Haber 16

Assange’yi kim öldürmek istiyor?

WikiLeaks kurucusu Julian Assange, Young Turks adlı programın Türk sunucusu Cenk Uygur’a konuştu ve ilginç açıklamalar yaptı. Assange, Muhafazakarlar’ın ölüm tehdidiyle karşı karşı olduğunu açıkladı.

Assange’yi kim öldürmek istiyor?
  • Dünya / Son Dakika
  • 27 Aralık 2010
  • Assange’yi kim öldürmek istiyor? için yorumlar kapalı
  • 348 KEZ OKUNDU


Röportajda zaman zaman yalnız bırakıldığını söyleyen Assange, bunun bir ABD taktiği olduğunu söylerken kendisini yalnız bırakan basına “sırada siz varsınız.” diyor. Yargılandığı maddenin dejenere edildiğini söylerken, bir yandan da Muhafazakarlar’ın ölüm tehdidiyle karşı karşı olduğunu anlatıyor ve Sarah Palin’den ‘aptalın biri’ diye bahsediyor. İşte o röportaj:


Kendinizi bir gazeteci olarak görüyor musunuz?


Zaten uzun süredir Avustralya basının bir üyesiyim, 25 yaşındayken başka bir yazarla birlikte bir kitap yazdım. 1993’ten beri Avustralya’daki internet yayıncılığının tam içindeyim. Böyle bir sorunun gündeme getirilmesi ilginç.


Örgütümüzü dağıtmak amaçlı kasti bir çaba. Zamanla gazeteciliğimiz güçlendi ve ben de diğer gazetecileri yönettiğim bir pozisyona yükseldim. Şu an The Guardian, Spiegel, The New York Times, El Cezire gibi yayınlarla bile ilişkileri ben yürütüyorum. Ne yazıık ki eskisi kadar yazamıyorum çünkü artık yazı işleri müdürlüğü yapıyorum.


Bu Amerika’nın eski bir taktiği, basının bize olan desteğini çekmesini amaçlıyorlar. Bazı gazeteciler de onlara katıldı çünkü sıradakinin onlar olacağını düşündüler. Eğer bizi satarsalar, eğer ‘bunlar gazeteci değil’ derseler, ABD’nin (hükümetin) bizi hedef alacağını ve yok edeceğini böylece bizim başımıza gelenlerden kurtulacaklarını düşündüler.


Ama onlara bir mesajım var: Sırada siz varsınız. Şimdi New York Times’ın ‘casusluk’ yapıp yapmadığı araştırılıyor. Bizim gazeteci, yazar ve yayıncılar olarak buna karşı hep birlikte duramamız gerekiyor. ‘Birinci anayasa değişikliği’ yeniden yorumlanarak, 1917 Casusluk yasası (1. Dünya Savaşı sırasında gerçekleri ortaya çıkaran casusluklara karşı konulmuş bir yasa) aleyhimize kullanılıyor.


Yayıncılar yasanın özüne aykırı bir şekilde bu çağ dışı maddeyle suçlanıyorlar ama bunun değişmesi yıllar alacak. Bu sırada biz taciz edileceğiz. Bu maddeye uymaya mecbur bırakılacağız. Basının tüm üyeleri ve özgürlüğe inanan tüm Amerikalılar ve ‘kurucu’ların ilkeleri bir araya gelmeli ve bu maddeye yapılan saldırıya karşı durmalı.


Peki, sizce ABD hükümeti tarafından ‘sanal terörist’ olmakla suçladığınızda Amerikan medyası ve uluslararası medyanın büyük çoğunluğu sizi yanlız mı bıraktı?


Evet, öyle oldu ama son 10 gün önce bir değişim gördük. İlk hapse atıldığımda böyle gözüktü. İlk başta yargıçlar bu hareketi ‘Birinci anayasa değişikliği’nin içinin oyulması ve bu yasaya karşı saldırı olarak yorumladı. New Yorklu bir insan hakları derneği de aynı şeyi söyledi ve yapılmaması gerektiğini ifade etti. Sınır Tanımayan Muhabirler Obama’ya açık bir mektup yollayarak maddenin yanlış yorumlanmasını kınadı. Büyük medya kuruluşlarının önde gelen isimleri ‘Birinci anayasa değişikliği’nin erozyona uğratıldığını söyledi.


Yani umutluyum, insanlar bunun daha ileri gideceğini düşünüyorlar. Biliyorsunuz, böyle durumlarda askeri şirketlere, Pentagon ve CIA gibi müesseselere doğrudan bağlı Dışişleri Bakanlığı kurumu vardır. İyi organize oldukları, halkla ilişkilere tonla para harcadıkları ve basında hali hazırda kontakları olduğu için mesajlarını hızla yayabiliyorlar. Ancak aslında toplumun büyük çoğunluğu olayları farklı görüyor. Sadece ABD’de değil benim ülkem Avustralya’nın başbakanı da ABD hakkında benimle benzer şeyler söyledi. Avustralyalılar birlik oldu ve New York Times’ta bir sayfalık kınama ilanı yayınladı.


Zamanla sessiz çoğunluk örgütleniyor, son iki haftada gördüğümüz bu… Sessiz çoğunluk yeni bir tip sansürü ve zorbalığı, yeni bir tür dijital McCarthyciliği (koministlere yönelik yapılmış cadı avcılığı) Washington’dan atmak için aşama aşama örgütleniyor.


