Haber 16

Alex basın toplantısı düzenliyor

Alex de Souza, Türkiye’den ayrılmadan önce son kez basın toplantısı düzenliyor

Alex basın toplantısı düzenliyor
  • Gündem / Son Dakika
  • 08 Ekim 2012
  • Alex basın toplantısı düzenliyor için yorumlar kapalı
  • 283 KEZ OKUNDU

Alex de Souza, Türkiye’den ayrılmadan önce son kez basın toplantısı düzenliyor.

“Geldiğiniz için çok teşekkür ederim. Sizlerle beraber geçirdiğim bu süre için size kalpten teşekkür ederim. Pazartesi günü sözleşmemi feshettikten sonra taraftarın gösterdiği reaksiyonu rüyamda bile göremezdim, her şey için teşekkür ederim. Geçen ay 35 yaşına bastım. hayatım boyunca bu kadar duygulu bir hafta geçirmemiştim, çocukken bile bu kadar ağlamamıştım.
Marriott Otel Asia’da düzenlenen basın toplantısı öncesinde çevik kuvvet tedbir amaçlı güvenlik önlemleri aldı. Bu arada az sayıada Fenerbahçe taraftarı otel önünde toplandı. Türkiye’de son kez basının karşısında çıkan Alex de Souza, Cuma günü Brezilya’ya dönecek.

“HAYATIM BOYUNCA BU KADAR AĞLAMADIM”
Açıklamalarına taraftara seslenerek başlayan Alex de Souza, “Sizlerle beraber geçirdiğim bu süre için hepinize teşekkür ediyorum. İlk geldiğimden günden itibaren davranışlarından dolayı Fenerbahçe taraftarına teşekkür ediyorum. Pazartesi günü sözleşmemi feshettikten sonra taraftarın göstermiş olduğu reaksiyonu en güzel rüyalarımda bile göremezdim. Onlara çok teşekkür ediyorum. Geçen hafta 35 yaşına bastım. Hayatım boyunca son hafta ağladım kadar ağlamamıştım. Çok duygusal bir hafta geçirdim. En içten dileklerim bunlar. Fenerbahçe taraftarının bundan sonraki süreçte mutlu olmasını istiyorum. Çünkü geldiğim günden bugüne bana çok iyi davrandılar.” dedi.

SAMET’İ NASIL TANIDI?
Tercüman Samet Güzel’e değinen Brezilyalı futbolcu, “Bu sürecin nasıl geliştiğini anlatacağım. Ondan önce bana destek olan Samet’e teşekkür etmek istiyorum. Geçen hafta havaalanından, bugün istifa etmesine kadar çok zor bir dönem geçirdiğini tahmin ediyorum. Bu o yaşta biri için hiç kolay değil. Ben onu Fenerbahçe formasıyla benden imza almak isteyen biri olarak tanıdım. Yaşadıkları kolay şeyler değil.” şeklinde konuştu.
NEDEN PAZARTESİ GÜNÜ?
35 yaşındaki oyuncu, “Basın toplantısını yapıp yapmamak için tereddütlerim vardı. Derbi sonrasında konuşmayı seçtim. Bazı yorumlar okuduğum için; söylemek gereği duydum. Yönetim Cuma günü yaptı diye ben bu toplantıyı Pazartesi günü yapmadım. Takımın durumundan dolayı bugünü tercih ettim. Kulübün toplantısında ne söyleyecekleri beni ilgilendirmiyor. Kendi sorularımı başkanla öyle ya da böyle çözdük. Fenerbahçe’de takıma faydalı olduğumu düşünüyorum. Şimdi benim gözümden bu sürece nasıl geldik onu anlatacağım.” ifadelerini kullandı.

ALEX’İN KEŞKELERİ…
Süreci anlatmaya başlayan Alex de Souza, şöyle konuştu;

“Bu konu hakkında çok düşündüm. Olayın 5 ayağı var. Önce kendim, sonra Aykut Kocaman, sonra Ali Yıldırım, sonra basın bu süreçte etkili olduk. Başımıza eğer bir şeyler geliyorsa; mutlaka bundan sizin de rolünüz vardır. En büyük hatam kulübü bazı durumlarda yaralayıcı davranışlarda bulunmamdı. Twitter’ı yanlış bir şekilde kullandım. Bazı insanlara mesajlara smsler gönderdim. Belki göndermesem daha iyiydi. Mesajın içeriğinde bir hata yoktu, ancak gönderdiğim kişilere göndermeyip bende kalsaydı, daha iyi olacaktı. Bana verilen borcu yoktu kağıdır var. O konuda Ali Yıldırım ile bir tartışmamız oldu. O konuda da öyle davranmamam gerekirdi.”

