AK Parti’ye haciz memurları gidiyor!
BDP’nin kalesi Diyarbakır’da bütün Kürtlere posta koyan Başbakan Erdoğan’ın dönüş bileti kesildi…
BDP’nin kalesi Diyarbakır’da bütün Kürtlere posta koyan Başbakan Erdoğan’ın dönüş bileti kesildi. 2007 yılında iş kurmak, evine ekmek götürmek için kredi çeken iş adamının paralarını pavyonda yemesi gibi Kürtlerin verdiği krediyi çarçur eden Erdoğan ve arkadaşları 12 Haziran’da pusetli ekspres ile gönderilecek. Kürt haciz memurları bütün oyları geri almak için bu tarihi bekliyor…
Bu sözler bir dönem Başbakan Erdoğan’a yakınlığı ile bilinen BDP’nin desteklediği bağımsız adaylardan Altan Tan’ın sözleri.
Başbakan Erdoğan’ın kritik Diyarbakır mitinginde yaptığı konuşmanın ardından seçim bürosunda ziyaret ettiğimiz Altan Tan’la bölgedeki gelişmeleri ve Başbakan Erdoğan’ın yaptığı konuşmayı değerlendirdik.
Başbakan Erdoğan’ın dini referanslarla yaptığı konuşmayı eleştiren Tan, Kürtler’in Karadeniz’li Erdoğan’dan bin yıl önce müslüman olduğuna dikkat çekti ve “Kimsenin haddi Kürtlere müslümanlığı öğretmek değildir. Biraz tarih öğrensin” diye çıkıştı.
Tan’ın ilginç bir iddiası daha var. Son dönemlerde Madımak başta olmak üzere PKK ile ilgili ortaya çıkan yeni iddiaları değerlendiren Tan, MİT’in Başbakan Erdoğan’a bağlı olduğunu belirterek Abdülkadir Aksu, Vecdi Gönül ve Cemil Çiçek’in dosyalarının açıklanmasını istedi.
Kasımpaşa değil AB kriterlerine göre demokratik bir hukuk devleti içinde demokratik özerklik ve anadilde eğitim hakkı talebinin sözcülüğünü yapan Tan’ın internethaber’in sorularına yanıtları şöyle oldu:
ERDOĞAN DİYARBAKIR’DAN DÖNÜŞ BİLETİ KESİLDİ
Başbakan Diyarbakır tren istasyonundaki mitingde bütün Kürtlere posta koydu. Biz de bu koyduğu posta karşısında bir ekspres bilet aldık. 12 Haziran’da onu ve yardakçılarını pusetli eksprese bindirip yollayacağız. Eğer 12 Haziran’da çıkacak neticeden onurlu insanların çıkaracağı neticeyi çıkarırsa bir daha buraya gelme yüzü kalmayacak.
– Niye bu noktaya geldi, gerilim bu kadar tırmandı?
Kürtçe bir atasözü vardır. Yükü çok ağır ama aklı hafiftir. Böyle bir Başbakanımız olursa işler de bu noktaya gelir.
– Başbakan ne yapmaya çalışıyor?
Kendisi de bilmiyor. Kimyası bozuldu, dengesi bozuldu.
ERDOĞAN’IN LAFLARI SİNEK VIZILTISI
– “Kürt oylarını sildi” yorumları yapılıyor burda. Sizce de mi öyle?
Kürtleri silmek kimsenin haddi değil. Kürtleri silen bir politikacı kendisi silinir. Kürtlerin desteği olmasa Türkler Anadolu’da değil 10 asır 10 ay kalamaz. Ateşin üzerine benzin döküyor. Biz bugüne kadar Kemalistlere eyvallah etmemişiz. Daha tarihten coğrafyadan, yurrtaşlık bilgisinden haberi olmayan birisinin bu lafları bize sinek vızıltısı gibi gelir.
Başbakan’A ENVER PAŞA UYARISI
– Başbakan BDP’ye Zerdüştlük başta olmak üzere dini referanslarla yükleniyor. Bu karşılık bulur mu?
Bu tamamen Türk islamcı, sağcı, milliyetçi, faşist bilinç altının tezahürü. Kayseri, Konya, Yozgat, Erzurum, Sivas hattında Türk İslamcı devleti bayrağı kutsayan ırkçılığı müslümanlık sayan, ümmetçilik anlayışından gittikçe uzaklaşan bir sağcılığı yıllar boyunca din diye anlattılar. Bugün o taban üzerinde politika yapıyor. O taban üzerinde politika hem kendisinin hem Türkiye’nin de felaketi olur. Enver Paşa bunu yaptı Osmanlı İmparatorluğunu dağıttı. İnşallah Tayyip Erdoğan’a kader bu fırsatı vermez.
KÜRTLER ERDOĞAN’DAN ÖNCE MÜSLÜMAN OLDU!
– Mitinglerden birinde “Apo peygamberdir” pankartı açılmış…
Akit gazetesinin yalan yanlış uydurduğu bir belgeyi delil diye sunuyor. Yüzbinlerce Kürt feryat ediyor. Pontus Rum devleti yıkılalı 400 sene olmuş. Karadeniz daha 400 sene önce, Kürtler 1400 sene önce müslüman olmuş. Kimsenin haddi Kürtlere müslümanlığı öğretmek değildir. Türkler müslümanlığı Kürtlerden öğrendi, Karadenizliler ise daha yeni öğrendi. Yavuz Sultan Karadeniz müslümanlaşsın diye Hasankeyf’ten Eyyubileri aldı Maçka’ya Rize’ye götürdü. Hasankeyf’ten giden müslümanlar Rize’de Maçka’da müslümanlığı öğretti. Biraz tarih okusun.
