Bahçeli’nin çağrısına sert tepki
AK Parti Grup Başkan Vekili Suat Kılıç, terörle mücadele sürerken erken seçim ve OHAL ilan edilmesi çağrısında bulunan MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye sert tepki gösterdi.
Terörle mücadelede hassas bir dönem yaşandığının altını çizen Kılıç, muhalefetten, sadece morali yüksek tutacak, ülkenin kurumlarına ve askerlerine inandıklarını ortaya koyacak açıklamalar yapmalarını beklediklerini kaydetti. Kılıç, Türkiye’nin terörür, OHAL ile değil, demokrasi ve hukukla çözmeyi başaracağını kaydetti.
Samsun Tuhafiyeciler Odası’nın, bir restorantta düzenlediği kahvaltı programına katılan AK Parti Grup Başkan Vekili Suat Kılıç, burada terörle mücadele konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Terörle mücadele konusunda, muhalefet partilerinin eleştirilerine tepki gösteren Suat Kılıç, Türkiye’nin önünü kesmek isteyen gözü dönmüş çevrelerin birlikte hareket ettiğinin görülmesi gerektiğini belirtti. Kılıç, şöyle dedi:
“Bunların gözü öyle dönmüş ki Başbakan ile Genelkurmay Başkanının birlikte sınırın 0 sınıf noktasına gitmesinden bile rahatsızlar. Ziyaretten bir gün sonra bazı medya ve siyasi kesimlerin, ‘O mevziye gidip çömelecektin, hiç gitmeyecektin’ şeklinde eleştirileri oldu. Bu kuvveyi maneviyemizi sarsmaya yönelik büyük ayıptır. Bu cümlelerin arkasında kuvvetimizi, belimizi kırmak vardır. Hakkari’de 11 şehidimizin haberi ulaştıktan yarın saat sonra bir siyasi partinin genel başkanı tarafından erken seçim ve olağanüstü hal çağrısı yapılması bir siyasi fırsatçılıktır. Türkiye’nin terörle mücadelede en fazla birliğe ihtiyaç duyduğu bir dönemde hiç olmaması gereken şey siyaseten yeni fırsat arayışlarına girmektir.”
Terörün, Türkiye’nin ortak meselesi olduğunun altını çizen AK Parti Grup Başkan Vekili Kılıç, şehit cenazesi gelmemesi ve milli birlik sürecinde arzu edilen adımların yerine getirilebilmesi halinde, parti çıkarlarından ve milletvekilliğinden vazgeçmeye hazır olduklarını vurguladı.
Suat Kılıç, “Türkiye’nin iç ve dış politikada bölgesel güç haline gelmesinden rahatsız olanlar, ülkenin önünü kesmek, kaos çıkarmak ve terörü yeniden azdırmak için el birliği ile harekete geçtiler. Törer, bizim ortak meselemizdir. Herkes elini taşın altına koymak zorundadır. Bizden sonraya terör, bölücülük ve PKK meselesi kalmamasın istiyoruz. Ülkenin kaynakları heba olmasın, gençler terörün hedefi haline gelmesin, cadde ve sokaklarda bombalar patlamasın diye uğraşıyoruz. Böyle bir zamanda milletimizin birlik olması gerekmektedir. Her zamankinden daha uyanık, kararlı olmalıyız. Demokratik Açılım ile terörle mücadele ayrı bir şekilde yürütülmektedir. Proje, Milli Güvenlik Kurulu’nda görüşüldü ve bir devlet politikası olarak sürdürülmektedir.” şeklinde konuştu.
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’nın, sınır güvenliği ile ilgili gündeme getirdiği açıklamanın muhalefet tarafından ‘sınır tavizi verecekler’ şeklinde çarpıtıldığını kaydeden Suat Kılıç, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin OHAL çağrısına da değindi.
Terörle mücadelenin 15 yılının olağanüstü hal uygulamalarıyla yürütülmesine rağmen kökünün kazınamadığına dikkat çeken Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü: “OHAL, terörün azdığı, büyüdüğü, şımardığı dönemdir. OHAL içinde bir takım birimler, bazı insan hakları ihlalleri içine girebilmiştir. Göç dalgası başlamış, insanlar kendi ekmeğinin peşinden gider haline gelmiştir. Aç ve işsiz kaldıklarında ise daha fazla terörün kucağına itilmişlerdir. O nedenle OHAL, terörün çözümü için uygun bir yöntem değildir. Terörün çözümü demokrasiden uzaklaşarak, hukuk devletinden koparak, milletin iradesini yok sayarak değil, daha fazla hukuk ve demokrasi içinde kalmak suretiyle Türkiye terörü sıfırlamayı başaracaktır.”