KOCAMAN İLE İLK BULUŞMA
Yanlış anlaşılmalara değinen Fenerbahçe’nin eski kaptanı, “Aykut Kocaman konusunu sportif direktör ve teknik direktör olarak ikiye bölmek istiyorum. Aragones ile son maçımızda 7 Temmuz’a kadar tatile olacaktık. O maçı kazandık ve ülkeme döndüm. O sırada Aragones ayrıldı ve Aykut Kocaman sportif direktör oldu. Sonrasında dönüş tarihi değişti. 20-22 Haziran civarlarında Samet beni arayarak tarihin değiştiğini söyledi. Ben programımı yaptığımı ve geri dönemeyeceğimi söyledim. 7 Temmuz günü döndüğümde Daum’un odasına gittim, kendisinden özür diledim. Daum beni anlayışla karşıladı ve tanışma için Aykut Kocaman’ın yanına gitmemi söyledi. Kendisiyle tanıştım; bana ilk olarak ‘Sen kaptansın ve herkesten önce burada olman gerekir’ dedi. Ben de kendine haklı olduğunu söyledim” dedi.
“FUTBOL GÖRÜŞLERİMİZ ÇOK FARKLI”
Eski teknik direktörü ile yaşadıklarına devam eden Alex, “Kocaman ile görüşmemizde kendisine şunu ilave ettim; ‘Yılın 11 ayını burada geçiriyorum. Ailemle sadece 1 ay geçiriyorum ve bana verilen programa göre hareket ettim. Bundan sonra problemleri açık açık söyleyeceğim’ dedim. Yönetici olarak çok az kontağımız oldu. Teknik direktör olduğunda da problemlerimiz başladı. Ondan sonra birçok kez futbol üzerine görüştük; bu kararların hepsini kabul ettim ama katılmadığımı söyledim. Futbol görüşlerimiz çok farklıydı. Benim görüşüme göre bir futbol takımı sürekli gelişmelidir. Bu antrenmanla sağlanır. Bir oyuncu geriye giderek oynuyorsa, bir sorun vardır. Bu durumu kendisien anlattım ama bana, ‘Burası Türkiye, burada antrenmanlar böyle’ gibisinden bir cevap verdi.” açıklamasında bulundu.
AYKUT KOCAMAN’IN TARZI
Gol sevinçleri hakkında konuşan başarılı isim, “Takımın gol attığı zamanlarda hocanın sevinçlere katılmaması kafamda soru işaretleri oluşturdu. Fenerbahçe gibi bir takımın teknik direktörünün sakinliğini koruması kafama girmedi. Bana Aykut Hoca’nın tarzının bu olduğunu söylediler ama benim kafama girmedi. Dün gördüğüm şeyde çok mutlu oldum. Gökhan Gönül golünden sonra sevince ortak olması bana bir şeylerin değişeceğini gösterdi. Sonra hocanın sözleşmesini 3 sene uzattılar. Bu da demek olşuyor ki; kendisine güveniyorlardı. Güvenmeseler sözleşmesini uzatmazlardı. Sözleşmesini uzattıktan sonra kulübün futbola bakış açısında değişikler yapacağını söyledi ama benim gördüğüm kadarıyla bir değişiklik olmadı” sözlerini kullandı.
GALATASARAY MAÇI…
Açıklamalarına devam eden Alex de Souza şu ifadeleri kullandı;

