Facebook’tan Tanıştığı Kişinin Evine Gidince…

Kadınlara yönelik şiddet ve cinsel saldırı konusunda yapılan çıkışlara, kadınların örgütlü kampanyalarına ve devletin attığını ifade ettiği reform adımlarına rağmen, yargının ‘toplumsal cinsiyet’ algısı değişmiyor.
İzmir’de facebook’ta tanıştığı adamın evine giden genç kadın, tecavüze uğradıktan sonra gittiği sağlık merkezinde tüm itirazlarına rağmen sadece bekaret kontrolünden geçirildi. İkinci bir sağlık raporu alan ve vücudundaki zararın zorla cinsel ilişkiye girilmesiyle sınırlı olmadığını gösteren kadının aldığı bu rapor dikkate alınmadı. Mahkeme, cinsel saldırı suçundan alt sınırdan cezalandırdığı sanığın silahla tehdit ve silah bulundurma suçlarını ‘hükmün açıklanmasının geriye bırakılması’ uygulamasına sokarak cezasız bıraktı. Bu karar da ancak ikiye karşı bir oyla verilebildi.

Karara karşı çıkan kadın hakim, sanığa cinsel saldırı suçundan da ceza verilmemesi gerektiğini, “Kendi rızasıyla sanığın evine giden mağdurenin sanıkla bir müddet seviştiği, bu sırada sanıkla normal yoldan gerçekleşen cinsel ilişki sırasında mağdurenin cinsel birleşmeye rızasının olmadığını sanığın bilemeyebileceği, mağdurenin rızası konusunda sanığın hataya düştüğü’ ifadeleriyle savundu.

İzmir’de yaşanan olayda genç kadın, facebook’tan tanıştığı ve iki ay süreyle görüştüğü adamın ısrarları sonucu evine gitmeyi kabul etti. Kadının iddiasına göre; sanık, ailesiyle kendisini tanıştıracağını söyleyerek ikna etmeyi başardı. Olay günü ise kadın eve gittiğinde kimsenin olmadığını gördü. Birlikte kahvaltı yaptıktan sonra adamın kendisiyle yakınlaştığını anlatan kadın, ileri gitmemesi konusunda kendisini uyarmasına rağmen “Seni seviyorum, ilişkimiz ciddi” gibi sözcüklerle sanığın davranışlarını sürdürdüğünü anlattı. Kibar bir dille ikaz ettiğini anlatan genç kadın, buna rağmen adamın üzerini çıkarttığını ve kendisini zorlamaya başladığını kaydetti. Bakire olduğunu ve birlikte olmayacağını söylediğinde, adamın, oral seks yapmasını istediğini anlatan kadın, bunu kabul etmeyince zorla, karşı koymasına rağmen ilişkiye girdiğini söyledi.

Adamın ağzını tutarak bağırmasına da mani olduğunu söyleyen kadın, duvara ve eşyalara vurarak ses çıkartıp kurtulduğunu ve yandaki odaya kaçarak kapıyı kilitlediğini söyledi. Bu sırada iç çamaşırındaki kanı fark ettiğini söyleyen kadın, adamın ise kendisini sakinleştirmek istediğini, ailesini gönderip kendisini isteteceğini anlattığını ifade etti. Adamın, bıçak alarak “İstersen beni öldür” dediğini anlatan kadın, “Bana geçmişte tecavüz edildi, şimdi ben de sana yaptım” diyerek adamın odaya gittiğini, bir silah getirdiğini kaydetti. Kadın, “İstersem onu öldürebileceğimi ya da hem kendisini hem beni öldürebileceğini söyledi” diyerek yaşadıklarını aktardı. 2-3 saat kendisiyle konuştuklarını, birlikte ağladıklarını anlatan kadın, evden ayrılıp psikiyatrist ile görüştüğünü ve sonra şikayetçi olmaya karar verdiğini ifade etti.

Şikayetinden sonra Adli Tıp’a sevk edilen kadına bekaret muayenesi yapıldı ve bakire olmadığı kayıt altına alındı. Ancak matbu formlara rağmen, kadının bedenindeki diğer izlere ilişkin muayene yapılmadı. Bunun üzerine avukatın yönlendirmesiyle kadına yapılan ikinci adli tıp muayenesinde vücudundaki zor kullanımından kaynaklı izler de rapor altına alındı. Kadın, bunun üzerine ilk muayeneyi yapan doktorlar hakkında suç duyurusunda bulunsa da kaymakamlık soruşturma izni vermedi.

Duruşmalar sürerken, sanığın yakınları şikayetinden vazgeçmesi için durmadan kadını aradı. Ancak kadın ısrarından vazgeçmedi. Karar duruşması ise önceki hafta yapıldı. İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi, kadının tecavüze uğradığı sonucuna vardı ancak verdiği cezalar tartışma yarattı.

Mahkeme, 7 yıldan 12 yıla kadar hapis gerektiren “organ sokmak suretiyle cinsel saldırı” suçundan, alt sınırdan ceza vererek sanığı 7 yıla mahkum etti. Sanığın ruh sağlığı bozulduğundan cezayı yine alt sınırda kalarak sadece 3 yıl artıran mahkeme, duruşmalardaki iyi hali nedeniyle bu cezayı 8 yıl 4 aya indirdi. Sanığı kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçundan yine alt sınırdan cezalandıran ve 3 yılla cezalandıran mahkeme, bu cezada da iyi hal indirimi yaptı ve cezayı 2,5 yıla indirdi. Sanığı silahla tehdit ve izinsiz silah bulundurma suçlarından da suçlu bulan mahkeme, bu suçları ise bir daha işlemeyeceği ve sabıkasız oluşu nedeniyle hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kapsamına aldı ve cezasız bıraktı.

Sanığa cinsel saldırı ve tehdit suçlarından ceza verilemeyeceğini savunan kadın hâkim, “Sanık ile mağdurenin internetten tanışarak arkadaş oldukları, olay günü de kendi rızasıyla sanığın evine giden mağdurenin sanık ile bir müddet seviştiği, bu sırada sanık ile normal yoldan gerçekleşen cinsel ilişki sırasında mağdurenin cinsel birleşmeye rızasının olmadığını sanığın bilemeyebileceği, mağdurenin rızası konusunda sanığın hataya düştüğü, mağdure ile olay sonrası pişmanlığı sonucu aralarında tartıştıkları, sanığın bu aşamada hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediği ancak cinsel saldırı ve tehdit suçlmarının yasal unsurlarının gerçekleşmediği, bu suçlarından beraatinin gerektiği görüşünde olduğumdan, sanığın mahkumiyetine ilişkin çoğunluk görüşüne katılmıyorum” ifadelerini kullandı.