Kinay 17 Aralık Allah’tan Amacına Ulaşmadı Yoksa

AK Parti Kütahya Milletvekili ve Meclis KİT Komisyonu Başkanı Hasan Fehmi Kinay ülkenin gündemini meşgul eden son gelişmeleri Haber7’ye değerlendirdi.

Kinay, 17 Aralık günü başlayan ve artçı şekilde sürdürülen operasyonların devlet içine sızmış ihanet şebekeleri tarafından gerçekleştirildiğini ifade ederek,  bunun herşeyden önce bir finansal operasyon olduğunu vurguladı.

Operasyonların Allah’tan amacına ulaşamadığını, ulaşması halinde ise çok büyük bir husumete yol açabileceği tehlikesine de dikkat çeken Kinay, operasyonların perde arkasında olduğu iddia edilen harekete  “parti kurup Meclis’e gelin” çağrısında bulundu.

Konuşmasında operasyonların Halk Bankası ayağını da değerlendiren Kinay, Halk Bankası’nın Türkiye’nin oluşturduğu çok büyük bir değer olduğunu ve son yıllarda ciddi bir atağa kalktığını ancak yaşanan gelişmelerle bankanın bu gelişimine sekte vurulmaya çalışıldığını belirterek, bankanın yaşanan bu süreçte 2.800 milyon dolarlık bir kayıp yaşadığını söyledi.

YATIP KALKIP DUA ETSİNLER YOKSA…

17 Aralık’ta gerçekleşen operasyonların gerek kamuoyuna yansıyış biçimi gerekse sonuçları bakımından doğrudan siyasi ve finansal bir operasyon olduğunun her halükarda belli olduğunu o yüzden de olayın Başbakan Erdoğan’ın da ifade ettiği gibi yolsuzluklarla ilgili bir rüşvet operasyonu şeklinde kamuoyuna takdim edilmesinin bir manipülasyon olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Kinay, özellikle vurgulamak istediği bir nokta olduğunu söyleyerek, ” Allah’tan cemaat hedeflediği amaca ulaşmış değil. Sayın Başbakanımızın doğrudan kendi şahsına yönelik, doğrudan siyasi iktidara yönelik bir operasyon bu.  Eğer arzu ettikleri gibi neticelenmiş olsaydı bu olay milli husumete dönüşecekti. Bence yatıp kalkıp bu amaçladıkları şeye ulaşamadıkları için dua etmeleri lazım.” dedi.

BÜTÜN SİYASİ PARTİLER TOPYEKÜN AYNI ÇİZGİDE OLMALI

Bu meselenin sadece AK Parti’nin meselesi olmadığını buna bütün parlamentoda hatta parlamento dışında bulunan tüm siyasi partilerin ortak tepki göstermesi gerektiğini vurgulayan Kinay, partilerin günlük çıkarlarla olaylara yaklaşarak kendilerini de yarın zor duruma düşürecek bir tutum sergilememeleri gerektiğini söyledi. Özellikle ana muhalefet partisinin ve MHP’nin de bu tür operasyonlardan canının çok yandığını da sözlerine ekleyen Kinay, “Onlar da bu işi bilirler, o nedenle kaset operasyonları her türlü şekilde siyaset üzerinden bir takım oyunlar oynanabiliyor ise bunların önüne geçmek için topyekûn bütün siyasi partilerin bu noktada aynı çizgide olması gerekir.” diye konuştu.

CEMAAT ARZU EDİYORSA PARTİ KURSUN

Milletin vicdanında şu andaki genel kanaatin; asla farklı şekildeki yapılanmalarının devlet içerisinde hükümran olmaması ve at koşturmaması gerektiği yönünde olduğunu söyleyen Kinay,  bütün meselenin bu kanaatin tüm siyasi partiler tarafından algılanması ve milletin bu beklentisinin gereğinin yerine getirilmesi olarak izah etti. Kinay, söz konusu beklenti için gerekiyorsa Anayasa değişikliğinin bir an önce yapılacağını belirterek, ” Bir ideolojik yapıdan bir başka ideolojik yapıya teslim etmek durumunda değiliz ülkeyi ve devleti. O halde demokratik anlamda eğer siyaset yapmayı arzu ediyorsa adı geçen cemaat kurar bir siyasi parti, bunun üzerinden gelir Meclis’e söyleyeceği neyse söyler. Ama hem bir siyasi sorumluluk taşımayacaksınız hem de cemaat kisvesi altında siyasete ve ekonomiye müdahale edeceksiniz. Bu süreçleri geri planda farklı arzular içerisinde yöneteceksiniz, işte bu asla kabul edilemez” dedi.