“Fenerbahçe’de oynadığım süre içerisinde benim en üzüldüğüm maç olan geçen seneki Galatasaray maçından bahsetmek istiyorum. Kazanmak ya da kaybetmek oyunun parçası. Oynamak ya da yedek kalmak hocanın tercihidir. Maçtan önce sol yağımdaki problem yüzünden Trabzon maçında oynayamadım. Takım çok iyi oynadı. Ve ilk antrenmanda Aykut Hoca’nın odasına giderek; ‘takım çok iyi oynadı, tebrik ederim’ dedim. Kendi ayağımdan ve ağrılardan bahsettim. Galatasaray maçında çok istememe rağmen oynayacağımı söyledim. Orada bana ‘Daha çok ereen. Maç saatien kadar bekleyeceğim. Çünkü sana güveniyorum’ dedi. Sonra sağlık ekibiyle bir program yaptım ve neredeyse 7/24 programa devam ettim. Maçtan 2 gün önce doktor Ertuğrul ayağıma anestezi uygulamak istedi. Ben bunu kabul etmedim. Normal şartlarda ayağımın nasıl bir tepki vereceğini görmek istiyordum. Antrenmandan sorna hocanın odasına gittim. Ali Yıldırım ve Hasan da vardı. Ayağımda ağrı hissetmediğimi söyledim; o da bana teşekkür etti. Maç günü öğle yemeğinde benle konuştu. Maç için bir stratejisi olduğunu, beni yedek başlatacağını ve 70’te beni oyuna alarak kazanacağımız söyledi. Ben de ‘Umarım planlarında yanılırsın; 70’e kadar biz işi bitiririz ve bana da gerek kalmaz’ dedim. Sonrasını sizler biliyorsunuz.
‘KOCAMAN’ KAVGA!
Fenerbahçe’de yaşadıkları olayları açıklayan yıldız futbolcu, “MTK ile oynanan hazırlık maçında bir gol attım. Brezilya’daki arkadaşlarım bana hala takılıyorlar. ‘Hocanın tepkisine bakarsak; golü sanırım kendi kalene attın’ dediler. İstanbul’a döndüğümde moralim bozulmaya başladı. 4 haftadır konuşması gerekenleri bir türlü benle konuşmadı. Vaslui maçında ben de kötüydüm, takım olarak da kötüydük. Bir sonraki hafta Romanya’ya gittik. Vaslui maçından bir gün önce beni çağırdı. ‘Bana çözülmesi gereken bir konu var mı?’ diye sordu; ben de orada bir patlama yaşadım. Tanıştığımız ilk günden o ana kadar kendisiyle ilgili düşüncelerimi açık yüreklilikle söyledi. O da benim hakkında düşüncelerini açıkça söyledi. Tahmin ediyorum ki işi sonlandıran konuşma o oldu. 18 yıllık kariyerim boyuna birçok insanla tartışma yaşadım ama en ağır yaşadığım tartışma buydu. Bu tartışma ‘Şimdi ne olacak?’ diye sona erdi. ‘Ben de kendisine bugüne kadar nasıl olduysa öyle devam edecek. Sen teknik direktörsün ben oyuncuyum. Ne diyosan yapacağım’ dedim. Süper Kupa maçından önce takımı ikiye ayırdı 11’e 11 olarak. Ben yedek takımdaydım. Galatasaray maçı öncesinde toplantı yaptık. Toplantı sonrasında kendisiyle konuşmak istediğimi söyledim. O da bana iyi bildiklerimi topluma yaralı olmam adına söylememi istedi. Ben de kendisine duruşumun aynı olduğunu ve bu takımın oyuncusu olduğumu söyledim. Benim oynayacağım noktalarla ilgili sorumlarım oldu. Odaya giderken oynayıp oynamayacağımı bilmiyordum. Samet bana oynayacağımı söyledi ve şaşırdım. Çünkü bir gün önce bensiz bir çalışma yaptırmıştı ve olmayacağımı düşünüyorum. Süper Kupa’yı maalesef kaybettik ve Elazığ maçıyla lige başladık.” dedi.
“YEDEK KALMAK ÖNEMLİ DEĞİL”
Yedek kalmanın kendisi için sorun teşkil etmediğini ve kırgınlıklarının farklı olduğunu söyleyen Alex de Souza, “Moskova’da maçtan önce bir görüntü izliyorduk. Görüntüyü durdurdu ve ‘Bu arada Alex oynamayacak’ dedi. Burada problem yedek kalmak değil. Kariyerim boyunca yedek kaldım. Kısa bir süre daha top oynayacağım. Yedek kalma durumum olacaktı. Bunu bir iletişim eksikliği ve belki de saygı eksikliği olarak görüyorum. Aynı ortamdaydık ve yedek kalacağımı daha önce söylemeliydi. Gaziantep maçından önce duran top çalışırken kadroda olmayacağım bilgisi geldi. Yedek kalmak kadroya girmek önemli değil. Hocanın ‘Alex’in kafası karışık’ söylemlerini kabul edemedim. Bundan sonra ayrılmadan önce Pazartesi günü kararı bana söylediği gün görüştük.” ifadelerini kullandı.
“FENERBAHÇE 2. LİGDE OYNASA BİLE VARIM”
Yaşanan süreci anlatmaya devam eden ve önemli bilgiler veren Alex şöyle konuştu;