Samsun Tuhafiyeciler Odası’nın, bir restorantta düzenlediği kahvaltı programına katılan AK Parti Grup Başkan Vekili Suat Kılıç, burada terörle mücadele konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Terörle mücadele konusunda, muhalefet partilerinin eleştirilerine tepki gösteren Suat Kılıç, Türkiye’nin önünü kesmek isteyen gözü dönmüş çevrelerin birlikte hareket ettiğinin görülmesi gerektiğini belirtti. Kılıç, şöyle dedi:
“Bunların gözü öyle dönmüş ki Başbakan ile Genelkurmay Başkanının birlikte sınırın 0 sınıf noktasına gitmesinden bile rahatsızlar. Ziyaretten bir gün sonra bazı medya ve siyasi kesimlerin, ‘O mevziye gidip çömelecektin, hiç gitmeyecektin’ şeklinde eleştirileri oldu. Bu kuvveyi maneviyemizi sarsmaya yönelik büyük ayıptır. Bu cümlelerin arkasında kuvvetimizi, belimizi kırmak vardır. Hakkari’de 11 şehidimizin haberi ulaştıktan yarın saat sonra bir siyasi partinin genel başkanı tarafından erken seçim ve olağanüstü hal çağrısı yapılması bir siyasi fırsatçılıktır. Türkiye’nin terörle mücadelede en fazla birliğe ihtiyaç duyduğu bir dönemde hiç olmaması gereken şey siyaseten yeni fırsat arayışlarına girmektir.”
Terörün, Türkiye’nin ortak meselesi olduğunun altını çizen AK Parti Grup Başkan Vekili Kılıç, şehit cenazesi gelmemesi ve milli birlik sürecinde arzu edilen adımların yerine getirilebilmesi halinde, parti çıkarlarından ve milletvekilliğinden vazgeçmeye hazır olduklarını vurguladı.
Suat Kılıç, “Türkiye’nin iç ve dış politikada bölgesel güç haline gelmesinden rahatsız olanlar, ülkenin önünü kesmek, kaos çıkarmak ve terörü yeniden azdırmak için el birliği ile harekete geçtiler. Törer, bizim ortak meselemizdir. Herkes elini taşın altına koymak zorundadır. Bizden sonraya terör, bölücülük ve PKK meselesi kalmamasın istiyoruz. Ülkenin kaynakları heba olmasın, gençler terörün hedefi haline gelmesin, cadde ve sokaklarda bombalar patlamasın diye uğraşıyoruz. Böyle bir zamanda milletimizin birlik olması gerekmektedir. Her zamankinden daha uyanık, kararlı olmalıyız. Demokratik Açılım ile terörle mücadele ayrı bir şekilde yürütülmektedir. Proje, Milli Güvenlik Kurulu’nda görüşüldü ve bir devlet politikası olarak sürdürülmektedir.” şeklinde konuştu.
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’nın, sınır güvenliği ile ilgili gündeme getirdiği açıklamanın muhalefet tarafından ‘sınır tavizi verecekler’ şeklinde çarpıtıldığını kaydeden Suat Kılıç, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin OHAL çağrısına da değindi.
Terörle mücadelenin 15 yılının olağanüstü hal uygulamalarıyla yürütülmesine rağmen kökünün kazınamadığına dikkat çeken Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü: “OHAL, terörün azdığı, büyüdüğü, şımardığı dönemdir. OHAL içinde bir takım birimler, bazı insan hakları ihlalleri içine girebilmiştir. Göç dalgası başlamış, insanlar kendi ekmeğinin peşinden gider haline gelmiştir. Aç ve işsiz kaldıklarında ise daha fazla terörün kucağına itilmişlerdir. O nedenle OHAL, terörün çözümü için uygun bir yöntem değildir. Terörün çözümü demokrasiden uzaklaşarak, hukuk devletinden koparak, milletin iradesini yok sayarak değil, daha fazla hukuk ve demokrasi içinde kalmak suretiyle Türkiye terörü sıfırlamayı başaracaktır.”
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