Horlama Deyip Geçmeyin!
Eşler arasında ciddi sorunlara yol açan horlama, sağlığı tehdit ediyor.
Eşler arasında ciddi sorunlara yol açan horlama, sağlığı tehdit ediyor. Horlamanın beraberinde birçok hayati hastalık getirdiğini söyleyen uzmanlar, daha çok erkeklerde görülen rahatsızlığın kalp ritmini bozduğuna dikkat çekerek, “Yıllar içinde yüksek tansiyon ve kalp büyümesi gibi rahatsızlıklar yerleşir” diye uyarıyor. Pek çok kişinin yaşadığı horlamayla ilgili merak edilen soruların cevaplarını uzmanlar şöyle veriyor…
NASIL MEYDANA GELİR?
Horlama, burun girişinden ses tellerinin altına kadar uzanan ve üst solunum yolu olarak da adlandırılan solunum yolunda daralmış olan bölgelerden geçerken havanın çevredekiyumuşak dokuları titreştirmesi sonucu ortaya çıkan sestir. Daralan bölgeden geçen hava akımı hızlanır ve vakum gücü artar. Bunun sonucunda titreşen solunum yolunun yumuşak dokuları soluk alıp verirken rahatsız edici bir ses çıkartır. Horlama basit de olabilir, uyku apnesi de…
DAHA ÇOK KİMLERDE GÖRÜLÜR?
Solunum yolunda daralma yaşayanlarda, şişman kişilerde, dil ve boğaz kaslarının gerginliğini azaltan alkol, kas gevşetici, ağrı kesici gibi madde kullananlarda görülebilir.
Yumuşak damak, küçük dilin sarkık ve uzun olması ya da dil kökünün iri olması durumunda, çene yapısının geride yerleşmesi halinde, geniz eti ve bademcikleri büyük olan çocuklarda, burun kemiği eğriliği ve sinüziti olanlarda horlama olabilir.
HANGİ HASTALIKLARIN HABERCİSİ?
Uyku apnesi ciddi bir sorundur. Apne, uykuda solunumun 10 saniye üzerinde duraklamasıdır. Bu süre zarfında beyine giden oksijen azalır ve beyin solunum kaslarını uyararak solunumu arttırır. Hastalar sabah uykularını tam almamış olur. Oksijen düştüğübu dönemde kalp, kanı daha çok pompalamak zorundadır. Bir süre sonra kalp ritmi bozulurken, yıllar içinde yüksek tansiyon, kalp yetmezlikleri, kalp büyümesi ve akciğer hastalıkları gibi ciddi rahatsızlıklar gelişir.
CERRAHİ YÖNTEMLER
Öncelikle üst solunum yollarında darlığa yol açan anatomik bozukluklar cerrahi yöntemlerle düzeltilmelidir. Burun kemiği eğrilikleri, burun eti büyümeleri, kronik sinüzit, burun polibi gibi rahatsızlıklar tedavi edilmelidir. Yumuşak damak, küçük dil, dil kökü, çocukluk çağında bademcik ve geniz eti büyümeleri cerrahi yöntemlerle tedavi edilir. Bunlar klasik cerrahi yöntemler ile yapılabileceği gibi radyofrekans, lazer, yumuşak damak implantları gibi yeni nesil yöntemler de kullanılabilir. Çene kemiklerinin düzeltilmesine yönelik cerrahiler nadiren yapılır.
AMELİYATSIZ TEDAVİ YOLLARI
Ameliyata uygun olmayan veya ameliyatla iyi sonuç alınamayan hastalarda kullanılan ve başarı yüzdesi yüksek olan bir yöntem de CPAP adı verilen bir cihazın kullanılmasıdır. Bu cihaz uyku sırasında takılan bir maske ile basınçlı hava solunmasını sağlar. Bu basınçlı hava ile solunum yollarının uyku sırasında daralması önlenmiş olur. CPAP’ın dezavantajı, bir maske takılması, çok pahalı olması, cihazın gürültüsünün rahatsız etmesidir. Alt çeneyi öne çeken damak protezleri, burun deliklerinin açık kalmasını sağlamaya yönelik çok çeşitli protezler de uygulanan yöntemlerden bazılarıdır.
BİTKİSEL ÇARELER
? Soğuk algınlığı nedeniyle horlama sorunu yaşıyorsanız buna çay ve bal karışımı ile tedavi yolu bulabilirsiniz.
? Isırgan otu da horlamayı bitkisel tedavi eden bir şifalı ottur. Isırgan otu çayı veya ısırgan otu bitkisel takviye ürünleri kullanarak horlama tedavisi mümkündür.
? C vitamini içeren turunçgiller vücudun histamin düzeyini düşürdükleri için horlamayı azaltan etkiye sahiptir.
? Yatmadan 1 saat önce bir bardak taze sıkılmış portakal suyu içmeniz ‘horlama nasıl geçer?’ sorusuna bitkisel bir yanıt olarak aklınızda kalmalıdır.
? Balgam söktürücü bitkiler kullanmalısınız. Boğazı yumuşatmak da horlamaya karşı iyi gelecektir.