Aslanın Yeni Hocası George Hagi!
Galatasaray Profesyonel Futbol A Takımı Teknik Direktörlüğne Gheorghe Hagi, yardımcılığına ise Tugay Kerimoğlu getirilmiştir.
Galatasaray Profesyonel Futbol A Takımı Teknik Direktörlüğü’ne Gheorghe Hagi, yardımcılığına ise Tugay Kerimoğlu getirilmiştir.
22 Ekim Cuma günü saat 15.30’da Florya Metin Oktay Tesisleri Turgay Vardar Basın Odası’nda yeni teknik direktörümüzün imza töreni yapılacaktır.
İmza törenini takip etmek isteyen medya mensuplarının en geç, yarın (22 Ekim 2010) saat 12.00’ye kadar basinoperasyon@galatasaray.org mail adresine başvurarak akredite olmaları gerekmektedir. Akreditasyon kartları basın toplantısı öncesinde dağıtılacaktır.
Ayrıntılarla George Hagi:
5 Şubat 1965 tarihinde Köstence’de doğan Gheorghe Hagi, futbola 1979-80 sezonunda Farul Köstence takımında başladı. 1982-1983 ilk kez Romanya Birinci Futbol Ligi’nde forma giyen Hagi, bir sezon sonra Bükreş ekiplerinden Sportul Studenţesc’e transfer oldu. 1985 yılında Romanya’nın en iyi oyuncusu olarak seçilen Hagi, 1986-1987 sezonundan itibaren Steaua Bükreş forması giymeye başladı. Hagi, Steaua’da 3 lig şampiyonluğu bir de Avrupa Süper Kupası sevincini tattı.
1990 Dünya Kupası‘nda sergilediği futbol ile dikkatleri üzerine çeken Gheorghe Hagi, 1990-1991 sezonu başında 25 yaşındayken Real Madrid‘e transfer oldu. İki sezon taşıdığı Real Madrid formasıyla 64 lig maçına çıkan Gheorghe Hagi, 1992-1993 sezonunda İtalya’nın Brescia takımına transfer oldu. İtalya ekibinde ikinci sezonunda takım kaptanlığına yükselen Gheorghe Hagi, yine bir Dünya Kupası’nın ardından İspanya’ya fakat bu kez Barcelona’ya transfer oldu. Johan Cruyff1996 Avrupa Şampiyonası’nın ardından kariyerinde büyük başarılara ulaşacağı Galatasaray’a imza attı. Gheroge Hagi 1996 yılında Galatasaray’a katıldığında futbol otoritelerinin olduğu gibi hayranlarının da kafalarında çok sayıda soru işareti vardı. yönetimindeki Barcelona’da iki sezon forma giyen Hagi,
Gheorghe Hagi, kendisini eleştirenlere karşın, ilk üç maçındaki galibiyet golleriyle Galatasaray’da etkisini kısa süre içinde gösterdi. Metin Oktay, Turgay Şeren, Fatih Terim gibi kült oyuncuların ölesiye özlemini çeken taraftar, Gheorghe Hagi’yi bağrına bastı. Çok geçmeden Ali Sami Yen‘in yanı sıra dört bir yandaki stadyumlar ‘I Love You Hagi’ sloganıyla yankılanmaya başladı. 4 Lig Şampiyonluğu, UEFA Kupası ve Süper Kupa‘nın kazanılmasında büyük rol oynadı. Gheorghe Hagi, 2001-2002 sezonunun ardından profesyonel futbolculuk yaşamını noktaladı. 24 Nisan 2001 tarihinde ise Bükreş’te jübile maçında Dünya Karması‘na karşı son kez Romanya Milli Takımı formasını giydi.
Futbola veda ettikten sonra Romanya Milli Takımı‘nın başına geçen Hagi, 5 Eylül 2001 tarihinde 2002 Dünya Kupası grup eleme maçında ilk kez Romanya Milli Takımı teknik direktörü olarak takımın başında sahaya çıktı. Romanya bu maçta Macaristan’ı deplasmanda 2-0 mağlup ederek bir ilki başarsa da Hagi, ilk teknik direktörlük deneyiminde istediği başarıyı yakalayamadı. Romanya’yı Dünya Kupası’na taşıyamayan Hagi, milli takımın başında çıktığı dört Dünya Kupası grup eleme maçında bir galibiyet, iki beraberlik ve bir mağlubiyet aldı.
2003-2004 sezonunda ise Bursaspor ile anlaşan Gheorghe Hagi, 12. hafta sonunda yeşil-beyazlı kulüpten istifa etti. Bursaspor, Hagi yönetiminde 12 maçta; iki galibiyet, dört beraberlik ve altı mağlubiyet aldı. Aynı sezonun sonunda Fatih Terim’in Galatasaray’dan ayrılmasıyla 27. haftada Galatasaray’ın yeni teknik direktörü olan Hagi, Galatasaray’ı 2004-2005 sezonu boyunca çalıştırdı. Bu süreçte Fenerbahçe’yi tarihi farkla yenerek 5-1 kazanılan final maçının sonucunda Galatasaray’a 14. Türkiye Kupası’nı kazandıran kadronun da başındaydı. Hagi yönetimindeki Galatasaray, 2005-2006 sezonunu 76 puanla üçüncü sırada tamamladı. Galatasaray; Gheorghe Hagi yönetiminde Süper Lig’de oynadığı maçlarda toplam 28 galibiyet, 6 beraberlik ve 8 mağlubiyet aldı.
2005-2006 sezonunun ortasında FC Poli Timişoara’nın başına geçen Hagi, 2007-2008 sezonunda ise Steaua Bükreş’in teknik direktörü oldu. Rumen efsane, Şampiyonlar Ligi’nde Slavia Prag’la deplasmanda oynadıkları ve 2-1 kaybettikleri H Grubu ilk maçının ardından görevinden ayrıldı.
Çoğu insan onu “Türkiye’de oynayan gelmiş geçmiş en iyi yabancı oyuncu” diye tarif ediyor. Nefes kesen serbest vuruşları, zarif çalımları, öldüren sol ayağı, dayanıklı mizacı ve kişiliği dünyanın her yanındaki Galatasaray hayranlarının aklında ve gönlündeki yerini hala koruyor. Bugün Galatasaray Müzesi’nin duvarlarında asılı duran iki 10 numaralı formadan biri ona; öteki ise Metin Oktay’a ait.