İşte olaylı YAŞ’ın perde arkası!

Yüksek Askeri Şura sonrası atamalarla ilgili yaşanan gerilimin perde arkasını çok sayıda gazeteci kaleme aldı.

En detaylı bilgileri ise Yenişafak Gazetesi’nde Abdülkadir Selvi ve Milliyet’te Fikret Bila’nın haberlerindeydi. Ancak ikili de diğer gazeteciler gibi “en kiritik” noktayı es geçti.

O nokta; “Aslan Güner’in Jandarma Genel Komutanlığı’na, Necdet Özel’in ise Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na atanmasına Başbakan’ın onay verdiği ve uzlaşma sağlandığı” bilgisini Cuma Gecesi yayan kişinin kim/kimler olduğuydu…. Birazdan bu kritik ve manipülatif bilgiyi yayan Başbakan’a çok yakın üç kişinin ve bağlantılarının şok kimliklerini okuyacaksınız…

BAŞBAKAN’I YÖNLENDİREN KRİPTO EKİP

Fikret Bila, “Hükümet YAŞ’tan önce Hasan Iğsız’ı istemiyorum deseydi, Org. Başbuğ önermez ve bu kiriz yaşanmazdı” dese de, o talimat verilmişti. Başbakan Tayyip Erdoğan, Org. Hasan Iğsız’ı kesinlikle istemediğini YAŞ’tan haftalar önce net biçimde Org. Başbuğ’a söyledi.

Ancak Başbuğ bilerek Org. Iğsız ismini getirdi. Çünkü aşamalı bir planı vardı ve Org. Iğsız önerisi ilk oltaydı. Kriz Iğsız üzerinden patlatıldıktan sonra gerilim belli bir düzeye çıkartıldı ve asıl olarak Org. Aslan Güner’in önünü açacak ikinci aşamaya geçildi.

Org. Başbuğ, bütün Kuvvet Komutanları’nın yoğun baskıyla istifa dilekçelerini aldı, ama aniden sadece Org. Atilla Işık’ın kini işleme koydu. İlk hamlede Işık devriliken, Iğsız’ın devre dışı bırakılması ikinci hamledeydi. Asıl hamle ve zamanlaması iyi hesaplanmıştı.

Krizin ilerlediği üçüncü gün Başbakan Erdoğan’ın önüne Org. Başbuğ yeni bir öneriyle geldi. Iğsız ismi listeden çıkartılmış, Org. Necdet Özel Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na; Org. Aslan Güneri ise Jandarma Genel Komutanlığı’na önerilmişti.

Bu özetle 2013’ten itibaren 4 yıl Genelkurmay Başkanlığı yapacak Org. Necdet Özel’i refüze etme demekti. Bu öneriyle Org. Özel iki yıl sonra Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan emekli olarak Genelkurmay Başkanlığı hakkını kaybedecekti. Aslan Güner’in ise önü açılacak, normalde Genelkurmay Başkanı olamayacakken bu hakkı elde edecekti.

İşte Başbuğ’un asıl planı buydu ve sürpriz kararla emekliliği istettirilen Org. Atilla Işık da, “olmayacak dua” konumundaki Org. Hasan Iğsız da bu planda birer piyondu.

Başbakan, Başbuğ’un asıl hamlesinde gelen öneriyi, yorum yapmadan değerlendirmeye aldı. Ve o an “kripto ekip” harekete geçti.

İLK KEZ OKUYACAKSINIZ

Kimsenin yazamadığı olay işte o an yaşandı. Başbakan, Org. Başbuğ’un bu yeni önerisini incelerken, bir anda Ankara’nın üst düzey gazetecilerine sızdırılan ve medyada dalga dalga yayılarak kamuoyu yaratması planlanan bir “bilgi” devreye sokuldu.

Bu nokta atış bilgi şuydu: Org. Necdet Özel’in kara kuvvetlerine, Org. Aslan Güner’in Jandarma’ya atanması üzerinde Başbakan ve Başbuğ anlaştılar…

Bu bilgiyi yayan ise şaşılacak biçimde Başbakan’a yakın iki isimdi; Başbakan’ın danışmanları Nabi Avcı ve Yalçın Akdoğan…

Başbakan henüz yeni öneriye “evet” dememişken, Cumhurbaşkanı Gül’le konuşmamışken bu bilgiyi Başbakan’ın yakınındaki iki isim neden hızla yayıyor ve kamuoyu oluşturmaya çalışıyordu? Avcı ve Akdoğan neden Org. Özel’i yok edecek bu yeni teklifin onaylanmasını istiyorlardı?

