Dizi turka
Dizi turka Bayram sabahı erkenden etleri dağıtacağımız mekana geldik. Hazırlıklarımızı yapıp Çeçen mültecilerin gelmesini bekledik. Bir süre sonra önceden kendilerine haber edilen Çeçenler kurbanlık paylarını almak için gelmeye baladılar. Gelenlere evvela yanımızda götürdüğümüz çifte kavrulmuş lokumdan ikram ettik, çocuklara şeker ve balon verdik…
Gece yarısına kadar 5’er kiloluk poşetlere ayırdığımız etleri ellerine tutuşturduğumuz din kardeşlerimizin gözlerindeki neşeyi görmekti gayemiz, elhamdülillah bunu başardığımızı düşünüyorum. Biraz sonra bu etler pişirilip yenecek ve Rabbiye şükürler edilecekti. Ne mutlu gurbetteki o garibanları sevindiren buradaki kardeşlerimize, ne mutlu dünyanın dört bir yanındaki mazlumları unutmayan Türk insanına. Çeçenler zaten biliyordu Türklerin kendilerini hiçbir zaman yalnız bırakmadığını ve bırakmayacağını, ama kimi Azerilerin siz niye geldiniz buraya sorusuna aldıkları kurban kesip etini dağıtmaya cevabı karşısındaki
şaşkınlıktı bizi hayrete düşüren. Yanıbaşlarındaki mazlumlardan bihaber yaşayıp gitmeleriydi garip olan aslında. Ama suç sadece onlarda değildi, bu kadar yıl onları gavurla birlikte yaşamaya terk eden bizlerdeydi biraz da…
Kurban etlerini ikindin sonuna kadar dağıtıp bitirdikten sonra şükrettik, kazasız belasız bir organizasyonun daha başarıyla bitirilmesine. Çeçenlere etleri dağıtmıştık, ama buradaki Türk öğrenciler ne olacaktı? Onlara bir kilo et veren var mıydı? Hemen durumu iyi olan arkadaşlar toparlanıp birer kuzu kestik ki etlerini kardeşlerimiz yesin, bayramda sadece aile hasreti kalsın veremediğimiz onlara. Akşamüzeri Bakü’nün güzel mahallerinden biri olan Gençlerde bulunan Ambiance Otel’e döndüğümüzde otelin sahibi Tahir Can Bey karşıladı bizi. Bayram muhabbeti uzun sürdü. Bir sonraki bayramda kim bilir nerelerde kimlerle olacaktık…
Dizi turka Bayram sabahı erkenden etleri dağıtacağımız mekana geldik. Hazırlıklarımızı yapıp Çeçen mültecilerin gelmesini bekledik. Bir süre sonra önceden kendilerine haber edilen Çeçenler kurbanlık paylarını almak için gelmeye baladılar. Gelenlere evvela yanımızda götürdüğümüz çifte kavrulmuş lokumdan ikram ettik, çocuklara şeker ve balon verdik…
Gece yarısına kadar 5’er kiloluk poşetlere ayırdığımız etleri ellerine tutuşturduğumuz din kardeşlerimizin gözlerindeki neşeyi görmekti gayemiz, elhamdülillah bunu başardığımızı düşünüyorum. Biraz sonra bu etler pişirilip yenecek ve Rabbiye şükürler edilecekti. Ne mutlu gurbetteki o garibanları sevindiren buradaki kardeşlerimize, ne mutlu dünyanın dört bir yanındaki mazlumları unutmayan Türk insanına. Çeçenler zaten biliyordu Türklerin kendilerini hiçbir zaman yalnız bırakmadığını ve bırakmayacağını, ama kimi Azerilerin siz niye geldiniz buraya sorusuna aldıkları kurban kesip etini dağıtmaya cevabı karşısındaki
şaşkınlıktı bizi hayrete düşüren. Yanıbaşlarındaki mazlumlardan bihaber yaşayıp gitmeleriydi garip olan aslında. Ama suç sadece onlarda değildi, bu kadar yıl onları gavurla birlikte yaşamaya terk eden bizlerdeydi biraz da…
Kurban etlerini ikindin sonuna kadar dağıtıp bitirdikten sonra şükrettik, kazasız belasız bir organizasyonun daha başarıyla bitirilmesine. Çeçenlere etleri dağıtmıştık, ama buradaki Türk öğrenciler ne olacaktı? Onlara bir kilo et veren var mıydı? Hemen durumu iyi olan arkadaşlar toparlanıp birer kuzu kestik ki etlerini kardeşlerimiz yesin, bayramda sadece aile hasreti kalsın veremediğimiz onlara. Akşamüzeri Bakü’nün güzel mahallerinden biri olan Gençlerde bulunan Ambiance Otel’e döndüğümüzde otelin sahibi Tahir Can Bey karşıladı bizi. Bayram muhabbeti uzun sürdü. Bir sonraki bayramda kim bilir nerelerde kimlerle olacaktık…