“Ali Yıldırım ile maçlardan önce görüşürdük; başarılar dilerdi. Başkanın cezaevine girmesinden sonra Ali Koç ve Ali Yıldırım’ı gördük. Bu şekilde ilişkilerimiz gelişti. Ali Yıldırım şike sürecinin başında hepimizi topladı ve toplantı yaptı. Bu toplantıda kulübün zor bir süreçten geçeceğini, ekonomik anlamda zorluklar olacağını ve ayrılmak isteyen varsa bunu kendilerine söylemelerini istedi. Ben kendisine ‘Fenerbahçe 2. ligde bile oynasa takımı bırakmayacağım’ dedim. Maddi sorunlar yaşanacağını bildiğimi söyledim ama kalacağımı belirttim. Ödemelerle ilgili önümü görmem için nasıl uygun görüyorlarsa bir plan istedim. Çünkü benim de bir ailem var. Türkiye Kupası Finali’nden önce takım kaptanları olarak bir araya geldik. Ben, Aykut Hoca, Bursa’nın hocası ve Ömer Ankara’da bir araya geldik. Orada kaptan Ömer bana ‘oynayabilecek misin? 3 gün önce oynayamayacak durumdaydın’ dedi. Ben de basının önünde her zaman iyiyim ve ‘Karar hocanın’ diye cevap verdim. Kupa maçının ardından tatile çıktık. Döndükten sonra Samet’le buluştum ve Samet’i endişeli gördüm. Samet bana Ali Yıldırım’ın kendisine Galatasaray maçında da hazır olduğumu söyleyerek, Aykut Hoca’yı basının önüne attığımı söylemiş. Kimseyi kimsenin önüne atmak niyetinde değildim. Ve Ali Yıldırım’ın borcu yoktur kağıdını imzalamadığımdan dolayı bana kızgın olduğunu söyledi. Ve bana ‘Çok iyi ilişkileri var, onu çok seviyolar. Onunla ilgili bir karar almak için hatasını bekleyeceğim’ diye mesaj göndermiş. Bunları söylemesine üzülmedim. Yüz yüze bakıyorduk ve bunları yüzüme söyleyebilirdim.”
YOUNG BOYS MAÇI VE KOCAMAN’IN KARARI
Young Boys maçının ardından kendisini takımda Aykut Kocaman’ın tuttuğunu belirten Brezilyalı yıldız, “Başkana Ali Yıldırım’ın aksine çok büyük saygı duyuyorum. Başkanla bazen çok iyi, bazen çok kötü ilişkilerimiz oldu. Ama her zaman açık ve birbirimizin gözünün içine bakarak konuştuk. 2011 yılında Murat Özaydınlı ile birlikte sözleşmemi uzattık. Mali işlerle o ilgileniyordu. Birçok şey konuşuyorduk ama anlaşmaya varamıyorduk. Başkan odaya girdi ve bu işin çok uzadığını söyledi. Yarım saat içerisinde bu işi halettik. Bunlar başkanla yaşadığım çok önemli anlardan ikisiydi. Aykut Hoca işe başladığında; Young Boys maçı ile birlikte sıkıntılı bir döneme girdik. Maçtan sonra başkan beni çağırdı ve ‘Yarın sabahtan itibaren kulüple ilişkini kes’ dedi. Eve döndüm ve eşimle konuştum. Young Boys maçını kaybetmem için takımda olmama gerek olmadığını söyledi. Transfer dönemine az bir süre kala takım bulmam gerekiyordu. Samandıra’ya gidip eşylarımı toplamaya başladım.  Aykut Kocaman beni yanına çağırdı. O gün kulüpte kalmamın nedeni Aykut Kocaman’dır. Kendisine o gün için teşekkür ederim. Bana sakin olmamı söyledi ama ben ona kovulduğumu söyledim. Sonra bir haber geldi başkan beni stada çağırdı. Daha sonra bana söylediklerini unutmamı ve çalışmama devam etmemi istediğini söyledi. Bu da ilişkimizin çok negatif taraflarından biriydi. Düşüncesinin yanlış olduğunu göstermek için bana ayrı bir motivasyon sağladı. O gün benim için çok zordu. Ancak elimden gelenin fazlasını yaptım.” dedi.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