Eleştirilere tek tek cevap verebilmeniz için size bir şans vermek istiyorum. Muhafazakarlar’ın meclisteki lideri Mitch McConnell bunların ilki ve Joe Biden. İkisi de sizi sanal teröristlikle suçlamıştı. ABD Başkan Yardımcısı’nın size böyle seslenmesini nasıl yorumluyorsunuz?


Terörizmin tanımına bakalım. Terörün tanımına göre politik amaçları olan şiddet kullanan bir grup ya da şiddet tehdidi olması gerekir. 120 ülkede 4 yıldır hiçkimse yaptığımız şey yüzünden zarar görmedi ve bunu bir tek biz söylemiyoruz. Pentagon, Kabil’deki NATO bunu söylüyor. En ufak bir kanıt yok. Emin olun ki böyle bir kanıt olsaydı ya da bir parça olsun üretilebilseydi onu şu an yaparlardı. O yüzden çok açık ki teörist olan biz değiliz.


Fakat senatodaki Muhafazakarlar’dan sürekli tehdit alıyoruz. Sarah Palin gibi insanlar Fox TV’de (ve ne yazık ki Demokrat Parti’nin bazı üyeleri de) bana suikast yapılması ve belgelerime yasa dışı şekilde el konması için çağrıda bulunuyorlar. Fox geçen gün ‘yasa dışı’ terimini kullandı. “Mümkünse kanunun yardımıyla olmuyorsa yasa dışı olarak öldürülmeli.” dendi. Bu ABD hukuku hakkında nasıl bir fikir veriyor? Bu politik bir amaç için, bu kurumun sonunu getirmek için ve bir yayıncıyı yok etmek için şiddeti yürürlüğe sokmak anlamına geliyor. Terörizm budur.


Yeniden başkanlık adayı olabilecek Sarah Palin sizin El Kaide ve Taliban gibi olduğunuzu ve aynı şekilde izlenmeniz gerektiğinizi söylüyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?


Kendine isim yapmaya çalışan aptalın biri. Demek istediğim bu ciddi bir iş. Eğer medeni bir toplumsak o toplumda önde gelen biri ulusal kanallara çıkıp birini yasa dışı olarak öldürmek için çağrıda bulunamaz. Bu cinayete teşviktir, bu saldırıdır. Hukukun olduğu bir ülkede bunlar yaşanmaz. ABD’de hukuk uygulanıyor mu? Çünkü Avrupa’da insanlar bunu merak ediyorlar. Kanunî prosedürlerin olmadığı yerde anarşi olur. Bir politikacı öyle düşünüyor diye bu haklar yok sayılamaz. Bunu yapan insanlara karşı cinayete teşebbüsten dava açılmalı.


Sızan belgelerden dolayı gerçekten tutuklanan tek isim er Bradley Manning. 7 aydır günde 23 saat hücre hapsinde tutuluyor, her sabah 5’te kaldırılıyor ve yastık veya çarşafı hatta hücresinde bile spor yapma izni bile yok. İnsan hakları savunucuları bu muamelenin insanlık dışı olduğunu söylüyor. Sizce Manning bir kahraman mı? İkinci sorum ABD onu bu kadar uzun süredir hücre hapsinde tutarak yanlış mı yapıyor?


Bu genç adamın bizim kaynağımız olup olmadığını biz de bilmiyoruz, teknolojimiz buna göre kurulu. Bu insanları korumanın en iyi yöntemi. Ama suçlamalara bakalım. Ortaya çıkan belgelerin arkasındaki ismin bu genç adam olup olmadığı bir tarafa; benden bile daha kötü koşullarda, 6 aydır 5000 saattir hücre hapsinde askeriyenin elinde tutuluyor. Sadece haftada bir ziyaretçi hakkı var. Avukatı durum kötüleştikçe müvekkilinin ruhsal sağlığının da kötüleştiğini söylüyor.


Suçlamalar haklıysa bile bu adam politik nedenlerle hareket etti. Yani bir siyasi suçlu. 6-7 aydır duruşmaya çıkarılmadan hapiste tutuluyor. İnsan hakları örgütleri onun hangi koşullar altında tutulduğunu araştırmalı ve bunun hukuki prosedürlere uyup uymadığına bakmalı. Brad’le davayla ilgili pazarlık yapıldığına dair duyumlar alıyoruz. Benim aleyhimde tanıklık etmesi ve bizim bir casusluk komplosuna dahil olduğumuzu söylemesi isteniyor.


Bu tamamen saçmalık. Bizim teknolojimiz, bizim örgütümüz böyle işlemiyor. Bradley Manning ismini hayatımda ilk kez medyada duydum. Amerikan medyasının önde gelen araştırmacı gazeteleri haberlerini nasıl yapıyor? Kaynaklarıyla telefonda konuşuyorlar. Buna karşı bir yasa var mı? Eğer gazeteci ile hükümet içindeki kaynağı arasındaki sınır casusluğa karşı bu şekilde şekillendirilirse bu bütün gazeteciliği öldürür. Ayrıca bir şeyi daha anlamalılar, Manning’i bana karşı tanıklık etmeye zorladıkları sürece onun durumu daha da kötüye gidiyor. Bu ciddi bir durum.


NTV

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