Haber 16

AK Parti’nin Hıristiyan aday adayı

Türkiye haziran ayında yapılacak genel seçimlere kilitlendi. Muhalefet partilerinin “kader seçimi” olarak…

AK Parti’nin Hıristiyan aday adayı
  • Politika / Son Dakika
  • 25 Mart 2011
  • AK Parti’nin Hıristiyan aday adayı için yorumlar kapalı
  • 304 KEZ OKUNDU

Türkiye haziran ayında yapılacak genel seçimlere kilitlendi. Muhalefet partilerinin “kader seçimi” olarak nitelendirdikleri bu seçim, adayları ile de renkli geçeceğe benziyor. Ünlü futbolcular, sanatçılar kadar toplumun kültürel zenginliğini temsil edecek isimler de Meclis’e girme yarışında. Ermeni adayımız da var, Roman adayımız da. İlk kez kendi toplumunu temsil etmek için siyasete soyunan isimlerden biri de Süryani kökenli Markus Ürek.


Kendini “muhafazakar inançlı bir Hristiyan” olarak tarif eden Ürek’in ismi ilk olarak CHP Parti Meclisi için geçti. Ancak Ürek’in siyaset yapmak için tercihi AK Parti oldu. İlk duyulduğunda insana şaşırtıcı gelen bu tercihle ilgili Ürek’in açıklaması çarpıcı. Ürek inancını en iyi bir inançlı parti anlayacağına inandığı için AK Parti’yi tercih etmiş.


Türkiye’de ilk kez siyasete girmek için adım atan Süryaniler için bu adaylık çok önemli. Bu topraklarda yaşayan 20 bin Süryani’nin değil 82 ülkede yaşayan 4 milyon Süryani’nin referansı ile aday olduğunu açıklayan Ürek iddialı. “Biz de bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıyız. Sizin hakkınız neyse benim hakkım da o kadar. Ne fazla ne eksik” diyor.


İnternethaber’e konuşan Markus Ürek’in sorularımıza yanıtları şöyle oldu:


DÖRT DİLLE DOĞULAN COĞRAFYA


– Kimdir Markus Ürek?
Daha once Mardin’e şimdi Şırnak’a bağlı olan bir Süryani köyünde doğup büyüdüm. Yaşadığımız coğrafyada Kürtler, Türkler, Araplar, Süryaniler var. Daha eskiden Ermeniler hatta Yahudiler yaşamış. Doğunca dört dille birden doğuyorsunuz. Süryanice, Kürtçe, Türkçe, Arapça. En geç Türkçe’yi, o da ilkokulda öğrendim. İlkokul bitince eğitime devam etmek için Mardin’de Mor Gabriel Manastırı’na gittim. 3.5 yıl kaldım. Bu dönem PKK- Hizbullah’ın eylemlerinin yoğun olduğu, her akşam silahların konuştuğu, sokağa çıkamadığımız dönemler. 15 yaşına kadar oradaydım. Ama şiddetin tırmanınca ailelerin büyük bölümü çocuklarını yurt dışına gönderdi. Ben de böyle Almanya’ya gittim.


 


– Okumanın tek koşulu bu muydu?
Sadece okuma değil yaşamanın da tek koşulu oydu. Gençlerin hepsi yurt dışına gitti. Sadece yaşlılar kaldı. Onlar da yanlarında bir çocuk bıraktılar. Biz 9 kardeştik, Türkiye’de sadece ağabeyim kaldı. Almanya’da okula devam ettim. Ama gönlüm hep Türkiye’den yana oldu. Durum biraz düzelince geri döndüm, liseyi bitirip İstanbul Marmara İletişimi kazandım. Üniversite bitince Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler’de master yaptım. Siyasal iletişim üzerine çalışırken “lobicilik baskı grupları” ile ilgili tezim için iki kez ABD’ye gittim. Harvard’da bulundum. Daha sonra Türkiye’ye dönüp TEPAV’da çalışmaya başladım. Şimdi Çin Araştırmaları Merkezi kurduk. Siyasi anlamda dünyayı domine edecek olan Çin üzerine çalışıyorum.


BİZ DE BU ÜLKENİN BİRİNCİ SINIF VATANDAŞIYIZ


– Başarılı bir eğitim hayatı ve kariyerin ardından şimdi siyaset diyorsunuz. Neden?
Çok farklı bir bilgi birikimim olduğunu düşünüyorum. ABD’deki Temciler Meclisi üyelerine baktığınızda orada bilgi-birikim yelpazesinin çok geniş olduğunu görürsünüz. Bunun Meclis’e taşınması gerektiğini düşündüm. İkincisi Süryanilere hep “Bizim de siyasete katkımız olmalı. Hep geri planda kalamayız. Hak aranmadan da verilmez. Sorunlarımızı birinci elden aktarmalıyız” dedim. Biz de bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıyız. Ben de öyle hissediyorum. Kendimizi farklı görmüyoruz.


İNANCIMI EN İYİ İNANÇLI BİR PARTİ ANLAR


 


– İlk olarak CHP PM için adınız geçti, ama siz AK Parti sürprizi yaptınız. Neden?
Ben inançlı insanlara saygı duyuyorum. Ben inançlı bir insandan korkmam. Allah’a inanan bir insandan korkmam. Çünkü inançlı bir insan yargılanacağını, öbür dünyanın da olduğunu düşünür. Biz inançlı insanlardan zarar görmedik, görmeyeceğimize inanıyoruz. Ben muhafazakar bir insanım. İnançlı bir Hristiyanım. Belki onun için de AK Parti beni daha fazla çekti. Dini inanış şeklimi anladığını düşünüyorum AK Parti’nin.


