İzle dizi

Dizi nasıl çekilir, otur “İşler Güçler” izle. Mizah nasıl yapılır, geç “İşler Güçler” in başına. İzle arkadaş izle, işin gücün ne? Gülmek için izle, keyif almak için izle, kıvrak zeka neymiş izle, gör. Adamlar dört dörtlük bir iş koymuş ortaya, saygı ile eğiliyorum karşılarında.

Her biri ayrı bir yetenek küpü bu çocukların. Ortada kocaman bir fark var vesselam.

Ahmet Kural’ı izlemek ise ayrı bir olay, ayrı bir zevk. Film içinde film çeviriyor genç oyuncu adeta. Farklı karakterleri üzerine gömlek gibi giyip çıkartıyor. An be an başka kişilikler yansıyor yüzüne. Tek bir insan, bu kadar mı kalabalık olur! Adamın içinde bir ordu var sanki. Bir bakıyorsunuz O oluyor, bir bakıyorsunuz bu!…. O, bu, şu derken ağız bir karış açıkta izletiyor kendini “kerata”.

Senaryo sağlam. Genç yeteneklerin hepsi bir araya gelmiş. Setteki işçisinden tut da baş rol, yan rol oyuncusuna, yönetmenine, senaristine, kurgucusuna kadar herkes birbiriyle müthiş bir uyum içinde. Sinerji tavan yapmış desem yeridir billa.

Adındaki müthiş fonetiği ile Sadi Celil Cengiz, Niksar’ın fidanı Murat Cemcir ve “Angaralı” Ahmet Kural’daki bu star ışığını gören Selçuk Aydemir’e ve Burak Aksak’a kocaman bir alkış. Sadece bu kadar değil elbet. Selçuk Aydemir ve Burak Aksak senaryoyu, kelimenin tam anlamıyla, “öttürüyor” bülbül gibi. Temiz iş…

Bu başarılı yapımla birlikte, sektördeki ezberler bozuldu, klişeler yerle bir oldu. “Oh” oldu. İki adam bir kadın ya da iki kadın bir adam, aşk meşk, gözyaşı, ihanet bla bla bla….Yıllarca bu “Tek adam” üzerinden yürüdü hikayeler. Hala daha bu yoldan vazgeçmeyen yapımlar var. Yeşilçam’ın, sarı sandıklarından çıkarılan klişe hikayeler, gerçekten bıktırdı gari. Yeni kuşak bu hikayeleri yemiyor artık bilesiniz.

Nihayet, Türkiye’de yeni bir nesil olduğunu ve bu gençliğin dünyaya farklı baktığını ve farklı bir dil kullandığını anladılar. Yıllarca izleyicinin zekasını küçümseyen yapımların tahtı sonunda sallanıyor. Gençlerin elinde artık “süper güç” Facebook ve Twitter var. Herkes oradan acımasızca fikrini söylüyor. Beyler; gençlerin sesine kulak verin. Gençleri dinleyen kazanır.

Mizah yapacaksan böyle yapacaksın, “İşler Güçler” de olduğu gibi. Abartı yok, her şey doğal ve gerçek. Absürt olarak değerlendirebileceğimiz sahneler, gerçek hayatta karşılaştığımız türden. Karmaşık kurgu sonunda bir şekilde bağlanıyor. Sokakta konuşulan bir dil kullanılıyor. Oyuncular karakterlere hayat verirken kendilerinden çok şey katıyorlar. Paslaşmaları süper, tamamen bir ekip işi. Yeni kuşak Türk mizahı bu gençlerin elinde şekilleniyor. Çok güzel bir kimya yakalamışlar. Helal size.

Tam da yapımcılardan ümidimi kesmiştim ki bu kaliteli yapım yaz sezonunda hararet yapan ekranlarda klima etkisi yaptı da içimizi serinletti. İyi ki şans verildi bu gençlere. Alıp yürüdüler işte. Genç beyinleri ve fikirleri ciddiye almanın seyirciye bir ödülü oldu “İşler Güçler”.

Ve fakat… Evet, burada “fakat” demenin vakti geldi. Zira yazmasam olmaz. Çatlarım yoksa! Bu keyifli komedi dizinin tanıtımlarını kim hazırlıyorsa, ona veya onlara bir çift lafım olacak. Yaptığınız tanıtım, dizinin çok gerisinde kalıyor. Hakkını veremiyorsunuz. Lütfen şişirip geçmeyelim ve insanların emeğini mundar etmeyelim.

Tanıtım diziyi yeterince yansıtmıyor. Daha etkili ve güçlü bir tanıtım yapılmalı. Dizi “On Numara”, tanıtım “Zayıf” …

Oysa böyle olmamalı. Lütfen zayıfınızı çalışıp düzeltin.” İşiniz gücününüz” bu, dimi ama?