Almanya AK Partinin zaferini ilan etti

12 Haziran’a 6 gün kala dünyanın gözü kulağı Türkiye’de… Yabancı basının yakından takip ettiği 12 Haziran seçimleri için tahminlerde birbiri ardına yazılmaya başladı.

Türkiye’de seçimi sayfalarına taşıyan son gazeteler ise Alman Der Spiegel ve Süddeutsche Zeitung oldu. Der Spiegel ise seçimden 6 gün önce AK Parti’nin zaferini ilan etti. Başbakan Erdoğan için ‘İstancool’un sultanı’ başlığını atan Der Spiegel, seçim sonuçlarıyla ilgili de bir öngörüde bulundu.

Türkiye’deki seçimler Alman medyasında haber ve yorumlarla yer alıyor. Ülkenin saygın gazetelerinden Süddeutsche Zeitung (SZ) ve siyasi dergi Der Spiegel, AK Parti seçimleri tekrar kazanacağını yazdı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için ‘İstancool’un sultanı’ başlığını atan Spiegel, Erdoğan’ın vatandaşlarına yeni bir anayasa vaat ettiğine dikkat çekti.

SZ ise AK Parti’nin ülkeyi getirdiği noktayı mucize olarak tarif etti, fakat bu partinin artık yorulduğunu ileri sürdü. Türkiye’deki seçimlere tam yedi sayfa ayıran ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile yaptığı röportajı yayınlayan Spiegel, Avrupa’nın geleceği için mücadele verdiği bir dönemde Türkiye’nin dinamik bölgesel bir güç haline geldiğini, üçüncü zaferine hazırlanan Erdoğan’ın vatandaşlarına yeni bir anayasa vereceğini ve Avrupa’nın onun artık ilgisini çekmediğini yazdı.

ERDOĞAN’IN TECRÜBESİ FAZLA

Haberde, siyaset arenasında Erdoğan’ın nasıl hareket edeceğini çok iyi bildiği ve onun ABD Başkanı Barack Obama, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’den daha uzun süre başkanlık deneyimi olduğu hatırlatıldı. Alman dergi, Erdoğan’ın üçüncü seçim zaferinde ne kadar oy alacağının konuşulduğunu ve meclis sandalyesinin beşte üçünü alması halinde tek başına yeni anayasayı yazıp halkın referandumuna sunabileceğini meclis sandalyesinin üçte ikisini alması halinde referanduma da ihtiyaç kalmayacağını kaydetti.

Erdoğan’ın, ülkesini, attığı başarılı adımlarla kriz ve darbe döneminden bölgesel bir güç haline getirmeyi başardığı ve artık Londra, Washington, Riyad ve Pekin’de görüşlerine ehemmiyet verilen bir partner olarak kabul gördüğü belirtilen haberde, bu liderin Türklere özgüven kazandırdığı kaydedildi.

Der Spiegel, ekonomisi de büyüyen Türkiye karşısında Avrupa’nın nasıl hareket edeceği konusunda bir karara varması gerektiğine dikkat çekti.

‘Boğaz’ın hasta adamı’ oldukça iyi görünüyor”diyen dergi, “Türkiye’nin AB’ye üye olmasına taraftar olanlar; ekonomi, nüfus ve İslam dünyası ile köprü özelliği göz önüne alındığında AB karşıtlarına göre 3-0 önde” tespitini yaptı.

Der Spiegel, sivil bir anayasa hazırlamayı hedefleyen Erdoğan’ın rakiplerini istediği gibi hazmetmeye çalıştığını da iddia etti. Spiegel, bu konuda Doğan medya grubuna kesilen vergi borcu cezası ve hükümet karşıtı bazı gazetecilere açılan davaları gerekçe gösterdi.

Dergi, giderek daha fazla muhafazakar olan Türk toplumunda laik Türklere baskı yapıldığını da ileri sürdü ve Türkiye’nin AB’ye üye olmasına karşı olanların bu durumda skoru 3-2’ye getirdiklerini belirtti. Spigel, “Her iki taraf, Avrupa’nın Türkiye’yi istemediği ve Türkiye’nin de yakında Avrupa’ya ihtiyacı olmayacağı gerçeklerini dile getirmeden yıllarca müzakere edecekler” yorumunu yaptı.

ERGENEKON VE KÜRT SORUNU

Süddeutsche Zeitung ise Türkiye’deki seçimlerle ilgili dün yayınladığı haberinde AK Parti’nin Türkiye’deki bir düzine tabuyu yıkmaya, ülkeyi daha demokratik hale getirmeye, Avrupa’ya yaklaştırmaya ve bir dünya aktörü haline getirmeye çalışmasını bir mucize olarak tabir etti. Gazete, bununla birlikte partinin artık yorulduğu görüşlerine yer verdi.

Arka arkaya üçüncü seçim zaferine hazırlanan partiyi aktif olamayan bir muhalefetin ve iyi ekonomik verilerin beklediğinin yazan SZ; ekonomide, hukukta ve siyasette daha fazla çalışmanın yapılması gerektiğini savundu. Yeni hükümetin, daha iyi bir demokrasi için yeni bir anayasa, Ergenokon davası ve Kürt sorunu konuları üzerinde durması gerektiğini belirten gazete, farklı grupları tehlike olarak gören eski devlet sisteminin ve mantalitesinin ancak yeni ve sivil bir anayasa ile değiştirilmesinin mümkün olduğunun altını çizdi. SD; insan hakları ihlali, adaletin görevini yerine getirememesi ve farklı grupların ayrımcılığa uğramasının eski anayasadan kaynaklandığını yazdı.