Haber 16

Paşa kendisini PKK’nın internet sitesi ile savundu

Genelkurmay Mahkemesi’nde 2009’da 7 askerin şehit düştüğü patlamayla ilgili davanın dünkü duruşmasında…

Paşa kendisini PKK’nın internet sitesi ile savundu
  • Gündem / Son Dakika
  • 06 Aralık 2011
  • Paşa kendisini PKK’nın internet sitesi ile savundu için yorumlar kapalı
  • 259 KEZ OKUNDU

Genelkurmay Mahkemesi’nde 2009’da 7 askerin şehit düştüğü patlamayla ilgili davanın dünkü duruşmasında, sanık Tuğgeneral Zeki Es tuzaklama talimatı vermediğini bildirdi. Sanık paşa, PKK’nm eylemi üstlendiği örgüt yandaşı ‘hpg-online’daki haberi kanıt gösterdi. Davacı şehit yakınlarının avukatı, “PKK sitesiyle aklanma gayretine üzüldük” dedi.


Hakkâri’nin Çukurca İlçesi’nde 27 Mayıs 2009’da mayın patlaması sonucu 7 asker şehit olmuş, olaydan sonra Tuğgeneral Es’in Tuğgeneral Gürbüz Kaya’yla yaptığı ve mayınları kendisinin döşettirdiğini söylediği telefon kayıtları internete düşmüştü.


Şehit ailelerinin suç duyurusu üzerine Es hakkında açılan davaya dün Genelkurmay Askeri Mahkemesi’nde devam edildi.


Tuğgeneral Es, mayınları kendilerinin döşemediğini belirterek, kendisini PKK’nın internet sitesinde çıkan haberi göstererek savundu. Es, PKK’nın internet sitesi “hpg-online”daki örgütün eylemi kabul ettiğine dair haberi hatırlattı.


Şehit yakınlarının avukatları ise terör örgütünün bir mantar patlamasını dahi propaganda amaçlı üstlendiğini belirterek, lehte ya da aleyhte tanıklar ve bilirkişi raporu dururken, örgütün internet sitesi delil gösterilerek aklanma gayretinin kendilerini üzdüğünü söyledi.


Duruşmada, Mahkeme Başkanı Mehmet Yüzbaşıoğlu, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner’in internette yayınlanan ses kayıtlarında dava konusu olaya ilişkin beyanlarda bulunması nedeniyle tanık olarak dinlenilmesi konusundaki talebin, davanın esasına ilişkin olmaması ve delille ispat edilmek istenen olayın karara etkisinin bulunmaması nedeniyle reddine karar verdi.


Mahkeme, Koşaner’in internette yayınlanan ses kayıtlarına ilişkin Genelkurmay İletişim Daire Başkanlığından gönderilen 43 sayfalık dokümanı Genelkurmay İletişim Daire Başkanlığı’na geri gönderdi.



Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuksuz sanık Tuğgeneral Zeki Es, Kurmay Albay Rıza Atilla Erdoğan, Kurmay Binbaşı Hakan Alaçam ve avukatları ile müdahil olarak şehit askerlerden Deniz Demirci’nin annesi Raziye Demirci, babası Halil Demirci ve avukatları katıldı.


Sanık Tuğgeneral Zeki Es, 13 Ekim’de tamamlanarak mahkemeye sunulan bilirkişi raporuna karşı beyanda bulundu.


MEŞRU SAVUNMA


Bilirkişi raporunun, “Anti-Personel mayınların kullanımı, depolanması ve imhasıyla ilgili” Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası Ottowa Anlaşmasına göre hazırlandığını savunan Es, “Ottowa anlaşması, yerleştirildikleri yerlerde 30-40 yıl boyunca etkisini sürdüren mayınları kapsayıp, savaş sırasında geçerli olan bir anlaşmadır. Biz, terör riskine karşı savunma amacıyla ömürleri yaklaşık 1 ay olan mayınları kullanıyoruz. Ayrıca mayınları, sivillere kapalı, terör riski çok yüksek yerlere koyuyoruz. Bu meşru savunmadır” ifadesini kullandı.


Ottowa Anlaşmasının ardından, askeri talimatnamelerde güncelleme yapılmadığını ileri süren Es, anlaşma ile iç güvenlik talimatnamelerinin uyuşmadığına dair örnekler verdi.


Çukurca’da mayın patlamasının meydana geldiği bölgeyi harita üzerinde anlatan Es, terör örgütünün internet sitesinde, Çukurca’daki olayla ilgili mayınların terör örgütü üyelerince döşendiğine yönelik bilgilerin yer aldığını kaydetti.


Hantepe’nin görevinin, Irak’tan Türkiye’ye girebilecek teröristleri kontrol etmek olduğunu belirten Es, son derece dağlık ve kayalık olan bölgede, tuzaklama yapılmadığı ve sensör sistemleri kurulmadığında olay olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu kaydetti. Es, “Bizim başımıza gelen olaydan sonra herkes tuzakları, erken uyarı sistemlerini kaldırmıştır. Bundan sonra birçok olay meydana gelmiştir. Bu çok büyük bir sorumluluktur” dedi.


