Haber 16

‘Ne paraflar,ne imzalar’

Dışişleri, AB Adalet ve İçişleri Konseyi’nin Türk vatandaşlarına vize muafiyeti tanınmasıyla sonuçlanacak sürecin başlatılması kararını değerlendirdi. Bakanlık, kararın beklentileri karşılamadığını belirtilirken şu resti çekti.

‘Ne paraflar,ne imzalar’
  • Dünya / Son Dakika
  • 25 Şubat 2011
  • ‘Ne paraflar,ne imzalar’ için yorumlar kapalı
  • 356 KEZ OKUNDU

Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, AB’ye üye ülke ve kurumlar nezdinde Türk vatandaşlarına vize muafiyeti tanınmasıyla sonuçlanacak bir sürecin başlatılmasına yönelik olarak bir müddettir sürdürülen girişimler bağlamında, bu hedefe ulaşabilmek amacıyla Türkiye tarafından Geri Kabul Anlaşması’nın (GKA) imzalanması yükümlülüğünün yerine getirilmesi istendiği, sözkonusu anlaşmayla ilgili müzakerelerin Türkiye ve AB Komisyonu tarafından sergilenen yapıcı yaklaşım sayesinde ocak ayı sonunda tamamlandığı anımsatıldı.


Türkiye’nin GKA ile ilgili tutumunun AB’deki muhataplarına defaatle ve açıklıkla iletildiği belirtilen açıklamada, “Bakanlığımız tarafından 14 Aralık 2010 tarihinde yapılan basın açıklamasında da belirtildiği üzere GKA’nın nihayetlendirilerek parafe edilmesi, Türkiye ile AB Komisyonu arasında vize muafiyetine giden vize diyaloğu sürecinin başlatılmasıyla paralellik arz etmelidir. Bu süreç, aşamalı bir nitelik taşımakta olup ilk aşamasında vize liberalizasyonu ile başlaması ve vize muafiyetiyle sonuçlanması gerekmektedir” denildi.


Türk vatandaşlarına yönelik mevcut vize uygulamasının hukuki geçerliliğinin bulunmadığının, bizzat AB üyesi ülkelerdeki mahkemelerin son dönemde artan ölçüde aldığı kararlarla da kanıtlandığına dikkat çekilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:


“GKA’nın müzakerelerinin başlangıcından bu yana yukarıda çerçevesi çizilen tutumumuz meyanında bu konudaki talebimiz karşılanmadığı takdirde, sözkonusu anlaşmayı imzalamayacağımız karşıtlarımıza her vesileyle kararlılıkla bildirilmiştir.


AB Adalet ve İçişleri Konseyi’nin 24 Şubat 2011 tarihinde bu konuda almış olduğu karar beklentimizi karşılamaktan uzaktır. Beklentimiz, AB Konseyi’nin AB Komisyonu’nu bu konudaki talebimizi tam olarak karşılayacak şekilde ülkemizle görüşmelere başlamak üzere yetkilendirmesidir. Bu beklenti karşılanmadığı sürece GKA tarafımızdan ne paraflanacak, ne imzalanacak ne de uygulamaya konulacaktır.”


-“TAAHHÜTLER YERİNE GETİRİLSİN”


Öte yandan edinilen bilgiye göre Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, önceki gün AB Adalet ve İçişleri Komiseri Cecilia Malmström ile yaptığı görüşmede, “Türkiye’nin, ikinci sınıf bir ülke olmadığını ve bu konudaki tavırlarının net olduğunu” belirtti.


Davutoğlu’nun görüşmede, sözlü taahhütlere artık güvenlerinin kalmadığını, “taahhütlerin yerine getirilmesi durumunda kendi taahhütlerini de yerine getireceklerini” ifade ettiği, ayrıca Malmström’ün çabalarının farkında olduğunu belirterek kendisine teşekkür ettiği kaydedildi.


Dışişleri Bakanı Davutoğlu, bugün twitter aracılığıyla da şu mesajları verdi:


“AB ile ülkemiz arasında başlaması gereken vize muafiyeti süreci konusunda AB İçişleri Komiseri Sayın Cecilia Malmström ile son durumu konuştum. Sayın Malmström’e samimi çabaları için teşekkür ediyorum. Ancak Avrupalı dostlarımızın anlaması gereken nokta şu: Biz Türkiye olarak ikinci sınıf bir ülke değiliz. Her medeni halk gibi eşit muamele istiyoruz. Konsey komisyona Türkiye ile vize muafiyetini hedefleyen bir yetki vermedikçe Gerikabul Anlaşması ne imzalanacak ne de uygulanacaktır. Tavrımız net; Taahhüde karşı taahhüt, sözlü karara karşı sözlü karar, yazılı karara karşı yazılı karar, uygulamaya karşı uygulama.”


AB içişleri bakanları, Türkiye ile müzakereleri geçen ay tamamlanan Geri Kabul Anlaşmasına onay vererek Ankara’yla vize diyaloğu başlatma kararı almıştı.


Karşı taraftan davet gelmesi halinde Ankara’yı ziyaret ederek görüşmeleri başlatmak istediğini dile getiren Malmström, bu kapsamda Türkiye ile kısa vadede vize konusundaki mevcut sorunların belirlenerek ve buna uygun çözümlerin aranabileceğini belirtmiş, yapılabilecekler arasında ”işadamlarına çok girişli vizeler verilmesinin sistematik olarak teşvik edilmesini, konsoloslukların ülke geneline dağılımının iyileştirilmesini, vize uygulamalarının ve talep edilen belgelerin uyumlu hale getirilmesini ve öğrenciler ve araştırmacılar gibi bazı gruplara vize muafiyeti tanınmasını” sıralamıştı.


 

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