İkinci elde bu yalanlara dikkat

Kazalı ya da kusurlu bazı araç sahipleri, araçlarını daha iyi bir fiyattan satabilmek için gerçek dışı beyanlarla, adeta ’sahibinden orijinal yalanlar’ üretmeye başladı. Aracını, muadillerine göre yüksek bir fiyattan satmak isteyen bazı kazalı veya daha önce hasar almış araç sahipleri, birbirinden ilginç yöntemler geliştirerek araçlarını satmayı deniyor.

Devrilerek kullanılamaz duruma gelen bazı araçlara “Çıtır hasarlı”, otobüsle çarpışması sonucunda tamir edilerek boyanmasına da “keyfe keder boyalı” diyen bazı araç satıcıları, kazasız ve hasarsız ikinci el araç arayan vatandaşlar için ciddi tehlike haline geldi.

Aracın kilometresinin düşürülmediğinin ispatı için, aracı satanın mesleğinin uzaktan yakından alakası olmamasına rağmen, daha az kilometre yaptıkları düşüncesiyle genellikle “Memurdan, doktordan satılık” gibi ilanlar verilirken, aracın titz kullanıldığı imajının verilmesi için de “Bayandan satılık; Biricik arabamı satmak zorundayım; İlk göz ağrımız; Yıkamacıdan hiç çıkmaz; Ona paha biçemiyoruz ama…” gibi ifadelere başvuruluyor.

“İYİ NİYET SUİSTİMAL EDİLİYOR”

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Başkent Otomotivciler Derneği (BOD) Başkanı Aydın Erkoç, “Piyasada ikinci el araç alım satımı yapan bazı kişiler, vatandaşların iyi niyetini suistimal ediyor” dedi. Erkoç, ikinci el araç almayı düşünen vatandaşlara da tavsiyelerde bulunarak, şöyle konuştu: “Beğendiğiniz ya da almayı düşündüğünüz ikinci el bir aracı muhakkak kontrol ettirmeniz sizin faydanıza olur. Şöyle ki, keyfe keder boyalı diye tabir edilen bir araç kaza nedeniyle komple boyalı olabildiği gibi, çıtır hasarlı diye tabir edilen araçlar da daha önceden ağır hasarlı olabiliyor. Bunu anlayabilmeniz için, alacağınız aracı bir teste tabii tutmanız sağlıklı olacaktır. Ayrıca vatandaşlarımızın güvenilir kişi ve yerlerden araç aldıkları takdirde de herhangi bir sıkıntı yaşanacağını düşünmüyorum. Bizim üyelerimizin sattığı araçlar da güvenilir araçlardır.”
DİYANET: “ALDATMACADIR, GÜNAHTIR”
Diyanet İşleri Başkanlığı Alo Fetva Hattı yetkilisi ise, Peygamber Hz. Muhammed’in yalanın şakasının da ciddi olduğunu ifade ettiğini belirterek, şunları kaydetti: “Peygamberimiz Hz. Muhammed, bir gün hurma pazarına çıktı. Orada, hurma satan bir kişinin hurmanın iyilerini tenekenin üzerine, iyi olmayanlarını da altına koyduğu malum oldu ve bunu ispatladı. Buyurdu ki, ’Bu yaptığınız doğru değil. Bizi aldatan, bizden değildir.’ Dolayısıyla çok büyük vebaldir, hesabı vardır, azabı vardır. Yapılmaması lazım, Müslümana yakışmaz. Biz adamın sözüne güvenip, inanarak arabayı alıyoruz. Halbuki sözü yalan, bizi kandırdı. Müslümana yakışmayan bir şeyi yaptı. Aldatmacadır… Bunun vebali olmaz mı, günahtır.”