Eşref Bitlis cinayetinde şok gelişme

Orgeneral Eşref Bitlis’in ölümüyle ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturmada şok bir gerçek gün yüzüne çıktı.

Suikastın ipuçlarını verebilecek uçağın enkazı 500 liraya hurdacıya satılmış. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 1993’te, uçağının düşmesi sonucu yaşamını yitiren Jandarmaeski GenelKomutanı Eşref Bitlis’in ölümüyle ilgili geçen yıl basında çıkan haberler üzerine yeniden başlattığı soruşturmada bir skandal ortaya çıktı.

CİHAZLAR KAYBOLDU

Soruşturmayı yürüten Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Savcısı Mehmet Özgür, Bitlis’in şüpheli şekilde düşen Beechcraft B200King Air tipi uçağınımercek altına almak istedi. Askeri yetkililerle bu konuda yazışmalar yapan savcıya, uçak enkazının 500 liraya hurdacıya satıldığı bildirildi. Hava Kuvvetleri Komutanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı nezdinde girişimlerde bulunacak olan savcı Özgür’ün, bu gelişmeler doğrultusunda Bitlis’in uçağını inceleyen dönemin bilirkişi tanıklarının da bilgisine başvuracağı öğrenildi. Bitlis’in suikast sonucu öldürüldüğü iddialarını araştıran savcının, enkazın hurdacıya satılması sonrası 18 yıl sonra yeniden yapmayı planladığı bilirkişi incelemesini yapamayacağı kaydedildi.

TAKİPSİZLİK VERİLMİŞTİ

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı geçtiğimiz eylül ayında Bitlis’in ölümüyle ilgili, basında yer alan haberleri ihbar kabul ederek resen soruşturma başlatmıştı. Soruşturma çerçevesinde ilk olarak, kazaya ilişkin soruşturma yürüten ve takipsizlik kararı veren Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’ndan, soruşturma dosyasının bir örneği istenmişti.

BUZLANMA DEĞİL SABOTAJ

17 Şubat 1993’te Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis’i Diyarbakır’a götürmek üzere saat 12.30’da Güvercinlik Askeri Havaalanı’ndan kalkan uçak, kısa bir süre sonra düşmüştü. Uğur Mumcu suikastından yaklaşık 1 ay sonra meydana gelen bu olayda, Bitlis’in yanı sıra pilotlar Binbaşı Yaşar Erian ve Yüzbaşı Tuğrul Sezginler de şehit olmuştu. Dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, olayın uçak motorundaki buzlanmadan meydana geldiğini söylemişti. Ancak daha sonra İTÜ öğretim üyeleri tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda, uçağın ‘buzlanma’ sonucu düşmüş olamayacağı vurgulanmış ve ‘sabotaj’ ihtimaline dikkat çekilmişti. Dönemin Meteoroloji Genel Müdürü Mehmet Önerci de kazadan 2.5 saat önce ‘037’ numaralı gizli hava raporunu Genelkurmay’a ulaştırdıklarını bildirmişti. Önerci, dönemin Güreş’in “Uçak buzlanmadan düştü” sözlerine karşılık, “Eğer öyleyse paşayı bile bile ölüme götürmüşlerdir. Çünkü biz raporumuzu sunmuştuk” demişti.