Bu gelişme TSK’yı yalanlıyor

Hava Kuvvetleri Komutanlığı daha önce yaptığı açıklamada, kaza mahallinin 74 km içerisinde TSK’ya ait herhangi bir uçak olmadığını dile getirmişti.
 

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu, Muhsin Yazıcıoğlu kazasını soruşturan savcılığa rapor gönderdi: 4 dakika boyunca radar görüntülerinin alınamamasına ilişkin arızanın gerçekliği incelenmeli, güzergâh hesapları yeniden yapılmalı. Askerî radar görüntüleri doğrudan ilgili kayıt cihazlarından izlenmeli, kayıtlarda değişiklik yapılıp yapılmadığı araştırılmalı. Helikopterin sonradan kaybolan GPS cihazları bulunarak, uçuş bilgileri ile hava hareketliliğine ilişkin sonuçlar birlikte değerlendirilmeli.

RADARLAR BOZUK VE BÖLGEDE 3 SAVAŞ UÇAĞI VAR

Merhum BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nu taşıyan helikopterin düştüğü zaman diliminde, Genelkurmay’a ait radarların 4 dakika boyunca bozulduğu ve bölgede 3 savaş uçağı bulunduğu bilgisinin netleşmesi Köşk’ü harekete geçirdi.

Konuyla ilgili yeni bir mütalaa hazırlayıp soruşturmayı yürüten Özel Yetkili Savcılığa gönderen Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu (DDK), Genelkurmay’ın kendilerine ve savcılığa verdiği bilgilerdeki çelişkiye dikkat çekti. Raporda, Hava Kuvvetleri’nin savcılığa sunduğu resmî yazıda helikopter düşmeden birkaç dakika önce kaza mahallinin 28,5 km yakınında F-4 ve F-16’ların varlığının kabul edildiği hatırlatılarak, 4 dakika görüntü almayan radarların arıza gerekçesinin araştırılması isteniyor. Zira, daha önce kaza mahalline mesafeleri 74 km olarak bildirilen ve uçuş bilgileri ortaya konulmayan jetlerin, bu süre zarfında helikopterin olduğu bölgeden geçebilecek sürat limitleri içinde olduğu vurgulanıyor.

DK’nın raporunda, iki kez istenilmesine rağmen dijital radar görüntülerinin Genelkurmay tarafından gönderilmediği belirtiliyor. Raporda, daha önce Genelkurmay ve DDK arasında yapılan yazışmalarda, radarlarda tam da kaza anına denk gelen 4 dakikalık arızadan hiç bahsedilmediği vurgulandı. Genelkurmay Başkanlığı tarafından kamuoyuna daha önce yanlış bilgi verilmesi hususunun da değerlendirilmesi gerektiği aktarılıyor. Geçtiğimiz gün yayımladığı haberde, kazayla ilgili soruşturma sürecinde Genelkurmay Başkanlığı tarafından Özel Yetkili Savcılığa verilen bilgileri duyurulmuştu. Genelkurmay belgelerine göre, helikopter düşmeden yaklaşık 3 dakika önce kaza bölgesine 28,5 km mesafede üç savaş uçağı vardı. Halbuki Hava Kuvvetleri Komutanlığı daha önce yaptığı açıklamada, kaza mahallinin 74 km içerisinde TSK’ya ait herhangi bir uçak olmadığını dile getirmişti. Yine Genelkurmay’ın verdiği bilgilere göre askerî radarlar kazanın olduğu 15.03 sularında 4 dakika arızalandı. Bölgedeki bütün radarlar kısa süreli karardığı için 15.03.02 ile 15.07.40 arasında, yani helikopterin Keş Dağı’nda düştüğü sıralarda görüntü alınamadı. Ayrıca uçakların kayıt bilgileri de saklanmamıştı. İşte tüm bu yeni ortaya çıkan bulguların ardından, daha önce konuyla ilgili kapsamlı bir rapor hazırlayan DDK da devreye girdi. Zaman’ın ulaştığı bilgilere göre, savcılığa gönderilen yeni değerlendirmede birbirinden önemli tespitler var. Raporda, “Gerek kurulumuza gerek Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen bilgilerin niteliği-farklılığı ile söz konusu süreçlerde yaşanan çelişkilerin, kaza gününe ilişkin Genelkurmay Başkanlığı tarafından üretilen bilgi ve belgelerin sıhhatini ve tamlığını tartışılır hale getirdiği kanaatine ulaşılmıştır.” ifadelerine yer verildi.

RADARLARDAKİ ARIZA GERÇEK Mİ, ARAŞTIRILMALI

Raporda şu önerilerde bulunuldu:

“Askeri radar görüntülerinin doğrudan ilgili kayıt cihazlarından izlenmesi, bu kayıtlar üzerinde sonradan bir değişiklik yapılıp yapılmadığının araştırılması, bu çerçevede askeri radar iz bilgilerinin sivil radarlardan alınacak görüntülerle karşılaştırılması”

“Radar görüntülerinin belli bir süre alınamamasına ilişkin arızanın gerçekliğinin ve uçak kayıt cihazlarındaki uçuş kayıtlarının saklanıp saklanmadığının araştırılması”

“Radar görüntüsü alınamayan ve muhtemel kaza anına tekabül eden zamanla ilgili muhtemel güzergah hesaplarının yaptırılması”

“Helikoptere ait GPS cihazlarının bulunarak, elde edilecek uçuş bilgileri ile hava hareketliliğine ilişkin sonuçların bir arada değerlendirilmesi.”