Bekarlara evlenin tavsiyesi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, muhalefet partilerinin ‘sadaka dağıtıyorlar’ yönündeki eleştirisine cevap verdi.

Erdoğan, “Devletin sadaka dağıtması diye bir şey olmaz. Devletin sosyal devlet olma bilinciyle fakir ve fukaraya, garip gurebaya ulaşması olur. Bu anayasal bir görevdir.” dedi.

Erdoğan, Başbakanlık yeni binada yeni göreve başlayan 66 kaymakam adayını kabul etti. Erdoğan kabulde yaptığı konuşmada, kaymakamların yüklendikleri kutsal emanetin hakkını vermelerini ve görev yapacakları ilçelerde ayrım yapmaksızın farklı performans ortaya koymalarını beklediklerini ifade etti.

Atandıkları ilçelere kutsal vatan toprağının bir parçası, hizmet verecekleri insanların millet olduğu bilinciyle hizmet vermeleri isteyen Erdoğan, il ve ilçelerden atandıkları anda dönmeye çalışan vali ve kaymakam adayları olduğunu kaydetti. Erdoğan, “Geri dönmek için sarf etmiş oldukları enerjiyi hizmet için harcamış olsalardı, o ilçelerimiz ve illerimiz bugünden farklı olurdu.” ifadelerini kullandı.

Kaymakamlardan atandıkları ilçelerde öncü roller beklediklerini vurgulayan Erdoğan, “Bulunduğunuz ilçelerin görünümü, konumunu, gidişatını değiştirecek hayati müdahalelerde bulunmanızı istiyorum.” diye konuştu.

“KÖTÜ ALIŞKANLIK”

Köklü bir devlet geleneğine sahip olduklarının altını çizen Erdoğan, “Bu köklü ve kadim devlet geleneği içinde maalesef yüzyılların yıpratıcı etkisiyle bazı kötü geleneklerin, kötü alışkanlıkların oluştuğunu görüyoruz. Bazı kamu görevlileri atandıkları yerlerde kelimenin tam anlamıyla etliye sütlüye dokunmadan, idareyi maslahatla, hiçbir risk almadan, elini taşın altına koymadan görev süresini tamamlamayı bir başarı addediyor. Heyecan yok, gayret yok sadece evden çık, makama gel, makamda vakti doldur, gelen gidenle çay sohbeti, ondan sonra eve dön, böyle kaymakamlık olmaz.” eleştirisinde bulundu.

Kaymakamların makamlarında değil halkın arasında vakitlerini geçirmeleri tavsiyesinde bulunan Erdoğan, kaymakamlardan risk alarak sorunların üzerine gitmelerini istedi. Erdoğan, “İlçelerimizin kendi kaderine terk edilmesini kabullenemeyiz. Görev yaptığınız yerlerde yeniden büyük Türkiye vizyonu ile hizmet bekliyoruz.” sözlerini kaydetti.

Kaymakamlardan halkla iç içe olmalarını ve zaman zaman vatandaşları ziyaret etmelerinin gerekliliğini vurgulayan Erdoğan, “Bunları ben yaptığım için size söylüyorum. Bunların farklılığını göreceksiniz.” diye belirtti.

Erdoğan, ilçelerde Köylere Yatırım Birliği’nin başkanının kaymakamlar olduğunu belirterek, “Yolu olmayan, suyu olmayan köy kalmayacak. Siyasetçi, şucu bucu dinlemeyeceksiniz. Adil bir şekilde ihale gerekiyorsa ihale, ihalesizse ihalesiz ne gerekiyorsa anında yapacaksınız.” şeklinde konuştu.

“DEVLET SADAKA DAĞITMAZ”

Kaymakamların ilçelerinde Sosyal Yardımlaşma Vakfı’nın da başkanlığını yaptığını hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi: “Elinizde vakıf imkanı var. Muhalefet hep şunu söylüyor, bunlar sadaka dağıtıyor. Devletin sadaka dağıtması diye bir şey olmaz. Devletin sosyal devlet olma bilinciyle fakir ve fukaraya, garip gurebaya ulaşması olur. Bu anayasal bir görevdir. Sadakayı zengin birey dağıtır. Bizim değerlerimizde zengin birey de onu dağıtırken, sağ elin verdiğini sol el görmez. Bu bireye ait olan bir şeydir. Devlet görevini yerini getirir. O da demokratik, sosyal, bir hukuk devleti olmanın gereğidir.”

“BEKARLARA EVLENİN TAVSİYESİ”

Kaymakamların bulundukları ilçede eşleriyle birlikte ev ziyareti yapmaları gerektiğini belirten Erdoğan, bekar olan kaymakamların da evlenmesini isteyerek, “Bekarlık size yaraşmaz. Bu işi de halletmeniz lazım.” ikazında bulundu.

Erdoğan, kaymakamların mesai mefhumu olmadan çalışmalarını istedi. Erdoğan, şunları söyledi: “Burada 8 saat yok, zaman olur 15 saat, 24 saat uykusuz kalmak durumunda kalırsınız. Kendinize ve ailenize vakit ayıracaksınız. Makamınız, eviniz halka açık olmalı. Vatandaşla ilişkilerde önce vatandaşın hakları gündeme gelmeli. Yetkilerinizi değil görevlerinizi hatırlayın. Bürokratik süreçlerin içinde kayıp giden yöneticiler değil, sonuç odaklı çalışan yöneticiler olun.”

Erdoğan, kaymakamlardan devletin asık suratını değil, şefkat, merhamet ve kucaklayacılığını göstermelerini istedi.