Davos’ta “one minute” planlı mıydı?

Ankara 1’nci bölgeden milletvekili adayı olan Akdoğan, 12 Haziran seçimlerinin Türkiye’nin gördüğü en önemli seçim olacağını savundu. Akdoğan, ” 8 yılımız mayın temizlemekle geçti. Tabiri caizse şeytan taşlayarak bu nokta gelindi. Çok fazla badire atlatıldı. Şimdi bu tümezlenen arazide iş yapma zamanı” dedi.

Başbakan Erdoğan’ın en yakınındaki isimlerden biri olan Yalçın Akdoğan, adaylık sonrası ilk açıklamaları  Kanal A daki Görüş Farkı programında Ömer Şahin’e yaptı. Adaylığının Başbakan’la istişare sonucu gerçekleştiğini söyleyen Akdoğan, “Şahsi oyun planımız yok ,hiç kimsenin yeri de garanti değil” dedi. İstifa eden bürokratların büyük çoğunluğuna şans tanımayan Akdoğan, AK Parti’nin “devlet partisi” görünümü vermeyeceğinin altını çizdi. Akdoğan, “Çok fazla bürokratın Meclis’te olacağını tahmin etmiyorum. AK Parti seçkinciler partisi değildir. böyle bir görüntüye düşmedi, bundan sonra da düşmez” ifadelerini kullandı.

AK Parti’nin hedefi 367 milletvekili

Yalçın Akdoğan, AK Parti’nin 12 Haziran seçimlerindeki hedefini de açıkladı. Şu anda partinin oylarının yüzde 45’in üzerinde görüldüğüne işaret eden Akdoğan, “AK Parti’nin hedefi sadece iktidar olmak değil. Meclis’te çoğunluk sahibi olmaktır. Anayasayı değiştirecek çoğunluğa sahip olmak istiyor(367 milletvekili). En azından 330.CHP psikolojik sınır olarak yüzde 30’u seçmiş. MHP ise barajı geçerse başarı sayacak” dedi.Dünyadaki siyasi ve ekonomik gelişmelere de dikkat çeken Akdoğan, seçimlerin Türkiye ve bölge için tarihi önemde olduğuna işaret etti:” Çok çalkantılı bir tünele girdik, buradan sağlam çıkmamız gerekiyor. Model ülkede sıkıntı olursa bütün bölge zarar görür. Bu görüntüyü bozmamamız gerekiyor”

8 Yıl Şeytan Taşlamakla Geçti,Şapkayı Alıp Gitmedik

AK Parti’nin iktidarda olduğu 8 yılda çok sayıda badire atlattığını hatırlatan Yalçın Akdoğan, kapatma davası, 27 nisan e-muhtıra ve provakasyonları örnek gösterdi. Akdoğan, ” Çeteler,mafya,derin derin devlet yapılanması olarak gören güçler rahat durmadı.Ne zaman işler normal gitmeye başlasa bir patlama,provakasyon oldu.Demokratikleşme kendi kendine olmadı. Bir taraftan “sessiz devrim” hayata geçirilirken, bir taraftan da bu mücadele oldu. . Bu noktaya mayın temizleyerek, tabiri caizse şeytan taşlayarak gelindi. AK Parti bu mücadeleyi vererek bugünlere geldi. Eğer bu mücadeleyi vermese, dik durmasaydı birileri gibi şapkayı alıp giderdi. Şimdi bu temizlenen arazide çok fazla iş yapılması, demokrasi, hak ve özgürlükler noktasında hamleler yapılması gerekiyor”dedi.

Kaygıları giderme görevi Hükümetindir

Kamuoyunda zaman zaman tartışılan “yaşam tarzı” kaygısına dönük soruları da cevaplandıran Yalçın Akdoğan, bu kaygıları giderme görevinin Hükümetlere ait olduğunu söyledi. AK Parti’nin kendisine oy vermeyenler dahil bütün toplumun hissiyatını anlama çabası gösterdiğini kaydeden Akdoğan, “Duyulan kaygıları gözetme,dikkate alması gereken iktidar partisidir. Türkiyi’yi yönetecekseniz bütün hissiyatları anlamak ve ona göre hareket etmeniz gerekiyor” şeklinde konuştu.

Erdoğan ilkeli davranır, 3 dönem sonra bırakır

AK Parti’nin tüzüğünde 3 dönem üst üste milletvekilliği yapanların tekrar aday olamayacağı hükmü yer alıyor. Başbakan R.Tayyip Erdoğan’da bu kural gereği “son kez” milletvekili adayı olacağını söylemişti. Yalçın Akdoğan, bu ifadelerin “siyaseti bırakma” anlamına gelmediğini ama bir dönem ara vermeyi zorunlu kıldığını belirtti. Akdoğan, Başbakan Erdoğan’ın ilkeli bir lider olduğunu ve kendisi için tüzüğün bu hükmünü değiştirtmeyeceğini de öne sürdü.

