Bakan Çelik 8 Milyon kişiye müjdeyi verdi!
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk Çelik sorunun çözüme kavuşturulacağı müjdesini verdi…
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk Çelik sorunun çözüme kavuşturulağı müjdesini verdi.
Yaklaşık sekiz milyon SSK’lı ve Bağ-Kur’lu çalışanı sevindiren haber iftar yemeğinde geldi. Bu konuyu geçtiğimiz ay gündeme getiren Bugün yazarı Saadettin Orhan, çalışanın şikayetini Bakan Çelik’e hatırlattı. Sonrasını yazar bugünkü köşesinde yazdı:
SIKINTI GİDERİLECEK
“Geçtiğimiz salı akşamı, iftar programında bir araya geldiğimiz ‘e işte bu sorunu hatırlattım. Sayın Çelik, bu sorundan haberdar olduğunu ve reform kanunu yazılırken öngörülmeyen bir husustan kaynaklandığını ifade etti. Ayrıca bu konuyla ilgili çalışma yapılacağını ve en kısa sürede çözüme kavuşturulacağı sözünü de verdi. Sayın Çelik kolay kolay söz vermeyen, söz verdiği takdirde de arkasında duran bir isim. Dolayısıyla okurlarımız tarafından da çokça sorulan, ‘daha çok sigorta primim olduğu halde neden daha düşük aylık bağlanıyor’ sorularının yakın zamanda son bulacağını bekleyebiliriz.
İNTİBAK YASASI ORTA VE UZUN VADEYE KALDI
Bakan Çelik’e sorduğum bir diğer soru da emeklilerle ilgiliydi. Sayın Başbakan’ın seçimden önce ifade ettiği intibak (emekli aylıkları arasındaki dengesizliğin giderilmesi) çalışmasının yapılıp yapılmadığını sordum. Çelik, bu konuda da çalışma talimatı verdiğini ancak konuyu tek bir zamla kısa vadede değil, orta ve uzun vadede yapacakları zamlarla çözeceklerini ifade etti. Yani emeklilerimizin kısa vadede çok fazla ümitlenmemelerini tavsiye ediyorum.”
SORUN NEYDİ?
Çalışanların keyfini kaçıran bu gelişme neden kaynaklanıyor? 27 Temmuz tarihli yazısında yazar, sorunu ayrıntılarıyla yazmıştı:
“Çalışanlar için emekli aylıkları, yıllar itibariyle ödedikleri primlerin karşılığıdır. Ancak ülkemizde her on yılda bir yapılan sistem değişikliği sebebiyle, bu primlerin hangi dönemlerde ödendiği, bağlanacak aylığı önemli ölçüde etkiler. Buna göre 01.01.2000 öncesi primler ayrı, 01.01.2000-30.09.2008 arası primler ayrı ve 01.10.2008 sonrası ödenen primler ayrı değerlendirilir.
Bu üç dönem için belirlenen kısmi aylıkların toplamı sigortalıya bugün bağlanacak aylığı ifade eder. Üç dönem içerisinde en değerli çalışmalar 2000 yılı öncesi çalışmalar olup, bu dönemdeki primlerin fazlalığı ve kazançların yüksekliği, bağlanacak aylığı da artırır.
Daha önce de verdiğim bir örneği tekrar edeyim; diyelim ki üç ayrı kapta şekerli su var. Birinci kapta şeker oranı %80, ikincide %60, üçüncüde %40 olsun. Elinizdeki bardağa, şeker oranı en yüksek kaptan ne kadar fazla koyarsanız, bardağınızdaki su da o kadar şekerli olacaktır.
İşte 2000 öncesi çalışmalar, örneğimizdeki en şekerli suya benziyor. Tabii en şekersiz olansa 2008/Ekim sonrası çalışmalarınız oluyor. Yani 2008/Ekim sonrası çalışmaya devam ettikçe, aylığınızın tadı kaçıyor.”
YASAL DÜZENLEMEYE KADARKİ FORMÜL
Peki yasal düzenleme olana kadar çözüm yok mu? Var elbette. Yazar Saadettin Orhan onun formülünü de o yazıda vermişti:
“Aylıkların düşmesini engellemek için biri bireysel tedbir diğeri yasal düzenleme olmak üzere iki yol var. Bireysel tedbir şu; SGK’ya yapılan bildirimlerinizi aylık brüt 2.700 liranın üzerine çıkarabilirseniz ileride bağlanacak aylığın düşmesini engellersiniz. Ancak genelde asgari ücretten bildirim yapılan ülkemizde bu formülü uygulamak herkese nasip olmaz.”