Erdoğan’dan muhalefete veryansın

Başbakan Erdoğan muhalefeti yerden yere vurdu. Dersim polemiğiyle başlayan alevilik sorununda CHP ve MHP’yi eleştirdi. Baykal’ı alevilerin iradelerine ipotek koymakla suçladı..

Baykal’ın “Alevilerden sana hayır yok” sözüne cevap veren Erdoğan, CHP liderinin İstanbul İl Başkanı Ketenci’yi seçerken söylediğini iddia ettiği “hem Türk hem sunidir” sözünü gündeme getirdi.

Bahçeli’nin alevilerle ilgili önerilerinin yeni olmadığını belirterek Tunceli’ye kurulan Alevilik Araştırma Merkezi örnek gösterdi.. Bahçeli’nin Tunceli’nin haritadaki yerini de gösteremeyeceğini ileri sürdü. 

Erdoğan ayrıca “Siyasetçiler az konuşunca ülke rahatlıyor” diyen Milliyet yazarı Mehmet Tezkan’a da isim vermeden tepki gösterdi. Erdoğan grup toplantısında gündemi değerlendirdi..

ALEVİLER SİZİN ARKA BAHÇENİZ DEĞİL
Bütün ülke infiale kapıldı ama sözlerin sahibi pişkinlikle açıklama yapıyor. Dersim’de analar ağlamışır diyor bugün de ağlayabilir diyor. Tepkileri savuşturmaya çalışıyorlar Alevilerden sana hayır yok diyor. Sayın Baykal sen o kapının bekçisi misin? Aleviler sizin arka bahçeniz değildir. Siyasi iradelerine ipotek koyma hakkınız yok olamaz da. Alevilere CHP’nin kapılarını kapatırken sen değil miydin? Ahmet Gülyüz Ketenci’yi seçtirinde, işte İstanbul İl Başkanlığı’na seçtiğimiz arkadaşımız hem Türk hem sunidir. Diyerek mutlulukla verdiğiniz beyanat unutulmadı sayın Baykal.
Siz insanları kökenlerine meşreplerine göre ayırdıkça bu halk sizi siyasetin dışına atacaktır. Alevilik ile ilgili yapılan çalışmalar Türkiye’de ilk.

BAHÇELİ’YE CEVAP
Dudak okumaktan bir şeyler çıkarmışlar. Çok garip şeyler öğreniyoruz. Kendi kimlik ve kişiliklerini sanıyorum bizde görmek istiyorlar. Biz onların kimliğinde asla olmadık, olmayacağız. Bizim kitabımızda olmayan şeyleri asla bize ispat ettiremez. Alevi vatandaşlarımızla ilgili adımları sıralamış sayın Bahçeli. Ama ne yazık ki sıraladığı öneriler somut olmasına karşın hiçbiri yeni değil. Hepsi zaten dönemimizde ortaya konan çalışmalar. Sayın Bahçeli, Türkiye Alevilik Araştırma Merkezi’nin kurulması gerektiğini söylüyor. Sayın Bahçeli, Tunceli Üniversitesi bünyesinde Alevilik Araştırma Merkezi kurulmuştur. İlk yayınlarını yapmaya da başlamıştır. Ama tabi Tunceli’de ne olduğunu ne bittiğini Sayın Bahçeli bilmez ki. Haritadaki yerini sorsanız onu da bilmez.

TEMBEL ÇAPSIZ MUHALEFET
Tembel, çapsız ve vizyonsuz muhalefetten hiçbir ülkeye fayda gelmez. Türkiye yedi yıldır muhalefet sorunu yaşıyor. Bu millet size tek başına iktidar vermez. Niye bu millet size güvenmiyor da onun için. Bizi bölücülükle suçlayan zevat, Sivas’ın ötesine gitmeye çekiniyor. Bundan daha büyük bölücülük olur mu? Niye gitmiyorsun? Oraya gitmek için pasaporta gerek yok ki? Niye gidip oradaki vatandaşla kucaklaşmıyorsun? Bölge siyasetçiliği yaparak, kafatasçılığı yaparak bu ülkeyi birbirine düşman kılamazsınız, kılamayacaksınız. Bunlar çok partili hayata geçerken de rahatsız oldular. Bunlar Boğaz köprüsü yapılırken de rahatsız oldular. Şimdi bak 3. köprü yapılırken de rahatsız oluyorlar. Dedikodu küçük insanların siyasetidir. Vehimler üretmek korkakların siyasetidir. Kimse AK Parti ile milletin arasına giremez. Halkımız kimin ne olduğunu çok iyi biliyor.

