Kemal Kılıçdaroğlu yerine gelecek isim
Baykal’ın kaset sıkandalından sonra koltuğa oturan ama partiyi kontrol edemeyen Kılıçdaroğlu için biçilen süre seçim sonrası. Bugün iki yazar CHP’deki derin kavgayı yazdı. Yerine düşünülen aday ise çok sürpriz bir isim…
Star Gazetesi yazarı Ergun Babahan, Ergenekon’a üye olmak istediğini açıklayan Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi eski çizgisine taşıdığını ve Baykal’a kaset operasyonu yapanların beklenen oy oranının alınmaması halinde Kılıçdaroğlu’nu da alaşağı edeceğini ileri sürdü.
Yeni Şafak yazarı Abdulkadir Selvi ise CHP’de sularun durulmadığına işaret ederek, Süheyl Batum krizinin parti içindeki etksinin devam ettiğini belirttiği yazısında, seçim sonrasında Kılıçdaroğlu’nun yerine düşünülen çok sürpriz ismi açıkladı.
İşte iki yazarın yazılarındaki ilgili bölümler:
BABAHAN: GENEL BAŞKAN KAVGASINA HAZIR OLUN
Deniz Baykal dava süreci başladığı gün tavrını aldı ve Ergenekon’un avukatlığına soyundu. Her platformda bu davanın savunuculuğunu üstlendi. Ama bu koltuğunu korumasına yetmedi. Çünkü ondan Ergenekon avukatlığı yapmasını bekleyenler, bütün muhalefet anlayışını bunun üzerine kurmasından rahatsız oldular.
Çünkü tek başına Ergenekon avukatlığı CHP oylarını artırmaya yetmiyordu. O yüzden ‘Kaset Skandalı’ patlatıldı. O olayı kimlerin manşete çıkardığı, kimlerin Baykal’a git dediğini hatırlayanlar, bu tezgahın sahiplerinin kim olduğunu da kolaylıkla çözer. Aynı irade, İstanbul belediye seçimindeki performansını gözönünde tutarak Kemal Kılıçdaroğlu-Gürsel Tekin ikilisini işbaşına getirdi.
Kaset skandalı patladığı gün bunun böyle olacağını yazan biri olarak, bu tezgahı daha ilk günden gördüğümü söyleyebilirim. Kılıçdaroğlu-Tekin ikilisi beklentiye uygun bir performansla işe soyundu. Medyanın ‘Gandi’ gazıyla CHP oyları yüzde 30’ları bile aştı. Ama gazla peynir gemisi yürümüyor.
CHP, Ergenekon zihniyetinden kopamadığı için eski çizgiye döndü, onunla birlikte oy oranı da. Şimdi Kılıçdaroğlu bir adım ileri giderek Ergenekon üyeliğine savundu. Bu tavır, CHP’nin başaşağı giden performansını iyice kötüleştirecektir. Çünkü bu halk, sivil-asker çatışması istemez ama böyle bir gerilim olursa, tavrını sivilden yana koyar. Türkiye’nin çok partili siyasi hayatının tarihi bunun örnekleriyle dolu.
Sandık, sivil olana, demokrasiden yana olana sıcak davranıyor. CHP bu gerçeğe ragmen ya ilişkiler ağı ya da genleri nedeniyle sivil bir tavır almıyor, alamıyor. MHP kadar ihtiyatlı bir tutum bile alamıyor. Bunun sonucu da sandıkta hüsran oluyor. Haziran’dan sonra CHP’de yeni genel başkan adayı kavgasına hazır olun.
SELVİ: BATUM DEĞİL FEYZİOĞLU
Süheyl Batum için, “Kılıçdaroğlu sonrasına oynuyor. Partideki ulusalcı kesimin liderliğine göz kırpıyor” şeklinde değerlendirmeler yapılıyor. Bir kısmı doğru. Ancak, ulusalcı cephede yeni gelişmeler var.
Batum’un aileden CHP’li olmaması nedeniyle partideki ulusalcılar kendisine şaşı bakıyormuş. Önder Sav grubu, onun yerine Ankara Barosu Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’nu hazırlıyormuş.
Dedesi Turhan Feyzioğlu, darbe dönemlerinde askerin banko Başbakan adayı ve akıl danıştığı kişiydi. Metin Feyzioğlu kökü itibariyle CHP’li damardan askerci. Turhan Feyzioğlu 27 Mayıs’a giden sürecin en önemli simalarındandı. CHP’nin gelecekteki lideri olarak gösterilen birkaç isimden biriydi. Ancak CHP’nin ortanın soluna savrulmasını hazmedememiş, Güven Partisi’ni kurarak mücadelesini sürdürmüştü. Son olarak 12 Eylül’de Kenan Evren kendisine başbakanlık teklif etmişti.
Siyasi birikimi yüksek bir aileden gelen Metin Feyzioğlu, Ankara Barosu seçiminde olduğu gibi bir performans gösterirse 12 Haziran’dan sonra Kılıçdaroğlu’nun karşısındaki en güçlü aday olabilir. Süheyl Batum’a göre aileden demokrat, sonradan darbeci değil. Dededen CHP’li, damardan asker yanlısı. Dedesi darbecilerin potansiyel başbakan adayıydı diye, Metin Feyzioğlu’da askerci olacak değil elbette ki. Kendi geleceğini kendisi tayin edecek.