İHANET ŞEBEKESİ SADECE TÜRKİYE’Yİ TEHDİT ETMİYOR

Türkiye bölgesindeki istikrarsızlığı çözebilecek istikrara taşıyabilecek bir misyon noktasında olduğunu ve Türkiye’de istikrarsızlığa yol açabilecek her türlü girişimin bir ihanet şebekesi tarafından planlandığının görülmesi gerektiğine vurgu yapan Kinay, bu ihanet şebekesinin sadece Türkiye’yi değil bütün Müslüman toplumlarını, İslam toplumlarını ve bölgedeki diğer devletleri de tehdit ettiğini o yüzden sadece içerideki değil aynı zamanda dış bağlantılarının da sorgulanması gerektiğini söyledi.

MAVİ MARMARA’NIN İNTİKAMI DA ALINMAK İSTENİYOR

Hükümet tarafından yapılan mücadelenin bu tür ilişkilerin devlet organlarında farklı emellerle kullanılmasının önlemesine yönelik olduğunu da aktaran Kinay,  o yüzden Suriye’deki Türkmenlere yönelik gönderilen yardımlar ve desteğin bir takım çevreler tarafından engellenmeye kalkışılması ve İHH’ya yönelik düzenlenen operasyonların kimse tarafından masum görülmemesi gerektiğini belirterek, son operasyonlarla belli ki Mavi Marmara’nın intikamının da alınmak istendiğini söyledi.

HALK BANKASI HAKKINDA SORUŞTURMA YOK

Öncelikle yapılan operasyonlarda hedef haline getirilen Halk Bankası’na yönelik savcılık tarafından herhangi bir soruşturmanın olmadığını aktaran Kinay,  Halk Bankası’nın dış ülkelerin ticaretinde etkin bir rol oynayarak çok karlı bir ilişki kurduğunu bununda bir takım çevrelerde rahatsızlık verdiğinin bilindiğini söyleyerek, ” Halk Bankası’nın 2002 yılında %48 civarında, olan takipteki kredilerinin oranı şimdilerde %2’ler seviyesine düşmüş. Bir kere bir bankanın doğru yönetilip yönetilmediğini birinci bakacağımız rasyo kredi takip oranlarıdır. Bu doğrultuda son derece başarılı yönetildiği belli. İkinci konu, varlıklarının değeri. Sermayesini 600 milyon dolardan 9,5 milyar dolara çıkartmış. Bir banka olarak bu kadar büyük bir değer artışına biraz evvelki sözünü ettiğimiz temel rasyolarla ulaştığını görüyoruz.” Diye konuştu.

2 MİLYAR 800 MİLYON DOLARLIK KAYIP OLDU!

16 Aralık’ta Halk Bankası’nın 20 şirket arasında piyasa değerinde 8. sırada yer aldığını ancak yapılan operasyonlar sonrasında tüzel kişiliğinde hiçbir sorun yokken ciddi kayıplara uğrayarak 10. sıraya düştüğünün altını çizen Kinay, bu düşüşün 2 milyar 800 milyon dolarlık bir kayıp anlamına geldiğini ve yatırımcılar açısından da kötü bir tablo oluşturduğunu söyledi.

29 OCAKTA AÇIKLAYACAĞIZ

Kendisinin başkanı olduğu KİT Komisyonu’nun 17 Aralık’tan beri gerek Halk Bankası yönetimiyle gerek BDDK yetkilileriyle gerekse MASAK yetkilileriyle birlikte süreç içerisinde bulunduklarını, basında çıkan haberleri, yorumları da takip etmek suretiyle olayı çok yakından izlemeye ve bilgi edinmeye çalıştıklarını ifade eden Kinay,  söz konusu iddialar üzerine bünyelerinde bir alt komisyon kurduklarını ve Halk Bankası ile ilgili yapılan denetimlerin sonucunu 29 Ocak’ta kamuoyu ile paylaşacaklarını söyledi.

CHP, MHP VE BDP’DEN DESTEK VAR

Hiçbir şekilde denetimden kaçma gibi bir düşüncelerinin olmadığını çünkü Halk Bankası’nın bir an evvel denetlenip temize çıkması gerektiğini söyleyen Kinay,  ”CHP grubunu temsilen komisyonda bulunan Kocaeli Milletvekili Haydar Akar Bey görüşmelerimiz esnasında bir şey ifade etti ve dedi ki ”Biz bu denetimleri yapalım bir şey yoksa biz de savunalım Halk Bankası’nı”yani bu da önemli MHP’nin de aynı şekilde bu hassasiyeti gösterdiğini biliyorum BDP’nin de. O halde hepimiz Türkiye’nin bu değerine sahip çıkmalıyız” diye konuştu.