SLOGAN MİLLİYETÇİLİĞİ
Kimse bizimle vatanperverlik yarışına giremez. Bunlar öyle bir vatanperverlik icat etmişler ki her şey soyut, lafta. Vatanseveriz diyorlar, icraatları yok. Bu vatan toprakları üzerinde bir tek dikili ağaçları, eserleri, hizmetleri yok. Kuru hamasetle milleti kandırmaya çalışıyorlar. Slogan milliyetçiliği yapıyorlar. Vatanın sizin çığırtkanlıklarınıza, nutuklarınıza, hamasetinize ihtiyacı yok. Vatanseverlik emek, çaba, fedakarlık, proje ister. Eskişehir’e hızlı tren yaptık, Hakkari’ye teknoloji sınıfları kurdum, hastaneler yaptım, Antalya’yı turizmde lider yaptım, İstanbul’u dünya ekonomisinin kalbi haline getirdim. Şimdi Trabzon, Edirne, Nevşehir, Konya, Kayseri, Diyarbakır, Hatay, Mersin için ne yapmalıyım diye düşünmektir, işte vatanseverlik budur

KORKAKLAR KİFAYETSİZLER
Bağnazların jakobenlerin en büyük korkusu özgürlüklerin gelişmesidir. Korkakların en büyük özellikle paranoyası barıştır. Kifayetsizlerin en büyük çekincesi demokrasidir. Çapsızların en büyük kaygısı özgürlüklerin gelişmesidir. Çünkü onlar barışı demokrasiyi hukuku taviz tehdit olarak algılarlar. Çünkü onlar acıları dindirmeyi, çığlıkları susturmayı, vatanperverlikten cumhuriyetçilikten ödün vermek sanırlar. Bu yüzden barışa düşmanlık besliyorlar. Bu yüzden özgürlüklerin gelişmesini rahatsızlıkla karşılıyor.

KÖŞE YAZARLARINA TEPKİ

İSVİÇRE’YE TEPKİ
İsviçre’deki referandum sonucu Avrupa’daki ırkçılığın yükselmesini gösteriyor. Anti semitizm ne kadar insanlık suçu ise İslamifobia da insanlık suçudur. Çağdışı ilkel bir anlayışın tezahürüdür. Hep birlikte hareket etsinler ve dünyayı böyle bir gerilime sevk etmesinler. Şovenist yaklaşımların kalkması lazım. İsviçre Adalet Bakanı köktencilikle macadele için yasak getirdiklerini söylüyor. Minarenin köktencilikle ne alakası var. Kabul edilemez bir değerlendirmedir. Bu tür konular referanduma götürülmez. Bunlar doğuştan verilmiş haklardır. İnanç özgürlüğü referandum konusu olamaz.

İCRAATLARIMIZLA GURUR DUYUYORUZ
Sessiz devrimlere imza attık, dış politikada tarihin en saygın konumuna ulaştık. Terörle mafya ile çetelerle mücadeledre kararlılığımızı gösterdik. İşte bunlarla gurur duyuyoruz. Gözleri var ama görmezler birileri bu başıralardan rahatsızlık duyuyor. Eser üretmeyen siyasete alışmışlar, AK Parti’nin üretken siyaset gelince rahatsızlık duydular. Muhalefeti beyaza kara demekle tanımlıyorlar. Muhalefet doğruyu söyleyip doğruyu göstermelidir.
Yaptığımız her eserle gurur duyuyoruz. 11 bin km duble yol 63 yeni üniversite açmaktan şeref duyuyoruz. Tıpkı paramızdan 6 sııfır atmak gibi.. Türkiye’yi dünyanın en büyük 17. ülkesine haline getirmekten yüzde 30’larda olan enflasyonu tek haneli rakamlara çekerken ne duyduysak yine gurur duymaya devam ediyoruz. Değişimin dönümüşün adresi olmaktan, siyasete yeni bir itibar kazandırmaktan ötürü gurur duyuyoruz.

Kurban bayramı göstermiştir ki kardeşlik iklimi ve dostluk manzaraları güçlenecektir. Amacımız hoşgörü ve kaynaşmayı yeniden bu ülkenin belkemiği haline getirmektir. Milli mücadele sırasında nasıl kenetlendiysek bugün de aynı anlayışla ülkemizi kalkındırmak için canla başla çalışmaya devam edeceğiz. Cami, kilise ve havrayı yan yana hoşgörü içinde yaşatan tarihi tecrübesi medeniyetler ittifakının sembol ülkesi haline getirmiştir.