Haber 16

Balyoz da serbest kalanlar tekrar tutuklu!

Nöbetçi hakimin serbest bıraktığı 19 kişi için İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi yeni bir karara vardı.

Balyoz da serbest kalanlar tekrar tutuklu!
  • Gündem / Son Dakika
  • 05 Nisan 2010
  • Balyoz da serbest kalanlar tekrar tutuklu! için yorumlar kapalı
  • 361 KEZ OKUNDU


Balyoz soruşturması kapsamında tahliye edilen 19 kişi için savcılıktan yapılan itirazlar üzerine yeniden tutuklama kararı verildi.


‘Balyoz Planı’ iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında, 1 Nisan gecesi aralarında emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın da bulunduğu tutuklu 19 kişinin tahliyesine karar verilmişti. Savcılık 17 saat sonra bu karara itiraz ederek söz konusu 19 asker hakkında yakalama emri çıkarılmasını talep etmişti.

19 KİŞİ YENİDEN TUTUKLANACAK

Önce tahliye edilen arkasından da yeniden







 BALYOZ DARBE PLANI

Taraf Gazetesi darbeye ortam hazırlamak amacıyla yeni bir eylem planı iddiasını ortaya atmıştı. “Balyoz Güvenlik Harekat Planı” adı altında “Çarşaf”, “Sakal”, “Oraj” ve “Suga” adı verilen planlara göre, Beyazıt ve Fatih camilerinde cuma günü bombalı saldırılar düzenlenecek, Ege’de Türk jeti düşürülecek, Ak Parti aciz gösterilmeye çalışılacaktı.


Kaos ortamı sonunda 11 sayfalık ‘Balyoz planı’ hayata geçirilecekti. Gazetenin haberine göre, dönemin 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan yönetimindeki askerler, darbeye direnebilecek 200 bin kişiyi stadlara doldurmayı planlıyordu. Hatta, darbe kabinesi bile hazırlanmıştı. Planda imzası bulunduğu iddia edilen Orgeneral Doğan, “TSK’da her kademede mevcut planları gözden geçirmek üzere harp oyunu, plan tatbikatı ve seminerler yapılması doğal bir uygulamadır” demişti.


tutuklama kararı çıkarılan isimler şöyle:

Emekli askerler; Korgeneral Engin Alan, Orgeneral Çetin Doğan, Tuğgeneral Süha Tanyeli, Tuğgeneral İzzet Ocak, Albay Kubilay Aktaş, Albay Suat Aytın, Albay Bülent Tuncay, Albay Ümit Özcan. Muvazzaf tutuklular Tümamiral Semih Çetin, Tümgeneral İhsan Balabanlı, Tuğgeneral Bekir Memiş, Albay Yüksel Gürcan, Albay Levent Çehreli, Albay Abdullah Zafer Arısoy, Albay Recep Yıldız, Albay Mustafa Önsel, Yarbay Ali Rıza Sözen, Astsubay Musa Fariz, Yarbay Hanifi Yıldırım.

TAHLİYE GEREKÇESİ NEYDİ?

Tahliye kararına imza atan üye hâkim Oktay Kuban, gerekçesini şöyle açıklamıştı:


“Kuvvetli suç şüphesi olgusunun bulunmaması, tutuksuz yargılamanın yargının amacına ulaşmasına engel oluşturmaması, yüklenen suçların hukuki vasfının değişme ihtimali, şüphelilerin savcılık tarafından serbest bırakılması, bir kısım şüphelilerin sorgu hâkimliğince serbest bırakılması, avukatların itirazı üzerine mahkeme heyetlerince serbest bırakılması.”


İŞTE İTİRAZ GEREKÇESİ


İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin verdiği kararda, eldeki belge, bilgi ve bilirkişi raporları dikkate alındığında kuvvetli suç şüphesinin devam ettiği vurgulandı. Kararda hakimin tutuklama ve tahliye kararlarında takdir hakkını sınırsız, keyfi ve sorumsuz kullanamayacağı kaydedildi.



