Haber 16

“Turgut Özal ile Erdoğan’ın Karşılaştırılması”

Cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaştıkça Erdoğan, Özal; AK Parti, ANAP mukayesesi yapılıyor.

“Turgut Özal ile Erdoğan’ın Karşılaştırılması”
  • Gündem / Son Dakika
  • 06 Mayıs 2014
  • “Turgut Özal ile Erdoğan’ın Karşılaştırılması” için yorumlar kapalı
  • 402 KEZ OKUNDU

Tabii ki iki lider de ‘aynı dağın yeli ve aynı sazın teli’ bir gelenekten geliyor. Birbirinin devamı olan bu isimlerin pek çok benzerlikleri ve birçok farklılıkları da var. İşte o farklar:

1. Özal bürokrattı, Erdoğan doğuştan siyasetçi: Turgut Özal, mühendislik fakültesini bitirince bürokrasiye girdi ve en tepeye kadar yükseldi. DPT ve Başbakanlık Müsteşarlığı yapan tek başbakan ve cumhurbaşkanı oldu. Arada özel sektörde çalıştı, Dünya Bankası’nda görev aldı. 1977 seçimlerinde MSP İzmir adaylığı dışında ANAP’ı kurana kadar siyasetin dışında kaldı. 1983’te Başbakan olduğunda 56 yaşındaydı.

Tayyip Erdoğan ise doğuştan siyasetçi. Öğrencilik yıllarından itibaren MTTB ve MSP gençlik örgütlenmelerinde yer aldı. Sırasıyla Refah Partisi’nin Beyoğlu İlçe Başkanı, İl Başkanı oldu. İstanbul Belediye Başkanı olduğunda 40 yaşındaydı.

2. Özal dört eğilimi birleştirdi, Erdoğan yeniden tanımladı: Özal mühendis rasyonalitesiyle dört eğilimi birleştirip ANAP’lılık kimliği inşa etmeye çalışırken, Tayyip Erdoğan kimyagerlik yaptı. Erdoğan, merkez sağ seçmene yeni bir kimlik vererek politik mühendislik yaptı. Elli yıl sonra DP’ye yeniden ruh verdi.

3. Özal 3, Erdoğan 6 seçim kazandı: Turgut Özal, 1983, 1987 genel ve 1984 yerel seçimlerini kazandı. İki referandum kaybetti. 1989’da Köşk’e çıkarken ANAP’ın oyu yüzde 20’ydi. Tayyip Erdoğan ise girdiği tüm seçimleri kazandı. Dünyada eşine az rastlanır biçimde 3 genel, 3 yerel seçim ve iki referandumu kazanarak ‘seçim sihirbazı’ olduğunu kanıtladı. RP döneminde keşfettiği ‘politik çatışmayı’ kaldıraç olarak kullandı ve cephe siyasetini başarıyla yürüttü.

4. Özal’ın rakibi Demirel’di, Erdoğan’ın rakibi yok: Özal, Demirel’in DPT ve Başbakanlık Müsteşarlığını yaptı. Aralarında önce ağabey-kardeş ilişkisi vardı. Sonrasında ise sert siyasal rekabet oldu. Demirel, Özal’a ‘tapulu arazime gecekondu yaptırmam’ dedi ve Çankaya’dan indirmek için mücadele verdi.

Erdoğan ise merkez sağ seçmeni AK Parti çatısı altında toplayarak bu alanda rakipsizliğini ilan etti. Zaman içinde kendisine rakip olabilecekleri de yanına aldı. Merkez sağ bloğun tek adresi oldu.

5. Özal’ı askerler, Erdoğan’ı siyasal krizler getirdi: Turgut Özal’ı bulunduğu makamlara biraz kader, biraz konjonktür biraz da askerler taşırken, Erdoğan engelli koşuda birinci oldu. 12 Eylül 1980 darbesi olmasa Özal belki de emekli olacak ve köşesine çekilecekti. Tayyip Erdoğan ise gençlik kolları, ilçe başkanlığı, il başkanlığı macerası sırasında engell(emel)eri aşarak ve yasaklamalarla çarpışarak zirveye çıktı.

6. Özal Amerikanvari, Erdoğan Türk tipi yöneticidir: Partisine, rakipleriyle ilişkilerine ve kampanyalarına bakıldığında Özal, Amerikanvari bir siyasetçiydi. Siyasi yasakların kalkmasıyla ilgili düzenlenen referandumda ‘No’ yazılı tişörtler giydirmesi, Cumhurbaşkanı olduğunda şortla karakol denetlemesi akıllara gelen ilk örneklerdir.

Tayyip Erdoğan ise daha çok Türk tipi bir başbakan olarak hafızalara kazındı. Ailesini ve özel yaşamını medyadan uzak tutu. Özal’a göre daha muhafazakâr bir profil çizdi.

7. Özal transformasyon, Erdoğan sessiz devrim yaptı: Özal, reformlarını 24 Ocak 1980 kararlarıyla başlatmış ve Bülend Ulusu hükümetinde Başbakan Yardımcısı olarak devam ettirmişti. Özal reformlar konusunda radikal ve devrimciydi. En sevdiği sözcük ‘transformasyon’ yani değişimdi.

Tayyip Erdoğan, yasaklı olduğu için dışarıdan kontrol ederek girdiği seçimlerde partisini iktidara taşıdı. Erdoğan, reformları zamana yayarak gerçekleştirdi. Bir anlamda muhafazakâr siyasetin sürekliliği için de değişimi hayata geçirdi ve sessiz bir devrim başardı.

8. Özal hayal etti, Erdoğan yaptı: Otoyollar, barajlar, hızlı tren, organize sanayi bölgeleri başta olmak üzere Özal’ın başlattığı ancak bitiremediği dev projeler Erdoğan döneminde tamamlandı.

Özal ‘hesap edilmiş risklerin’ adamı olurken Erdoğan tüm zamanlarda ‘sezgileri ve iç sesiyle’ hareket etti.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