Baykal suçluyu buldu!
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Edirne’de terör örgütü DHKP-C üyesi 5 üniversite öğrencisinin tutuklanmasının ardından sahneye konulan eylemlerin altında yatan sebebin demokratik açılım olduğunu ileri sürdü.
Yaşananların altında darbeci bir muhalefet değil, komplocu bir iktidarın varlığı olduğunu savunan Baykal, erken seçim tartışmalarının nedeninin de iktidarın Türkiye’yi getirdiği nokta olduğunu iddia etti.
CHP Genel Başkanı Baykal, Ziraat Mühendisleri Odası’nca Milli Kütüphane’de düzenlenen ‘Ziraat Mühendisliği 7. Teknik Kongresi’ne katıldı. Çıkışta gazetecilerin sorularını cevaplayan Baykal, Edirne’deki olayların, son dönemde Kürt açılımı başladıktan sonra sık sık ortaya çıkan ‘üzüntü verici tablo’lardan birisi olduğunu söyledi.
“Türkiye maalesef böyle bir etnik ayrışmaya, etnik çatışmaya, çekişmeye sürükleniyor.” diyen Baykal, “Bazen tamamen haksız olarak, tamamen yanlış olarak böyle bir niteliği olmadığı halde insanlar bir etnik ayrışma algılamasıyla tavır takınmaya başlıyorlar. Bu üzüntü verici bir manzara. Açılım politikasının bizi getirdiği nokta, çok açık. Bunları şimdi söylemiyoruz. Altında yatan açılım politikasıdır.” dedi.
Edirne Belediye Başkanı’nın dinlendiği iddialarına ilişkin soruları cevaplayan Baykal, olayın telekulak konusunda gelinen somut örneklerden biri olduğunu savundu. Türkiye’de yaşanan tartışmanın, temelde insan hak ve özgürlüklerinin hukuk dışı yollarla kısıtlanmasına yönelik şikayet olmanın ötesine geçtiğini dile getiren Baykal, şunları söyledi:
“Gerçekten Türkiye’de bu telefon dinlemeleriyle sadece hukuksuzluklar, yanlışlıklar yakalanmak istenmiyor, belli siyasi amaçlara yönelik tertipler, komplolar bu kanalla sahneye konuyor. Bu olay hangi mahkeme kararıyla bu dinleme yapılmıştır, ortada nerede mahkeme kararı var? Bunların hiçbirisi ortada yok. Tamamen bir tertip. Bu tertibi kim yapabiliyor? Özel ortamı içinde böyle bir tertibi bu kadar, bu kadar karmaşık, kim hangi teknolojiyle, bilgiyle yapabilir? Bütün bunları gerçekleştirme gücüne, imkanına sahip olanlar başka nerelerde neler yapıyor?”
Birtakım iddiaların ortaya atıldığını ama bunların ispatlanmadan gereği ortaya konmadan üstünün örtülmeye çalışıldığını ileri süren Baykal, bugün karşılaşılan sorunların temelinde darbeci bir muhalefet değil komplocu bir iktidarın varlığı olduğunu iddia etti. Türkiye’nin önünde darbeci bir muhalefet bulunduğu için bir gerginlik, gerilim, sıkıntı yaşanmadığını anlatan Baykal, “Bugün Türkiye’de yaşanan sıkıntıların temelinde iktidarda komplocu bir iktidar var olduğu için, komplolar düzenini bilinçli olarak sahnelediği, desteklediği, sahiplendiği için Türkiye bu sıkıntıları yaşıyor. İşin özü, kökü budur. Ortada bir darbe tartışması yaşanıyor, bununla ilgili kim ne biliyorsa ortaya koyması gerekiyor.” diye konuştu.
“AK PARTİ’NİN OYLARI YÜZDE 30’UN ALTINA DÜŞECEK”
Seçim tartışmalarını da değerlendiren Baykal, bunu gündeme kendilerinin getirmediğini, iktidarın ülkeyi getirdiği durumdan kaynaklandığını savundu. Seçim tartışmalarının, insanların ‘bu iş böyle gitmez’ demeye başlamasından kaynaklandığını ileri süren Baykal; Türkiye’nin tabii, normal bir yönetim içinde olmadığını, bu tablo karşısında vatandaşın seçimi bir çözüm olarak ifade ettiğini ileri sürdü.
Kendisinin, sadece bu olayların doğru anlaşılmasına yardımcı olduğunu dile getiren Baykal, “Bunun kararını alacak olan iktidardır. Parlamantoda yeterli çoğunluk onlarındır. Başbakan, kesinlikle seçim sözünden rahatsız oluyor ama seçim denilmesi ‘sen ülkeyi yönetemiyorsun’ demektir. Giderek neden yaygınlaşıyor seçim söylemi? Neden toplum giderek bunu sahipleniyor? Türkiye’nin gidişatını beğenmediği için sahipleniyor. Başbakan da onun için tepki gösteriyor. Bunu anlıyorum ama bu Başbakan’ın şahsi tercihiyle ortaya çıkacak bir olay değil, Türkiye söz konusu olan. Böyle Türkiye yönetimi olmaz. Türkiye’yi kendi doğal, demokratik, hukuki yönetim düzeni içine çekmek lazım. Ya da bu gidişe son vermesini sağlamak lazım. Bu yolda devam edemez Başbakan, ederse o seçim tarihi talebi çok daha erkenlere de gelir. Türkiye’nin normalleşmesi lazım. herkesin bu iktidarın yönetiminde normalleşmeden umudunu kestiği için şimdi seçim talebini ortaya atıyor.” şeklinde konuştu.
AK Parti’nin, oy oranlarıyla ilgili yaptığı açıklamaların hatırlatılması üzerine ise Baykal, sözlerinin temelinde kendisinin değil Başbakan Erdoğan’ın yaptırdığı kamuoyu açıklamalarının bulunduğunu savundu. “Başbakan parasını veriyor, araştırmayı yaptırıyor ama kendi yaptırdığı araştırmanın kendisiyle ilgili ortaya koyduğu sonucunu açıklayamıyor.” diyen Baykal, şöyle devam etti:
“Kendi yaptırdığı araştırmalarda oyunun hangi düzeyde çıktığını kamuoyuna ifade edemiyor. Ben onu ifade ediyorum. Şu anda bile en iyimser araştırmalarda oyu yüzde 32’nin altındadır. Bir süreç işlemeye başlamış. Bu süreç şu anda buraya geldi, yarın onun da altına inecek. Yaşanan süreç ve sorunlar AKP’yi çok daha ağır bir oy kaybına sürükleyecek. Bu siyasi bir polemik değil, sosyolojik bir tahlil. AKP oy kaybediyor, oy kanaması içindedir. Yüzde 38’e düştü, 8.5 puan düştü. şimdi daha fazla düşecek. Daha fazla düşerse ne olacak? 30’un altına düşecek, söylediğim bu.”