Tuzaklamalarla ilgili üstlerini ve astlarını bilgilendirdiğini ifade eden Es, “Yeterli koordinasyonun yapılmadığı yönünde iddialar var. İç güvenlik harekatlarında bu operasyon kadar iyi koordine edilmiş başka bir operasyon yoktur. 25 Mayıs’ta emir yayınladım, ‘Hantepe’nin çevresinde tuzaklamalar var, dikkat edilecek’ diye. Koordinasyonda hiçbir sıkıntı yok. Tuzaklamaların yerleriyle ilgili koordinatlar verildi” diye konuştu.


Patlama meydana geldikten sonra tümen komutanının kendisini aradığını ve 9 dakika 46 saniyelik bir görüşme yaptıklarını belirten Es, bu konuşmanın 2 dakika 6 saniyesinin internette servis edildiğini, 7 dakika 40 saniyelik bölümünün yayınlanmadığını söyledi.


VİCDANIM RAHAT


Patlamanın ardından bir karışıklık yaşandığını, bunun üzerine 2 uzman çavuşu olay yerine gönderdiğini anlatan Es, “Bugün olsa bugün de aynı emri verirdim. 2 uzman çavuşu göndermeseydim, daha çok şehit verseydik vicdanım rahat olmazdı. Şimdi vicdanım rahat. Olay yerine hiçbir müdahale olmadı” ifadesini kullandı.


Raporu hazırlayan bilirkişi heyetinin, terör bölgesinde görev yapmadığını, bu nedenle olayı değerlendirecek bilgi ve tecrübeye sahip olmadığını iddia eden Es, raporun içinde, eksik ve yetersiz incelemelerin bulunduğunu ileri sürdü. Bilirkişi heyetinde amir-memur ilişkisi olduğunu savunan Es, yeni bir bilirkişi heyetinin tayin edilmesini talep etti.


Kurmay Albay Rıza Atilla Erdoğan da bilirkişi heyetinin yetersiz olduğunu, iç güvenlik harekatı tecrübesi olan yeni bir bilirkişi heyetinin tayin edilmesini istedi.


Kurmay Binbaşı Hakan Alaçam da bir kişinin suçları için somut delillerin ortaya konulması gerektiğini belirterek, bilirkişinin doğru bir hareket tarzı ortaya koymadığını savundu.


Sanık avukatlarından Yurdakan Yıldız da bilirkişi raporunu “NATO ya da Bürüksel karargahlarında hazırlanan” bir rapora benzediğini ileri sürerek, “Bilirkişi Güneydoğu’daki olayları bilmiyor. Oturdukları yerden bir rapor yazmışlar. Bürüksel’den yazılsa bu kadar güzel olurdu” dedi.


KARAR


Mahkeme Başkanı Yuzbaşıoğlu daha sonra, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner’e ait olduğu ileri sürülen ses kayıtlarının yer aldığı gazete kupürünü okuyarak, şehit askerlerden Deniz Demirci’nin annesi Raziye Demirci’ye, “Orgeneral Koşaner’in tanık olarak dinlenilmesi isteğinin” devam edip etmediğini sordu.


Raziye Demirci de “İnternete düşen ses kayıtları dinlensin. Benim ciğerimi yaktılar. 2 yıl 8 ay oldu, internete düşen ses kayıtlarında kişilerin suçlarını kabul ettiklerini duydum. Işık Koşaner’in dinlenmesi talebim devam ediyor” dedi.


Şehit askerin babası Halil Demirci de davanın daha fazla uzamasını istemediğini belirterek, ses kaydının dinlenerek, sanığın tutuklanmasını talep etti.


Müdahil Avukatı Hayrettin Açıkgöz de Orgeneral Koşaner’in ses kaydının mayınla ilgili bölümünün okunduğunu, bu bölümün kendilerinde karargahın da olaya vakıf olduğu düşüncesini uyandırdığını ifade ederek, bunun aydınlanmasını istediklerini söyledi.


Askeri Savcı Tezer Türkay Güven de yeni bilirkişi oluşturma talebinin reddini istedi.


Mahkeme Başkanı Yuzbaşıoğlu, verdiği aranın ardından kararı açıkladı. Yüzbaşıoğlu, Orgeneral Koşaner’in internette yayınlanan ses kayıtlarında dava konusu olaya ilişkin beyanlarda bulunması nedeniyle tanık olarak dinlenilmesi konusundaki talebin, davanın esasına ilişkin olmaması ve delille ispat edilmek istenen olayın karara etkisinin bulunmaması nedeniyle reddine karar verdi.


Mahkeme, olay yerinde keşif ve yeniden bilirkişi incelemesi yapılması yönündeki taleplerin ise sanık ve sanık müdafilerinin bilirkişi raporuna karşı sundukları yazılı ve sözlü beyan ve itirazların incelenmesinden sonra değerlendirilmesini kararlaştırdı.


Eksik belgelerin tamamlanmasına karar veren mahkeme, davayı 8 Şubat 2012 tarihine erteledi.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