gördüğünü ve Samast’la konuştukları bazı konuşmalara tanık olduğunu anlattığını bildiriyor.

DİNK DAVASI’NDA ÖYLE BİR TANIK YOK

HABERTÜRK, Gürses’in konuşmasında geçen “Üniversite öğrencisi kızı” Dink cinayeti dosyasında aradı ancak Dink’in avukatları dosyada böyle bir tanık dinlenmediğini söyledi. Gürses’in sözünü ettiği babakız ile ilgili dosyada hiçbir kayıt bulunamazken, dinleme kaydında geçen “Ogün Samast’ın yanındaki iki kişinin” varlığı tespit edilmişti. Cinayetten sonra incelenen kamera kayıtlarında halen kimlikleri tespit edilemeyen 2 kişi olduğu da ortaya çıkmıştı.

EMİN GÜRSES: O BABA DEVLET GÖREVLİSİ

Habertürk’ün telefonla ulaştığı Gürses, “Dink’in öldürüldüğü yerde iki kişi tespit edilmişse, demek ki söylediklerim doğru. Hatırladığım kadarıyla baba devlet görevlisiymiş. Kızının gördüklerini savcıya anlatmış” dedi. Gürses, “Dink’in öldürüleceğini bir yıl önce Trabzon’daki Türk Ocağı’nda ‘Hrant Dink’ diye bir adam varmış. Alperen Ocağı’nda konuşuyorlar. Adamı öldürecekler’ diye konuşuyorlardı. Ben bunları emniyete, savcıya bildirdim. Hatta ‘öldürülecek’ diye basına konuştum. Ama beni ‘dezenformasyon’ yapmakla suçladılar” diye konuştu.