Mirac Kandili’nde Nasuh tövbe edin!
Ey iman edenler! Samimi bir tövbe ile Rabbinize dönün! Ayetinde yapılan çağrıya uyabilmek için Nasuh tövbe gerekir. Peki nedir nasuh tövbe ve müminler nasıl tövbe etmelidir?
Tahrim Suresi’nde, Ey iman edenler! Samimi bir tövbe ile Rabbinize dönün!, buyurulmaktadır. Bu çağrıya uymak ancak Nasuh tövbe ile mümkün.
Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) nasuh tevbe, kulun İşlediği günahtan pişmanlık duyması, Allah’a tüm benliği ile yönelip, sütün memeye dönmemesi gibi günaha dönmemesidir, buyurur.
Zer b. Hubeyş anlatıyor:
Bir seferinde Übey b. Kab’a:
– Nasuh tevbesi nedir, diye sordum.
– Aynı soruyu ben de Allah Resûlü’ne (sallallahu aleyhi ve sellem) sordum.
– Günah işlediğinde pişman olman, günahtan dolayı Allah’tan bağışlanma dilemen sonra bir daha ona dönmemendir, buyurdu.
Peygamberimiz tevbenin ne olduğunu bir temsille şöyle anlatıyor:
Allah, kulunun tevbe edip kendine yönelmesine ıssız ve tehlikeli bir çölde devesi ile seyahat eden kişinin, devesini kaybettikten sonra onu bulduğunda sevindiğinden daha çok sevinir.
Çölde yiyecek ve içeceklerini üzerine koyduğu devesini bir tarafa bırakıp uyuyan bir adam düşünün! Bu adam uyandığında devesinin kaybolduğunu fark edip onu aramaya çıktığı hâlde bulamaz. Uzun arama sırasında aç, susuz ve yorgunluktan bitap düşer. Yaşamaktan ümidini keserek kendi kendine:
Bari konaklama yere döneyim, orada yatıp bu şekilde ölümü bekleyeyim, der. Ardından ölmek için başını yastığa koyup uyur. Uyandığında devesinin üzerindeki yiyecek ve içecek ile birlikte başucunda görür. O kişi devesini gördüğünde ne kadar sevinir değil mi?
İyi bilin ki Allah kulunun tevbe edip kendisine yönelmesine bu kişinin deve, yiyecek ve içeceğini bulmasından daha çok sevinir.
Nasuh Tevbe’nin çeşitli tarifleri yapılmıştır:
Abdullah b. Abbas; Nasuh tevbe; kalb ile pişmanlık, dil ile jstiğfar, beden ile uzak durmak ve günaha bir daha dönmemeye azmetmektir.
Kelbî: Nasuh tevbe; kalben pişman olmak, dil ile af dilemek ve günahtan uzaklaşıp bir daha dönmemeye karar vermektir.
Ebû Bekir Varak: Nasuh tevbe; yeryüzünün bütün genişliğine rağmen daralması, Tebük savaşından geri kalan üç sahabiyi sıktığı gibi sıkmasıdır.
Ebû Bekir Dakkak: Nasuh tevbesi, zulmedilen kişiye hakkını iade etmek, hasımdan helalik almak ve ihmal edilen ibadetleri yerine getirmektir.
Cüneyd-i Bağdadî ise tevbeyi üç safhaya ayırır.
1 – Yaptığı kötülüğün farkına varıp pişman olmak,
2- Günaha bir daha dönmemeye kesin karar vermek,
3- Günahın ortaya çıkardığı zulmün sebep olduğu kötülükleri ortadan kaldırma gayreti ile kötülüğün ardından bir iyilik yapmak