YSK’nın fitilini ateşleyen ne oldu?

YSK seçime gölge düşürme ve ortalığı karıştırmak isteyenlerin oyununa mı geldi? Zaman ve  Hürriyet gazeteleri bu iddiaları doğrulayan haberleri manşetlerine taşıdılar.

Hürriyet gazetesinde yer alan haber kafaları iyice karıştırdı. Esrangiz bir kişinin gönderdiği ihbar dilekçesinin fezleke gibi hazırlanması ve YSK’nın dilekçeyi aday listeleri açıklanmadan işleme koyduğu belirtiliyor.

SON GÜN ‘SORUN YOK’ DEMİŞTİ

Zaman gazetesinde yer alan haberde ise üç avukat arkadaşıyla birlikte Yüksek Seçim Kurulu’nda (YSK) karargâh kurduklarını belirten Sakık, YSK yetkililerinin defalarca kendilerine ‘listelerde sorun yok’ dediğini söyledi. Sakık’ın sözleri ‘YSK bir komplonun içinde mi?’ sorusunu gündeme getirdi.

YSK BDP’li adayların seçime giremeyeceğine yönelik kararına gelen tepkiler üzerine dün toplandı. Başkan Ali Em “Eksik belgelerin ibrazı durumunda sorun aşılır” dedi. Emin “Bağımsız adayların itiraz süreleri farklı, bunları yeniden değerlendireceğiz” sözüne BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak ihtiyatlı yaklaştı: “İstenen evrakı sinacağız ve YSK samimi mi, değil mi göreceğiz”

YSK yumuşadı
Barış ve Demokrasi Partisi milletvekili Sırrı Sakık, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) 12 milletvekili adayını veto etmesiyle ilgili önemli bir iddiada bulundu. Aynı zamanda hukukçu olan Sakık “Biz YSK’da üç gün karargâh kurduk. 3 tane avukat arkadaşımız ile her dosya üzerinde tek tek duruldu konuşuldu ve YSK yetkilileri bize defalarca dosyalarda bir sorun olmadığını söyledi” açıklamasını yaptı.
 

“YSK BAŞKANI İLE BİRE BİR GÖRÜŞTÜM”

“YSK Başkanı ile de bire bir görüştüm. Bize bir tek, Ağrı’da Murat Öztürk’le ilgili bir yasaklama kararı olduğunu, onun dışında sorun olmadığını belirtti” diyen Sakık, kararın hukukî değil, siyasî olduğu görüşünde.

“YSK 2007’DE SUNDUĞUM BELGELERİ AÇIKLASIN”

Sırrı Sakık’ın bu şaşırtan açıklamasının ardından haberde Kışanak’ın açıklamalarına da yer verildi. Adaylığı veto edilen isimlerden eski BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, dün Diyarbakır Adliyesi’ne gelerek adli sicil kaydı aldı. Adliyeden verilen belgede Kışanak’ın ‘adli sicil kaydı olmadığı’ belirtildi. YSK’nın kararında, Kışanak’ın kızlık soyadı ile yapılan aramada evlenmeden önceki döneme ait sabıka kaydı bulunması gerekçe gösterilmişti. 2007’de Yargıtay Adli Sicil Dairesi’nden aldığı ayrıntılı dökümü YSK’ya ilettiğini, buna rağmen o zaman milletvekili adaylığının kabul edildiğini belirten Kışanak, şöyle konuştu: “YSK 2007’de sunduğum belgeleri açıklasın. Benim durumumdan daha vahim olan, Leyla Zana ve Hatip Dicle’nin durumudur. Bu tutum çok açık bir biçimde siyasi bir tutumdur, hukukla alakası yoktur.”

“MUHBİR YAKTI”

Hürriyet gazetesi “Muhbir yaktı” başlıklı haberinde Ankara’daki esrarengiz kişiye işaret ediyor. Dilekçenin fezleke gibi hazırlanmasına dikkat çekilen haberde BDP’li adayların avukatının görüşleri aktarılıyor:

ANKARA’DA OTURAN GEREDE DOĞUMLU BİR KİŞİ

Dicle ve Zana’nın avukatı Cabbar Leygara, “Gelen bir ihbar dilekçesini itiraz süresi başlamamasına rağmen işleme koyan YSK, adaylıkların iptaline karar verdi. Bu kararın arkasında başka bir tezgâh var” diyerek, şunları söyledi:

 ANKARA’DA OTURAN GEREDE DOĞUMLU BİR KİŞİ

“Ankara’da oturan, 1968 Gerede doğumlu bir kişi, İstanbul’dan BDP’nin tüm bağımsız adaylarına polis fezlekesi gibi bir dilekçeyle itirazda bulundu. YSK, itiraz süresinin başlamasını bile beklemeden bu dilekçeyi işleme koyarak, bu 12 kişinin adaylığını iptal ettiğini açıkladı. Normal sürece göre geçici listeler açıklanır, illere adaylarla ilgili itirazlar yapılır, ondan sonra YSK devreye girer ve kararını verir. Burada YSK hiçbir itiraz olmadan, vatandaşın dilekçesini işleme koyarak kararını vermiştir.”

İTİRAZ SÜRESİ BAŞLAMADAN İŞLEME KONULDU

Leygara’nın bu iddiasına karşılık, seçim mevzuatı ve takvim gereği YSK, geçici aday listesini ilan etmeden önce her bir adayın ‘seçilme yeterliliği’ olup olmadığını ve başvuru şartlarını yerine getirip getirmediğini incelemek zorunda. YSK, bu incelemeyi tamamladıktan sonra geçici aday listelerini ilan ediyor.