Gül ile Erdoğan arasında fitne çıkarmak isteyenler var

Akdoğan, Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan arasında “fitne” çıkarma çabası içinde olanlar olduğunu ancak bunun sonuç vermeyeceğini kaydetti. Başbakan Erdoğan tarafından Gül’ün Cumhurbaşkanı adayı ilan edilmesini, Gül’ün de Başbakanlığı Erdoğan’a devredişini hatırlatan Akdoğan, “Bu şahıslar kendilerini her yönden ispat etmiş, hayatlarını ortaya koymuş, bugüne kadar da erdem,fazilet neyi gerektiriyorsa onu yapmışlardır. Bu şahsiyetler üzerinde fitne,kavga çıkarmaya çalışmak doğru değildir”

Muhtar Olamaz Deniliyordu, Dünya Lideri Oldu

Yalçın Akdoğan, AK Parti’ye kurulduğu günlerde 3-5 ay ömür biçildiğini,Başbakan Erdoğan için de “muhtar bile olamaz “denildiğini hatırlattığı konuşmasında, “Muhtar bile olamaz denilen kişi, dünya lideri pozisyonuna geldi. Böyle büyük bir şahsiyetle beraber olmak ,tarihi olayları yaşamak büyük tecrübe kazandırıyor” dediBaşbakan Erdoğan’la birlikte olduğu dönemde tarihin yazılmasına şahitlik ettiğini ve böyle bir sürecin içinde olmaktan gurur duyduğunu ifade eden Akdoğan,

Erdoğan, “korkutucu” bir lider mi?

Başbakan Erdoğan’ın kişiliği ve ekibine davranışı konusundaki soruları da cevaplandıran Yalçın Akdoğan, “Sayın Başbakanımız çok müşfik bir insandır. Çocuklara aşırı düşkünlüğü var. Onlara oyuncak dağıtması, öpmesi bir rol değil gerçeğin ta kendisi” dedi. Erdoğan’ın yoğun temposuna da işaret eden Akdoğan, “Rekorumuz bir günde 5 şehire gittik. 24 saatte yine beş ülkede bulunduk. Bu kadar çok çalışırsanız Allah da bereketini verir. Sabah kalktığımız zaman bazen 3-5 dakka düşündüğüm oldu. ‘hangi ülkedeyiz?” diye. Zaman,mekan kavramını insan bazen yitiriyor”

Davos’ta “one minute” planlı mıydı?

Başbakan’ın uluslar arası temaslara çok iyi hazırlandığını ve doğal refleksleriyle de hareket ettiğini söyleyen Akdoğan, Obama ile görüşürken “bacak bacak üzerine atması”nı,”Karşıdaki atıyorsa Başbakanımız da atıyor. Daha önce çok eziklikler yaşandığı için, biri mütekebbir, diğeri zavallı pozisyonunda olundu. Böyle bir pozisyona Başbakanımız düşmez. Hiçbir Başbakan’da düşmemeli” dedi. Akdoğan, siyasi tarihe geçen Davos’taki “one minute” çıkışının önceden planlanıp planlanmadığına yönelik soruya ise, ” Davos ve diğer olaylar planlı değiltabii. Şartlar neyi gerektiriyorsa Başbakanımız onu yapıyor, rest çekiyor.

Rest çekebilmek biraz karakterle ilgili ama sadece kuru lafla olmaz. Bunun icin altyapı çalışması gerekir. Ülkeniz güçlü olacak, reddedilemez olacak ki, siz bu tavırlar sergileyebilesiniz” karşılığını verdi. Başbakanın günlüğü 100’lerce ajanda olmuş

Yalçın Akdoğan, 9 yıldır çok yakın çalıştığı Başbakan Erdoğan’ın çalışma yöntemiyle ilgili önemli açıklamalar da yaptı. Erdoğan’ın dinlemesini seven bir lider olduğunu ve yeri geldiği zaman 10 saat bile insanları dinlediğini kaydeden Akdoğan, Başbakan’ın bir özelliğini daha anlattı. Akdoğan, Başbakan Erdoğan’ın yaşadığı her günü özel ajandasına not ettiğini söyledi. ” O zaman yüzlerce ajandası olmuştur” sorusuna, “Evet, 8-9 yıllık süreci toplasanız bayağı ajanda eder”dedi.Akdoğan, kendisinin de “Danışman” adıyla bir kitap yayınlamayı düşündüğünü söyledi.