İşte kiritik olan nokta tam da burasıydı…

Aslında ikili için Org. Özel’in yok edilmesi umur değildi. Uzunca bir süredir Başbakan üzerinden Başbakan’dan habersiz güç tesis eden, kendi çaplarında ülkeye yön vermeye çalışan ikili, bu en kritik noktada devreye girmişlerdi. Org. Özel, ikinci plandaydı ve asıl istedikleri tıpkı Başbuğ gibi Org. Aslan Güner’in önünü açmaktı.

Akdoğan&Avcı ikilisi uzunca bir süredir, Org. Aslan Güner’le “protokol dışı” ilişki içindeydi. Adım adım ilerletilen bu ilişki en kritik noktada devreye giriyordu.

“Org. Iğsız’dan vazgeçildi, Hükümetin istediği oldu. Artık referandum öncesi gerilimi sürdürmeye gerek yok. Yeni teklif kabul edildi” teorisi bu çerçevede Ankara’da hızla yayılmaya başlandı. Başbuğ’un Iğsız gerilimi ve ardından yeni teklifle oluşmasını istediği söylemdi bu. Zaten Avcı&Akdoğan ikilisinin Başbuğ’la da farklı bir kanalı vardı. O kanal; Nihat Ali Özcan’dı ve yine “protokol dışı” olarak uzun süredir akış sağlamaktaydı.

Aslan Güner&Yalçın Akdoğan&Nabi Avcı&Ali Nihat Özcan hattında çalışmalar el altından sürdürülürken, ikinci ayakta Cemil Çiçek hattı üzerinden kuruldu. Güner’in diğer güçlü bağlantısı da Cemil Çiçek’ti.

Gerilimin uzatılmaması yönünde telkinler, Hasan Iğsız’dan vazgeçilmesinin yeterli olduğu söylemleri Cemil Çiçek hattından da servisteydi. Aslan Güner’in yelkenleri iki yönlü şişmişti.

GÜL VE ERDOĞAN BAŞBAŞA VERİNCE

Ama çabalara rağmen olmadı. Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le yaptığı görüşmeden sonra yapılmak istenenin Org. Özel’i önünü kesmek; Org. Aslan Güner’in önünü açmak olduğunu gördüler ve bu teklifi kabul etmeyeceklerini bildirdiler.

Gül, “Aslan Güner 20 yıldır Ankara’da görev yapıyor. Ama cepheden geçmedi. 20 yılda PKK terörü çok gelişti. Cepheden geçmeyeni Kuvvet Komutanı yapmam” dedi ve Başbuğ’un önerisinin ayrıca Necdet Özel’e haksızlık olduğunu dile getirdi. Bu sözlerden sonra Gül ve Erdoğan ikilisinin fikri netleşti.

Başbuğ’un TSK’nın geleceğine haksızlıklarla damga vurmasına izin verilmeyecek, Org. Özel’in haksız yere önü kesilmeyecek, Başbuğ’un has adamı Org. Güner’in haksız yere Genelkurmay Başkanı olabilmesinin önü açılmayacaktı.

Avcı&Akdoğan ikilisinin isteği, kader arkadaşları Erdoğan ve Gül’den dönmüştü. Danışman Terörü sonuç vermemişti.

Erdoğan kararlı duruşunu değiştirmemiş, aklının bulandırılmasına fırsat vermemişti. Dik duruş, YAŞ’ta beklenen sonucu 24 saat geçtikten sonra verecekti. Gül ve Erdoğan’ın kesin kararlı olduğunu anlayan komuta kademesi, kaçınılmaz sonun 30 Ağustos’ta toptan emeklilik olduğunu görecekti. Org. Başbuğ boyun eğecek, sivil iradenin dediği olacak, Erdal Ceylanoğlu ara formülü -Başbakan’ın istediği üzre- Başbuğ tarafından teklif edilecekti.

2010 YAŞ’ının tarihini yazanlar, kitaplarında “Danışman Oyunları”na özel ve geniş yer verecekler. Ayrıntılar ve kurulan oyunlar bununla sınırlı değil çünkü..