HAKİM KURBAN’A ELEŞTİRİ


Mahkeme kararında 19 kişi hakkında tahliye kararı veren hakim Oktay Kuban’a atıfta bulunularak, ‘hakim yasa ile çerçevesi çizilmiş takdir hakkını sınırsız, sorumsuz ve keyfi kullanamaz’ denildi.


Mahkeme, Kuban’ın kararını somut olgularla çelişen soyut gerekçeye dayalı usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtti.


İlk tutuklama kararından sonra itiraz üzerine üç kişilik hakimler heyeti tarafından denetlenen ve kesinleşen tutuklama kararlarından sonra CMK 104/1 maddesi uyarınca soruşturma ve kovuşturmanın her aşamasında tahliye talebinde bulunmanın mümkün olduğunu hatırlatan mahkeme heyeti, “Verilecek tahliye kararının hukuka, usule ve tutuklama tedbirinin ruhuna uygun olması için, tutuklama nedenlerinde şüpheliler lehine yeni olguların ortaya çıkması gerekir. Aksinin kabulü tutuklama tedbirinin amacına uygun düşmeyeceği gibi, ilk tutuklama kararından sonra itiraz üzerine üç kişilik hakimler heyeti tarafından denetimden geçen ve kesinleşen kararın bir gün sonrasında başka bir nöbetçi hakimlik kararıyla ortadan kaldırılması anlamına gelir ki, bu durumda hakimlik kararlarının üç kişilik heyetten oluşan ve denetim mercii olan heyet kararlarına üstünlüğü anlamına gelir. Bu da yasanın özüne ve hukukun ruhuna uygun düşmeyecektir. Aksinin kabulü, takdir hakkının kişilerin güç, nüfuz ve sosyal konumlarına göre kullanılması anlamına gelir, bu durum ise Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı ve takdir hakkının keyfiliği olarak algılanabilir.” ifadesini kullandı.


İlk tutuklama kararının İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi nöbetçi hakimliği tarafından verildiği ve bu karara yapılan itirazların aynı mahkeme heyetince reddedildiği belirtilen kararda verilen ve kesinleşen tutuklama kararlarından sonra tutuklama şartlarından şüpheliler lehine yeni olgular ve değişiklik bulunmadığı kaydedildi.


Kararda, “İlk tutuklama tarihinden bu yana, tutukluluk süresinde makul süre yönünden tartışmayı gerektirecek bir sürecin de bulunmadığı, şüphelilerin üzerine atılı eylemin CMK 100/3-a-11 maddesinde düzenlenen ‘Anayasal düzeni ve bu düzenin işleyişine karşı suçlardan sayıldığı tüm evrak kapsamından açıkça anlaşılmaktadır.” denildi.


Dosyada mevcut somut belge, bilgi, kayıt ve bilirkişi raporları dikkate alındığında kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösterir olguların bulunduğuna dikkat çekilen kararda, nöbetçi hakim Oktay Kuban tarafından 1 Nisan’da, dosyada somut olgular ile çelişen soyut gerekçeye dayalı tahliye kararının usul ve yasaya aykırı bulunduğu belirtildi. Bu nedenle mahkeme 19 şüpheli hakkındaki tahliye kararının kaldırılmasına karar verdi ve şüpheliler hakkında yakalama emri çıkardı.


Soruşturma kapsamında ifade verdikten sonra tutuklanmaları talebiyle sevk edildikleri mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Korgeneral Yurdaer Olcan ve Tümgeneral Abdullah Dalay hakkında da yakalama emri çıkarıldı.


İki şüpheli hakkındaki kararda şüphelilerin üzerine atılı eylemin CMK 100/3 maddesinde sayılan anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı işlenen suçlardan olduğu belirtildi.


Dosyada mevcut somut belge, bilgi, kayıt ve bilirkişi raporları dikkate alındığında kuvvetli şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunduğu vurgulandı.


Dalay ve Olcan hakkında “Türkiye Cumhuriyet yürütme organını cebren ıskat ve vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs etmek” suçundan yakalama emri çıkaran mahkeme, Özer Karabulut hakkında yapılan itirazı ise red…

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