ONLAR FINDIK TOPLARKEN BİZ ALLAH DİYE İSYAN ETTİK
1925’te bu çok müslüman Başbakanın ataları Rize’de fındık toplarken burada bütün Kürdistan halkı Şeyh Sait’in arkasında Kemalizm’e karşı Allah peygamber diye isyan etti.
KÜRT HACİZ MEMURLARI AK PARTİ’NİN ÖNÜNDE!
-2007-2011 seçimleri arasında değişen ne?
2007’de Kürtler ona büyük bir kredi açtılar. Tıpkı iş yapacağım çocuğuma ekmek alacağım diye kredi alan bir tüccarın alıp bu paraları Adana Mersin pavyonlarında yemesi gibi Kürtlerin bu kredisini yedi çarçur etti ve iflas etti. Kürt haciz memurları şimdi partisinin önünde bekliyorlar. Verdikleri bütün oyları geri alıp haczedecekler. Bunu da ticaretten siyasetten men edecekler.
-CHP geldi, MHP gelecek. Bunların etkisi ne oluyor?
Hiç birisi önemli değil. Al birini vur ötekine. Bu saatten sonra kandırmacaları oyalamaları ciddiye almıyoruz. Kemal Kılıçdaroğlu önce çıksın kendi Kürt ve Alevi olarak Dersim’de yapılan katliamı CHP’li faşistlerden sorsun. Birinci yapacağı bu.
-Arşivler açılsın çağrısı yapıyor CHP’de.
Arşive ne gerek var. Onun ailesinden 100 kişi öldürülmüş, arşiv mi arıyor. Arşivi gidip babasına sorsun.
KASIMPAŞA DEĞİL AB KRİTERLERİNİ İSTİYORUZ
– Hem bölge için hem de Diyarbakır için hedefiniz nedir?
Bizim siyaseten iki hedefimiz var. Birincisi Türkiye’nin demokratik bir hukuk devleti haline gelmesi. AB kriterleri çerçevesinde, Kasımpaşa kriterlerine göre değil. İki Kürt halkının kendi yönetiminde söz sahibi olması. Demokratik Özerkliğin kabul edilmesi. Anadilde eğitim hakkı.
ERDOĞAN’IN KAFASINA SANDIK ÇARPACAK GÖZLERİ AÇILACAK
– Bu sorun peki nasıl çözülecek?
Kafası çarparsa bir yerlere belki o zaman çözülür. Bazı körler vardır bilirsiniz ani bir kaza geçirir kafasını bir yere çarparsa gözleri açılır. Bunun da kafasına sandığı çarpacağız.
– Bir dönem hükümete yakın olduğunuz söylenir. Neden bu kadar karşısındasınız şimdi?
Hükümete yakın değilim Allah yakın etmesin. 91’de Diyarbakır’da Refah Partisi’nden 1. sıra milletvekili adayı oldum. 20 yıl geçti. MHP ile ittifak kurması ile yolumu ayırdım. Bugüne kadar da bunlarla siyaseten hiçbir şey yapmadım. Yaptı diyenler çıksın söylesin. Benim ömrüm Kürt siyasetine dine saygılı olmalarını söylemekle, İslamcılara da faşistliklerinden vazgeçmelerini söylemekle geçti.
ŞİDDETİ BİZ DEĞİL DEVLET YAPIYOR
– Şiddeti tırmandıran taraf olarak suçlanıyorsunuz. Seçim bürolarına saldırılar var. Öğrenci yurduna saldırı…
İnanıyor musunuz bunlara. Şiddet nedir ben söyleyim. Bugün KCK davasından belediye başkanları dahil 3 bin tutuklu var. Son bir ayda 2 binin üzerinde kişi gözaltına alındı. Valiler muhtarları çağırıp tehdit ediyor halkın yeşil kartları iptal ediliyor. AK Parti’nin iki seçim bürosuna iki taş geliyor feryat ediyorlar. Şiddeti devlet yapıyor, AKP yapıyor.
– Bu da şiddet değil mi?
Napalım gidip öpelim mi bunları. Başbakan’ı çiçekle mi karşılayalım, AK Parti binalarına gül suyu mu dökelim. Ne bekliyor…
– Öğrenci yurduna yapılan bir saldırı var ama…
Sivil hedeflere yapılan bütün saldırılarlar terör eylemidir kim yaparsa yapsın. Bunları kimse savunmuyor. Ben de savunmuyorum. Tokat’taki askerlerin, Kastamonu’daki polislerin ölümüyle ilgili kaç kez açıklama yaptım. Yanlış terörist eylemlerdir. Sivil hedeflere yapılan bütün eylemler terörist eylemlerdir. Ama Türkiye’de en büyük şiddeti ve terörü resmi ideoloji uyguluyor. Kürt siyaseti Hakikatleri Araştırma Komisyonu kuralım diyor. BUnu yapalım, Kürt siyaseti içinde de terörize olmuş karanlık ilişkiler içine girmiş olanlar varsa çıksın. Kendi içinde çıkacak asıl çekindiği bu.
ÇİÇEK, GÖNÜL VE AKSU’NUN DOSYALARI AÇIKLANSIN
– İlginç iddialar ortaya çıkıyor. Madımak-PKK bağlantısı gibi…
Milli İstihbarat sana bağlı. Benim babama değil. Ne kadar bilgi belge varsa hepsini açıkla. Abdülkadir Aksu, Vecdi Gönül, Cemil Çiçek’in dosyalarını açıklasın. Altan Tan’ın da dosyasını açıklasın. Benimkinde dincilik var şeriatçılık var Kürtçülük var… Onlarınkinde ne var onlar çıksın. Çıkıp desin tertemizdir. Bunlar 9 sefer hacca gitmiş insanlardır desin.