– Aynı inanç grubundan insanlar ülke içinde yaşam tarzı kaygıları nedeniyle tartışmalar yaşarken sizin güven duygunuz nereden geliyor?
İnançla alakalı. Allah’a inanıyorum. Müslümanlık veya başka din problem değil. Benim kendi inancım var. Benim inancıma karışılmadığı, müdahale edilmediği sürece benim sorunum olmaz. Siz istediğiniz gibi yaşayabilirsiniz. Yahudiler istedikleri gibi yaşabilir. Kimse kimseye de karışmamalı. Bizim yaşam tarzımızla ilgili kaygılarımız olmadı.


SÜRYANİLER BARIŞÇI BİR HALKTIR


 


– Süryaniler sorun yaşamadı mı?
1990-96 arasında ciddi sorunlarımız vardı. O nedenle Süryanilerin büyük kısmı yurt dışına gitti. Babam ‘bu toprakları terk etmeyeceğim’ dedi. Ben de öyle düşünüyorum. Biz bu ülkenin en eski halklarından birisiyiz. Bu sınırlar içinde birlikte yaşama kaderi çizilmişse en iyisi beraber yaşamanın yollarını aramak. Tarihe baktığınızda Süryaniler’in ne kadar barışçı bir halk olduğunu görürsünüz. Karşı taraf bunu suistimal etmiştir ama biz insanlığımızdan ödün vermedik. Ben Süryanileri bu özelliği nedeniyle seviyorum. Herkesi kabul ettiler kapılarını açtılar. Bundan sonra da açacaklar. Her şeye rağmen Süryanilerin “hepimiz kardeşiz” demesine hayranım.


– Talepleriniz nedir?
Demokratik bir ülkede eşit haklar olmalı. Siz öyle ben böyle giyinmek isterim, siz o şekilde ibadet eder ben bu şekilde ederim. Bu bütünlüğü bozmaz, aksine zenginleştirir.


SÜRYANİSİZ MECLİS EKSİK KALIR


– Meclis’e girerek ne yapmak istiyorsunuz?
Türkiye’nin kültür mozaiğine Meclis’te de katkı sunmak istiyoruz. Süryaniler olmadan Meclis eksik kalmış olur. Şu ana kadar Meclis’te hiç Süryani olmadı.Biz de artık sorunlarımızı birinci elden Meclis’e taşımak istiyoruz. Bir başka nedeni de Süryanilerin, “Sana bir şey yaptırmazlar” bakışını kırmak istiyorum. Çalıştığınız, adil, eğitimli olduğunuz sürece bu ülkede bir şey olabileceğimize inandırmak istiyorum halkımızı.


4 MİLYON SÜRYANİ BU ADAYLIĞI İZLİYOR


 


– Adaylığınız için destek var mı?
Sadece Türkiye’de değil aynı zamanda yurt dışında destek görüyorum. Benim aday adaylığım şu an 82 ülkede izleniyor. Yurt dışından yayın yapan iki Süryani kanalı var. Hergün telefonla canlı yayında bağlanıyorum. 82 ülkede izleniyor ve devamlı takip ediliyor. Adaylığımdan haberdar olmayan hiçbir Süryani yoktur. 4 milyona yakın Süryani bunu izliyor. Hepsinin de referansı var bana. Biz bu topraklarda beraber yaşıyoruz. Sizin hakkınız neyse benim hakkım da o kadar. Ne fazla ne eksik diyoruz.


AVRUPALI MARKUS’UN KARŞISINDA TÜRKİYELİ MARKUS


– Aday gösterileceğinizi düşünüyor musunuz?
Biz bu ülkedeki adalete, AK Parti’nin bunu yapabileceğine inanıyoruz. 8 yıl önce bir Süryani’nin aday adayı olması bile mümkün değildi. Bugün “Bizde parlamentoda temsil edilmek istiyoruz” diyebiliyoruz. Bu en büyük adımdır. AK Parti bize umut verdi. Süryanilerin Meclis’te temsilcisinin olması talep edilen hakların en büyüğünün gerçekleşmesi olacak. Çünkü en önemli haklardan biri temsil hakkı. AK Parti bana bu özgürlüğü ve şansı tanıyor.


Süryanilerin temsil hakkının gerçekleşmesinin yanı sıra bilgi birikimim ve donanımım ile Türkiye siyasetine katkı sunmak istiyorum. Biz Aramice konuştuğumuz için dünya çapında Hıristiyanlar arasında avantajımız da var. Çünkü Aremice İsa’nın dilidir. Orada bir sıfır önde başlıyoruz. Süryaniler medeniyetler ittifakı için çok iyi bir köprü olabilir. Çünkü Ortadoğu’da da Avrupa’da da sevilen insanlar. Bir Avrupalı, Amerikalı Markus’un karşısına Türkiyeli Markus olarak çıkarsak Türkiye açısından ciddi kazanımlar sağlarız. Çünkü biz hem İslam’ı hem de Hıristiyanlığı biliyoruz. Bu iki dinin birlikte güzel güzel yaşadığını bizden duymaları görmeleri daha farklı olur.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